Kavramlar Ansiklopedisi | Kategoriler | Konular

Modern Fitne Odakları

Modern Fitne Odakları

Modern Fitne Odakları

Fitnenin
duayeni; ilk fitneci, İblis'tir. İlk cinâyet işleyen, haksız yere kan döken
Kabil; dini yozlaştırıp, yöneticilerin arzuları doğrultusunda hakka bâtılı
karıştıran din tüccarı Bel'am; zorbalıkta Nemrut; kendini tanrı ilân etmek
sûretiyle Firavun; Muvahhidleri putçuluğa çağıran Sâmirî; Hakka sırt çevirme,
kibir, kin ve nefretle, İslâm düşmanlığıyla yahûdi; tâğut ve müşriklerin gizli
işbirlikçisi ve ajan provakatör özelliğiyle münâfık; Mekke'li müşriklerin içinde
tevhid düşmanlığının simgesi Ebû Cehil ?fitne? tarihi konusunda isimleri lânetle
anılan öncüler durumundadır. Bütün bu isimler, kendi özellikleri içinde fitnede
farklı bir çığır açtıkları için, tâkipçilerinin günahlarının bir mislini de
kendi üzerlerine alacak kadar nefislerine zulmeden kimliklerdir. Bunlar, tarihî
kişilik olmaları yanında, her devirde ve her ülkede görülebilecek semboller,
prototipler olarak da değerlendirilmelidir. Allah'ın hükmünü uygulamadan
kaldırıp beşerî ideoloji ve tâğutî düzenleri insanların başına büyük fitne
olarak musallat eden kimliği de fitne duayenleri/pir ve üstadları arasında
unutmamak gerekecektir.
Emperyalizm,
hakkı olmayanı gasbeden uluslararası sömürü ağının plan ve program odağı, eylem
biçimi anlamına gelir. Emperyalizm ve siyasal, sosyal yansımaları, son çağların
büyük fitnesidir. Çağdaş insan, her yönüyle sömürülmekte, ezilmekte ve fitneye
uğramaktadır. Hukuk sömürüsü, kültürel sömürü, ekonomik sömürü, ahlâk ve din
sömürüsü, yer altı ve yerüstü zenginliklerin sömürüsü, eğitim adına, özgürlük
adına, moda adına yapılan sömürü, savaşla, katliâmlarla yapılan sömürü...

İnsanların
ezilip sömürülmesi için zayıf bırakılmaları gerekir. Birey ve toplumu zayıf
düşürebilmenin en etkili yolu da anlayış ve yaşayış olarak ?din? ve ona bağlı
dinamikleri yozlaştırmaktır. Dinin yozlaşması, tahrifle, kavram kargaşasıyla,
hakka bâtılı karıştırmak sûretiyle, dinin hâkim olmasına giden yolları tıkamakla,
insanları dinlerini yaşayamayacak şekilde dinden soğutmak, câhil bırakmak vb.
şekillerde olur. Bütün bunlar, toplumu derinden sarsan büyük fitnedir. Fitne,
toplumu yok eden ve güçsüz bırakan en güçlü silâhtır. Fitne başı olan tâğut ve
zâlimler, bu silâha toplum içerisinde bulunan uygun karakterleri kullanarak veya
uygun kimlikleri bizzat yetiştirerek sahip olurlar. Uygulanan kapitalizm ve
materyalizm gibi fitne zihniyetiyle insanları tüketim köleleri haline getirenler,
karınlarını doyurmaktan başka bir şey düşünmeyen insan tipi oluşturmakta,
düşünce, tefekkür, ibâdet ve cihad gibi insanı insan yapan temel dinamikleri
devreden çıkararak sömürü fitnesini alabildiğine yaygınlaştırmaktalar.

Çok yönlü
işgal güçlerinin keşif kolu durumundaki oryantalizm (şarkiyatçılık) ve
misyonerlik çalışmaları, yahova şâhitlerinin insan avlama yöntemleri, modern
fitne odaklarındandır. Çağdaş fitne tarikatı olan mason cemiyetleri, lions ve
rotary klüpleri de yahûdi emperyalizminin ahtapotvari kollarıdır.
Filistin'de kadın-erkek, çoluk-çocuk bütün müslümanlara kan kusturan
terörist İsrâil adlı açık fitnenin yanında; gizli veya değişik kamuflajlar
içinde siyonizm fitnesi, İsrâil'le işbirliği çerçevesinde insanları yahûdi
çıkarları doğrultusunda yönlendirme ve denetime almaya çalışıyor. Müslümanların
yaşadığı ülkelerde halktan gizli olarak askerî faâliyetlerini sürdüren üsler de
ayrı bir fitne organizasyonundan başka bir şey olmasa gerekir. Üsler
aracılığıyla insanları gözleyen fitne odakları, yeryüzünü parsellemenin ötesinde,
uzaya bile uydular yerleştirerek mahremiyet ve sır diye bir şey bırakmamaya
çalışıyor; gökyüzünde de üsler kurma gayreti gösteriyorlar. Gizli haber alma
teşkilatları olan başta, CIA, MOSSAD ve KGB gibi sınır ve ülke ayrımı gözetmeden
herkese yönelik her çeşit fitnenin tezgâhlanıp uygulandığı yerlerdir. Bunları
örnek alan ve yer yer işbirliği yapan müslümanların yaşadığı memleketlerdeki
istihbârat örgütlerini de unutmamak gerekir.
İslâm'ın
dışındaki tüm dünya görüşleri, ideolojiler, izmler ve düzenler fitnedir; hem de
fitne doğuran ana fitnelerdir. Irkçılık, bölgecilik, mezhepçilik (mezhep
bağnazlığı), cemaat taassubu, particilik, futbol fanatikliği, müzik düşkünlüğü,
para hırsı, makam sevdâsı, şehvet tutsaklığı, moda hastalığı, televizyon
esirliği, ideoloji çığırtkanlığı, tedbir adı altında zâlim ve tâğutlardan
gereksiz korku, ümmeti saran çağdaş fitnelerdendir. Biraz sert ifadeyle, bugünkü
kullanımıyla ilgili olarak ve çoğu kanalların misyonundan dolayı ?fitnevizyon?
denilebilen tv.nin, okunmak için değil de daha çok bakılmak için alınan boyalı
basının, yani medyanın ?haber? adı altındaki, müslümanları uyuşturma, karalama
ve yönlendirmelerinin, fitnenin en olumsuz anlamlarıyla paralellik arzettiğini
unutmamak gerekiyor. Bırakın İslâm düşmanı kâfir düzencilerin verdiği haberi,
müslüman da olsa, açıktan günah işleyen fâsıkların aktardığı haberlere bile
araştırmadan inanmamayı emreden Kur'an (49/Hucurât, 6), bizi fitne kaynaklarına
karşı uyarmaktadır.
Bâtıl
ideolojilerin egemenliği ve emri altındaki resmî din kurumlarını da unutmamak
gerekiyor. Laikliğin, hatta din düşmanlığının resmî devlet politikası olarak
uygulandığı yerlerde din kurumlarının özerk olması elbette fitnecilerin işine
gelmez. Dinin devlet olmadığı yerde ister istemez devlet dini ortaya çıkacaktır.
Bu ülkelerde sistemli bir şekilde câmiler kiliseye, imamlar papazlara;
müslümanlar da laik kâfirlere benzetilmeye çalışılmaktadır. Din adına gerçek
dine hücumlar yapılmaktadır. Din çarpıtılmakta, düzene ve kanunlara uygun hale
getirilmek için kuşa benzetilmektedir. Bir sürü ilkel ve modern hurâfe din adına
insanlara takdim edilirken; tevhid ve her çeşit fitneye karşı savaşın çeşitli
adları olan cihad unutturulmakta ve dışlanmaktadır. Firavunun emrinde ve
hizmetindeki Bel'am'ın rolünü üstlenen ve hatta kraldan fazla kralcı olan
kişiliksizler, her devirde ortaya çıkar. Bunların elinde din, halkı uyuşturan
afyon, âyinsel tören ve düzenin emniyet sibobu, koltuk değneğidir.

Birey olarak
bir müslüman için en büyük fitneler; ?servet?, ?şehvet? ve ?şöhret?; toplum
olarak da; ?devlet?, ?cemiyet? ve ?âdet?tir. Bütün bu fitne odaklarına karşı
mü'minler, fitne/sınav bilincine sahip olarak, her davranışlarının ibâdet ve
cihad olacağı şekilde fedâkârlığı kuşanmak zorundadır. Sayılamayacak kadar çok
başı olan ve ağzından ateş saçan ejderha gibi çetin fitnelerle kuşatılan günümüz
müslümanı, gününü gün etmekle, kâfirler gibi sadece geçim derdiyle uğraşmak veya
müzik ve futbol gibi uyuşturucularla vakit geçirmekle, ya da namazını kılıp
başka şeye karışmamakla; kendini ve evlâdını, çevresini ve dünyayı fitneden
nasıl kurtaracak, görevini nasıl yerine getirmiş olacaktır? Dünyayı cehenneme
çeviren ve âhireti de mahveden fitneler çok ve büyük, doğru; ama unutmamak lâzım,
cennet de ucuz değil! Her şuurlu müslüman, öncelikle kendisi, fitne unsuru
olmamalı, fitnecilerle işbirliği yapmamalı, onların emrinde ve yardımında
bulunmamalıdır. Sonra, hiçbir fitne kalmayıncaya kadar savaşla, mücâdeleyle
görevli olduğunu unutmamalıdır. Tüm yeryüzündeki bütün fitneleri kaldırma görevi
kendilerine verilmiş müslümanlar, devlet çatısını zâlimlerden temizlemeden bu
görevi üstlenmeyi rüyalarında bile gerçekleştiremezler. Ümmet, devlet gücüne
ulaşmadan, yeryüzünün her tarafındaki zulüm, baskı, katliâmlar, savaşlar, ahlâk
ve imanlara saldırılar son bulmayacaktır. Çevremizden başlayarak her çeşit
fitneyi yok etme hedefini canlı tutmak ve böylece dünya huzuruna ve âhiret
saâdetine kavuşabilmek için, İslâm'ı gönlümüzden başlayarak ulaşabildiğimiz her
yere hâkim kılma mücâdelesi şarttır.
Fitne
konusunda söylenmesi gereken bir durum da, bunu itham olarak kullanmaktır.
?Fitne çıkarıyor?, ?fitneci? gibi suçlayıcı ifadeler kullanırken, muhâtabın
inancına ve yaşayışına çok dikkat edilmeli, bu ifadeleri cihad eden samimi
müslümanlara karşı -hatta onlar, beğenmediğimiz ve farklı metodlar benimsemiş
olsalar bile- kullanmaktan şiddetle kaçınmalıdır. Hakkı haykırmak, tâğutlara ve
tâğûtî düzenlere karşı çıkmak için gayret gösteren mü'minleri fitne çıkarmakla
suçlayanlar; gerçek fitnecilerin ta kendileridir. Tüm fitnelerin kaynağı olan
İslâm dışı sistemler içinde rahat ve refah içinde, ümmetin derdiyle dertlenmeden
ve köklü değişim ve dönüşüm için uğraş vermeden gününü gün edenlerin bu
tavırları, fitneye uğradıklarının göstergesidir. Fitne kazanını kaynatanlar,
müşrikler, yahûdiler, münâfıklar ve bu sınıflardan birine destek verip onlara
âlet olanlardır. İnsanı Allah yolundan alıkoyan ideoloji, düzen, yönetim, mal,
evlât, âile, çevre, medya ve tâğutî kurumlar hep fitne unsurlarıdır. Tüm
dünyadan fitneyi kaldırma, fitnenin kökünü kurutma hayali, planı, gayreti,
cihadı ve savaşı içinde olanlara selâm olsun!
?Ey
mü'minler! Öyle bir fitneden sakının ki, o, sizden yalnızca zulmedenlere
dokunmaz. Bilin ki gerçekten Allah, (ceza ile) sonuçlandırması pek şiddetli
olandır.? (8/Enfâl, 25)

?Aramızdaki beyinsizlerin yaptıklarından dolayı bizi helâk eder misin (Allah'ım)?
Bu senin fitnen/sınavından başka bir şey değildir. Bu imtihan aracılığıyla
dilediğini saptırır, dilediğini de doğru yola iletirsin. Sen bizim velîmiz/dostumuzsun,
bizi bağışla ve bize merhamet et, Sen bağışlayanların en hayırlısısın.?
(7/A'râf, 155)

Hüseyin K.
Ece, İslâm'ın Temel Kavramları, s. 206-207
A.g.e. s.
207-212
Geniş bilgi
için bkz. Salih Asğar, Kur'an'da Fitne Olgusu ve Modern Fitne Odakları, s.
45-90
Salih Asğar,
a.g.e. s. 115-116
Hüseyin K.
Ece, a.g.e. s. 216-218

FİTNE-FİTEN ..
FİTNE. a- Fitne Kelimesinin Anlam Sahası
b- Olumlu Anlamıyla Fitne
c- Fitnenin Kur'an'daki Anlamları
A- Allah'a Nisbetle Fitne
1- Peygamberlerin Denenmesi
2- Müslümanların Denenmesi
3- İnsanların ve Toplulukların Denenmesi
4- Ni'met veya Külfetle Deneme
5- Sabır ve Sebat Fitnesi
B- Şeytana Nisbetle Fitne
C- İnsanlara Nisbetle Fitne
1- Münafıkların Fitnesi
2- İnkârcıların Fitnesi
C- Fitne Sayılan Davranışlar a- Diní Açıdan 1- Küfür-Şirk;
2- Allah'ın Hükümlerinden Yüz Çevirme
b- Sosyal ve Ahlâkí Fitne 1- İşkence ve Zulüm;
2- Belâ ve Sınama
3- Karışıklık ve Kargaşa
4- Dünya Ni'metleri;
5- Mal ve Çocuk;
D- Hadislerde Fitne Kavramı
E- Fitnenin Ortaya Çıkışı ve Zararları
FİTNE.
FİTNE.
Yoldan Çıkarıcı Fitneler
Fitne ile Sapma
İmtihan Olarak Fitne
Fitneye Düşürme Gayreti
Fitne Çıkartmak ve Kuran'daki Karşılığı
Müminlerin Çekişmesi Fitneye Sebep Olur
Fitne Unsurları
Zulüm, İşkence ve Azap
Fitne; Anlam ve Mâhiyeti
Olumlu Anlamıyla Fitne
Kur'an-ı Kerim'de Fitne Kavramı
Fitnenin Kur'an'daki Anlamları
Allah'a Nisbetle Fitne
Peygamberlerin Denenmesi
Müslümanların Denenmesi
İnsanların ve Toplulukların Denenmesi
Nimet veya Külfetle Deneme
Sabır ve Sebat Fitnesi
Şeytana Nisbetle Fitne
İnsanlara Nisbetle Fitne
Kur'an'da Fitne Sayılan Davranışlar
Hadis-i Şeriflerde Fitne Kavramı
Fitnenin Ortaya Çıkışı ve Zararları
Modern Fitne Odakları
FİTNENİN VASIFLARI
1- Fitne Yavaş Gelişir
2- Fitne Bir Kere Çıktı Mı Sonu Gelmez.
3- Giren Çıkamaz.
4-  Fitne , Fikrî Gruplaşmadır
5- Yalan Artar
6- Gerçeklerin İstismarı
7- Herkes Kendi Görüşünü Beğenir
8- Cehalet Artar
9- Şaşkınlık
10- Din-Sultan Ayrılığı
11- Din Lafta Kalır
12- Dinin Tatbikatı Zorlaşır
13- İrtidat Artar
14- Zenginlik Artar
15- Cimrilik Artar
16- Asiller Öldürülür, Meydan Adilere Kalır
17- Fitnede Gençler Rol Oynar
18- Katl (Öldürme) Vakaları Artar
19- Teşkilatlar Adına Öldürme.
20- Emniyet Ve Güven Kalmaz
21- Ölüm Aranır
22- Ganimet (Devlet Malı) Helal Addedilir
23- Fitnenin Girmedigi Ev Kalmaz
1- Fitnede Sabır
2- Fitnecileri Yalnız Bırakmak
3- Uzlet
* Eve Çekilmek
* Dağa Çekilmek
* Terk-i Diyar Etmek
İnziva Ve Uzletin Fazileti
4- Öldürmektense Ölmeyi Tercih Etmek
* Fitnede Mudafa-i Nefis
5- Dilini Tutmak
6- Kalben Kerahet
7- Mal Ve Evlatça Hiffet
8- Silah Edinmemek
* SAHABE VE FİTNE HAREKETLERİ
Fitnede Sahabe'nin Tutumu.
1- Fitne Hâdiselerini Sahabeler Çıkarmadı
2- Sahabeler Fitneye Katılmadı
Cemel Vakası
Fitneye Karışan Sahabeler
3- Ashab'ın Katıldıgı Fitneler Üzerine Birkaç Mütalaa
Sahabelerde Ölçü
Sahabeler Arasındaki Muharebelerin Mahiyeti Ve Hikmeti