Kavramlar Ansiklopedisi | Kategoriler | Konular

Duânın Psikolojik Cephesi

Duânın Psikolojik Cephesi

Duânın Psikolojik
Cephesi:

Tatmin edilmemiş sonsuz istek
ve arzularımız şuur altına atılarak bizde umulmayan zamanlarda çeşitli
buhranlara, çeşitli iç sıkıntılarına yol açar. Duâ ile en gizli, en mahrem
duygularımızı dile getirir, içimizi boşaltır, ümidimizi kuvvetlendirir,
korkularımızı hafifletiriz. İçimize eşsiz bir rahatlık verir, gerginlikleri
gideririz. Duâ ile kendimizi Allah'a daha yakın hissederiz. Duâsız bir
insan, ışıksız bir mahzene benzer. Duâsız insan, yalnızlığın karanlık
hapishanesi içinde çırpınan bir zavallıdır. Duâ ile benlik duvarlarını
aşabiliriz. Çünkü duâ, engel ve uzaklıklar tanımaz. Zaman ve mekânlar ona engel
olamaz. Duâ ile sonsuz aczimizi Yüce Allah'ın sonsuz kudretine bağlama saâdetine
ereriz. Duâ ile ruh gücümüzü kanatlandırırız. Duâda iç varlığımız aydınlanır.
Duâda kendi gücümüzle değil, Allah'ın sonsuz gücüyle iç ve dış düşmanlarımıza
meydan okuruz.
Dolayısıyla duâ; ruhun, kalbin
ve gönlün, kısacası insanın mânevî varlığının Allah'a yönelişidir. Duâ
esnâsında insanın, bu yönelişe engel olan hususlardan ilgi ve alâkayı kesip duâ
için hazır hale gelmesi gerekir. Duâ, çağırmak, dâvet etmek anlamında olduğu
için, iç dünyamıza Rabbimizi dâvet edeceğimiz zaman, dâvetten önce, gelecek
misafirin rahatsız olacağı şeylerden iç mekânımızı temizlememiz gerekiyor.
İçimizde O'na aykırı duygular olmaması gerekir. Meselâ, parayı her şeyden çok
seven bir insan, bu putu içinde taşıdığı müddetçe Allah'ı kalbine nasıl
yerleştirecek?
Evimize çok saygı duyduğumuz
bir kimse geleceği zaman tedirgin oluruz. Bu tedirginliği "acaba gereken
hürmeti, saygıyı gösterebilecek miyiz? Rahat ettirebilecek miyiz? Bu konuda bir
yanlışlık yapar mıyız?" diye yaşarız. İşte Rabbimiz gibi, varlığımızın kendisine
fedâ olduğu ve karşısında bir "hiç" olduğumuz varlık karşısında duâ ederken aynı
his ve duyguları duymamız gerekir.
Duânın hakikati, kulun
Rabbinden yardım dilemesidir. İstenilen varlık, her zaman isteyenden üstündür.
Kul, isteyen makamında olduğu için, zillet ve perişanlığını Allah'a arz etmeli
ve duâ ederken bu makamda olduğunu unutmamalıdır. Yoksulluğunu sevgi ve saygıyla
Allah'a sunmalıdır.