Kavramlar Ansiklopedisi | Kategoriler | Konular

Kötülenmeyen Şiir

Kötülenmeyen Şiir

Kötülenmeyen Şiir:

Şüphesiz bütün şâirler böyle
değildir ve bütün şiirler de câhiliyye şiirine benzemez. Kur'an'ın tenkit ettiği
şâir ve şiir, insanları kandıran, olmayacak şeylerle meşgul olan, toplumun
önünde saptırıcı rol oynayanlardır. Şeytan bu gibilere yol göstermektedir. Onlar
da şeytanî işlerin peşindedirler.
Kur'an, şüphesiz şiir değildi,
onu tebliğ eden Peygamber'in de o günkü ve bu günkü şâirlerle uzaktan yakından
bir ilgisi yoktu. Kur'an, câhiliyye şâirlerini, onların olumsuz rollerini ve
şiirlerindeki lüzumsuzluğu ve fesadı tenkit ederek kendisinin asla şiir
olmadığını ve şiirle kıyas edilmeyecek kadar üstün olduğunu vurgular. Kur'an'da
şiirsel ifade, âhenk ve şiir gibi etkileyici biz özellik olsa bile, o şiire veya
nesre (düz yazıya) benzemez. Kur'an'ı okuyan şüphesiz onda şiirin ifade
edemeyeceği kadar uyumlar, derin anlamlar, güzel ve sanatlı ifadeler, söz ve
mânâ bütünlüğü bulabilir. Ancak, bütün bunlara rağmen Kur'an şiir değildir;
Allah katından gelen ilâhî bir kitaptır.
Peygamberimiz (s.a.s.) güzel
şiiri yasaklamadığı gibi, bazen onları dinlemiş, güzel ve hikmetli şiirlerin
şâirlerini övmüştür. Hatta hikmetli şiir söyleyen sahâbeler, Hak dini övüp İslâm
düşmanlarını hicvederek Hz. Peygamberimiz'in dâvetine yardımcı olmuşlardır.
Şiiri kötü yapan, onun içeriği
ve onu söyleyen/yazan şâirlerin olumsuz kimlikleridir. Salt şiir
yasaklanmamıştır. Günahı ve kötülükleri övmeyen, İslâm akîdesine ve ahlâkına
aykırı olmayan, güzellikleri hatırlatıp teşvik eden hikmetli şiirler
yazılabilir, söylenebilir, okunabilir. (8)
Peygamberimiz bu konuda şöyle
buyuruyor: ?Şüphesiz şiirde hikmet vardır.? (Buhârî, Edeb 90, 8/42; Ebû
Dâvud, Edeb 5010, 4/303; İbn Mâce, Edeb 41, hadis no: 3755, 2/1235; Tirmizî,
Edeb 69, hadis no: 2844, 5/137) Şâirleri kötüleyen âyet nazil olduğu zaman
Peygamberimiz'in şâirlerinden Hassân bin Sâbit, Abdullah bin Revâha, Kâ'b bih
Mâlik Peygamberimize gelip şöyle demişlerdi: ?Allah (cc) şu âyeti inzal buyurdu
ve o biliyor ki biz şiir söylemekteyiz?? Bunun üzerine Peygamberimiz (s.a.s.)
şâirleri kötüleyen âyetlerden sonra gelen âyeti okudu: ?Ancak iman edip sâlih
amel işleyenler, Allah'ı çokça zikredenler ve haksızlığa uğratıldıklarında
kendilerini savunanlar başka. Zulmetmekte olanlar, nasıl bir inkılaba uğrayıp
devrileceklerini pek yakında bileceklerdir.? (26/Şuarâ, 227) Peygamberimiz
sonra buyurdu ki: ?Burada tenkit dışı bırakılanlar sizlersiniz.? (İbn Ebî
Hâtim, nak. Muh. Ibn Kesir, 2/664)
Şâirleri kötüleyen âyet nazil
olunca Peygamberimiz (s.a.s.) Hassân bin Sâbit ve Kâ'b bin Mâlik (r.a.)'e şöyle
buyurdu: ?Kureyş'i hicvediniz, çünkü sizin hicviniz onları ok yağmuruna
tutmaktan daha etkilidir.? (Müslim, Fezâilu's-Sahâbe 157, hadis no: 2490,
4/1935)
Hassân bin Sâbit (r.a.)'i şiir
söylemeye ise şöyle teşvik etmiştir: ?Söyle, müşrikleri şiirlerinle hicvet,
Rûhu'l Kudüs (Cebrâil) seninle beraberdir.? (Buhârî, Bed'u'l-Halk 6, 4/136,
Edeb 91, 8/45; Müslim, Fezâilu's-Sahâbe 153, hadis no: 2486, 4/1933; Ahmed bin
Hanbel, 4/286, 298, 299, 301, 302)
Peygamberimiz (s.a.s.),
kâfirleri ve küfrü kötüleyen güzel ve faydalı şiir konusunda ayrıca şöyle
buyuruyor: ?Mü'min eliyle ve diliyle cihad eder. Nefsimi kudret elinde tutana
yemin ederim ki, dille attığınız da ok gibi yaralar açar.? (Ahmed bin Hanbel,
nak. Ibn Kesir, 2/664)