Kavramlar Ansiklopedisi | Kategoriler | Konular

Allah, Genel Olarak Her şeyin Yaratıcısıdır

Allah

Allah, Genel
Olarak Her şeyin Yaratıcısıdır

"Allah, her şeyin
yaratıcısıdır" hükmünü Kur'an'dan alıyoruz. Allah, bize kendi yüce Zâtını böyle
tanıtıyor. "Allahu hâliku külli şey" ve aynı anlama gelen ifadeler birçok
âyette tekrarlanır. (Bkz. 6/En'âm, 102; 13/Ra'd, 16; 35/Fâtır, 3; 39/Zümer, 62;
40/Mü'min, 62) "De ki: 'Her şeyin yaratıcısı Allah'tır. O, tektir, hâkim olan
(her şeye üstün gelen)dır." (13/Ra'd, 16)
Allah'ın her şeyin yaratıcısı
olduğunu bildiren ayetler, çok geniş bir anlam ifade ediyor. Allah, "bütün
eşyanın hâlikı, hayır şer, iman küfür, her şeyin yaratıcısı, bunları
sebepleriyle birlikte yaratandır." O, aynı zamanda, evvelce her şeyi yarattığı
gibi, bundan böyle ve gelecekte de her şeyin yaratıcısıdır. İlahlık, mâbudluk
da; ibdâ edenin (yoktan var edenin) hakkıdır. Ubûdiyete ve ibadete Allah'tan
başka layık hiçbir şey yoktur; ancak her şeyi yaratan ve her şeyi bilen Allah
vardır. O halde, biz insanların ibadeti, göklerde ve yerde bulunanların ibadeti,
O'na tahsis edilmelidir. Çünkü O, her şeyin yaratıcısıdır. Yaratılanın görevi de
Yaratan'ını ibadette tek kılmaktır. Yaratıcı kim ise, ibadet edilmek de O'nun
hakkıdır. "Rabbiniz Allah işte budur. O'ndan başka tanrı yoktur. (O) her
şeyin yaratıcısıdır. O'na kulluk edin, O her şeye vekildir." (6/En'âm, 102)
"Ey insanlar! Sizi ve sizden öncekileri yaratan Rabbinize kulluk ediniz.
Umulur ki, böylece korunmuş (Allah'ın azabından kendinizi korumuş) olursunuz."
(2/Bakara, 21)
Allah, dilediğini yaratır.
Yaratmak murad ettiği zaman, ona sadece "ol" der, o şey hemen oluverir.
Allah, sebeplerini ve maddesini bulundurarak yarattığı gibi, bunlar olmadan da
bir defada yaratmaya kaadirdir. "Dedi ki: 'Rabbim, bana bir beşer
dokunmamışken benim nasıl çocuğum olur?' ' Allah böylece dilediğini yapar' dedi.
'Bir şey(in olmasını) istedimi, ona 'ol' der, o da oluverir." (3/Âl-i İmran,
47) Bu ayette olduğu gibi, dilediğini hikmetine göre yaratacağına dair muzâri
sigasıyla birçok ayet gelmiştir. "Rabbin dilediğini yaratır ve seçer. Seçim
onlara ait değildir. Allah, onların şirk koştukları şeylerden uzaktır." (28/Kasas,
68) Allah, dilediğini dilediği gibi yaratır. Allah, gökleri bir asıl/benzer
olmaksızın yarattığı gibi, bir asıldan da yaratır. Gökler ve yer arasında
olanları böyle yaratmıştır. Cinsinden olmayan bir asıldan da yaratabilir; Adem'i
topraktan yarattığı gibi. Yahut tek başına dişiden İsa gibi, veya o ikisinden
diğer insanları yaratması gibi.
Allah, bilmediğimiz nice
şeyleri de yaratmaktadır. "Binmeniz ve süs için atları, katırları ve
merkepleri (yarattı) ve daha sizin bilmediğiniz nice şeyleri yarattı." (16/Nahl,
8) Mutlak yaratıcı Allah olduğu için, mutlak yaratma da O'na mahsustur.
"Rabbiniz o Allah'tır ki, gökleri ve yeri altı günde yarattı. Sonra (emri),
arş üzerine hükümran oldu. (O,) geceyi, durmadan onu kovalayan gündüze
bürüyüp örter; güneşi, ayı ve yıldızları buyruğuna boyun eğmiş vaziyette
(yaratan O'dur). İyi bilin ki, yaratma ve emir O'nundur. Âlemlerin Rabbi Allah,
ne uludur!" (7/A'râf, 54) Karşı durulmayan bütün emr O'nundur; O'ndan başka
ne yaratacak, ne de emredecek vardır.
Hz. Musa'ya Firavun'un sorduğu
soruyu ve Hz. Musa'nın cevabını nakleden şu ayet-i kerimeler, Cenab-ı Hakk'ı en
bâriz vasfıyla tanıtır: "(Fir'avn) 'Rabbiniz kim ey Musa?' dedi. (Musa:)
'Rabbimiz, her şeye yaratılışını (varlığını ve biçimini) verip sonra onu doğru
yola ileten (yaratılış gayesine uygun yola yönelten)dir' dedi." (20/Tâhâ,
50) Görülüyor ki, herşeye hilkatini veren Allah'tır. Bu herşey kavramından
hiçbir şey müstesna ve hariç değildir. Herşeye Allah, yaratılışına uygun sureti
vermiş, yaratılış, rızık ve tenasül hususunda birbirine benzemez durumlar ihsan
etmiştir. Allah, her şeye yetenek dili ile istediği suret, şekil, menfaat vb.
hepsini verdi. Kendisine uygun, faydalanmasına, özelliklerine elverişli durum
var etti. Mesela, göze görmeye uygun şekli verdi. Diğer organlara da aynı
şekilde görevlerine uygun şekli vücuda getirdi.
Kulların fiillerini de Allah
yaratmıştır. Kul, kâsibdir; Allah hâliktır. "Oysa sizi de, yaptığınızı da
Allah yaratmıştır." (37/Saffat, 96)
Allah, görülmeyen varlıkları,
soyut nesneleri, ölümü, dirimi, melekleri, cinleri ve daha bilmediğimiz nice
şeyleri yaratmıştır, yaratmaktadır. Gökleri, yerleri ve bu ikisi arasında
bulunan canlı cansız herşeyi ve bunların en ince cihazlarını yaratan Allah'tır.
Şu halde Allah, mutlak yaratıcıdır, el-Hâliktır. Herşey onun yaratığıdır. O
halde yaratıklara düşen ihtiyarî veya ıztırarî olarak (isteyerek veya zaruret
icabı, mecburen) yaratıcısını tanıma ve O'nu yüceltmektir.