Kavramlar Ansiklopedisi | Kategoriler | Konular

Kumar

Kumar

Kumar


Kumar da hırsızlığa benzeyen büyük günahlardan
biridir. Hile ve aldatma karışarak başkalarının malı alındığı için
dolandırıcılığa da benzer. Para hırsının gözünü kör edip aklını devre dışı
bıraktığı muhâtap kumarbazın bu halinden yararlanarak onu istismar etmek, onun
parasını, çoluk-çocuğunun nafakasını gasbetmektir kumar. Aynen hırsızlık gibi
alınteri dökülmeden, el emeği olmadan kolay yoldan ve haksız kazançtır, bâtıl
yolla paraya kavuşmaktır kumar. İslâm kumarı kesin olarak yasaklamış,
haram kılmıştır. Bunu yaparken belli bir şeklini kasd etmemiş, mânâ ve
neticesini hedef almıştır. Hangi âlet ve metodla oynanırsa oynansın, oyunun
-önceden belli olmayan- sonunda taraflardan biri veya birkaçı kâr ya da zarar
edecekse kumar gerçekleşmiş demektir. Meselâ, birçok kişi, aralarında para
toplayıp çekilecek kura veya yapılacak yarışma vb. sonunda içlerinden bir kısmı
buna sahip olacak, diğerleri kaybedecekse kumardır. "Ey iman edenler! İçki,
kumar, putlar ve fal okları, şüphesiz şeytan işi pisliklerdir; bunlardan kaçının
ki saâdete eresiniz. Şeytan şüphesiz içki ve kumar yüzünden aranıza düşmanlık ve
kin sokmak ve sizi Allah'ı zikirden/anmaktan, namazdan alıkoymak ister. Artık
bundan vazgeçtiniz değil mi?" (5/Mâide, 90-91) meâlindeki âyet, kumarı hem
haram kılmakta, hem de bu hükmün hikmetlerini sıralamaktadır. Kumarın haram
kılınmasındaki hikmetleri şöyle sayabiliriz:

1- Müslüman, hayat ve kazancı şansa ve tesâdüfe
değil; aldığı tedbir ve verdiği emeğin sonucuna bağlamalıdır.

2- Başkasının malı haramdır; bunu almanın yolu
ya -çeşitli şekilleriyle- mübâdele (ticâret vb. yolla el değişimi) veya bağış
vb. dir; kumar da hırsızlık gibi haksız kazanç yoludur.

3- Kaybeden, verdiğine râzı görünse bile,
kalbinden üzüldüğü ve kazanana kin ve düşmanlık duyduğu şüphesizdir.

4- Kaybeden kazanmak, kazanan bu zevki yeniden
tatmak için tekrar oynarlar ve bu hal, giderek alışkanlık kazandırır, kişiyi
kumarcı yapar.

5- Kumar ibâdetlere engel olur.

6- Kumarın zararı bireylerle sınırlı kalmaz;
topluma sirâyet eder. Üretime katılmayan, işsiz-güçsüz, kumar oynamakla vakit
öldüren kimselerin çoğalmasına sebep olur.

Kumar, kendi parasını hiç uğruna başkasına
vermek ya da başkasının parasını beleşten kapmaktır, dolandırıcılık ve bir çeşit
hırsızlıktır. Kumar oynayan servetinin, zamanının, özgürlüğünün ve sağlığının
kaybından suçludur. Kumar, hırs ve tamahın çocuğu, kötülüğün kardeşi, israfın
anası, zarar ziyanın babasıdır.

Günümüzde nice sporun kumara âlet edildiği
görülmektedir. At yarışları, aslî yapısıyla belki mâsum, meşrû ve güzel bir
spordur, ama günümüzde hemen hiç kimse bunun spor tarafıyla meşgul olmamaktadır.
Bu spor dalı, tümüyle kumar aracı olarak görev yapmaktadır. Altılı ganyan gibi
adlarla insanlar spor adıyla kumarbaz yapılmaktadır. Yine Spor Toto, Loto gibi
futbol maçlarıyla ilgili tahminlerin paraya tahvil edilmesi, kesinlikle kumar
çeşidi olduğu gibi, aynı zamanda hırsızlığın bir çeşididir. Müşterek bahis ya da
şans oyunları denen değişik adlarla icrâ edilen bu kumarlarda devletin teşviki
ve halkını kumarbaz yapmak için gayretlerini unutmamak gerekir. Milli piyango
gibi kumar çeşitlerinden bazı tesis ve hayır(!) kurumlarının yararlanması,
İslâmî açıdan mâzeret değildir; çünkü İslâm, kendi toplumu içinde, menfaat vaad
etmeden hayra yardımcı olması mümkün olmayan fertlerin bulunacağını düşünmez.
Zâten kumar gibi haram yollarla sadaka ve infak sevabı sözkonusu değildir. Ya
da, sadaka ve infak gibi hayır kurumlarına katkı, kumar gibi haramları helâl
kılamaz. İslâm'ın getirdiği ve öngördüğü devlet, ekonomi, hukuk, toplum ve ahlâk
düzeni gerçek hayır kurumlarını yaşatmak için kumar düzenlemeye muhtaç değildir.
Müslümanların iyilik ve hayır yapmaları için "Allah rızâsı", teşvik unsuru
olarak yeterlidir.

Vatandaşının karnını doyuramayan ve hatta onu
soymak için binbir hile ve dayatma içindeki düzenin, açlık ve sefâlet denizine
attığı vatandaşına yardım mâhiyetinde, sarılsınlar diye uzattığı yılandır
şans/kumar oyunları. Düzenin ve gayri İslâmî çevrenin kurbanı halk için de göz
kırpan, işveli ve nazlı dilberdir, o kaçtıkça halk devamlı koşar, ha bire
yakalamak için ömür tüketir. Sadece ömür değildir tükenen, umut, para, Allah'ın
hudûdu, izzet, dâvâ, ideal ve Cennet adaylığı... Vatandaşını her çeşit zararlı
unsurlardan koruma görevi olan düzen, vatandaşını kumarbaz yaparak onların
sırtından para kazanmanın keyfini çıkartır.

At yarışı, piyango, loto, şans topu, on numara
gibi resmî ve millî kumarlardan halkın cebinden çıkan bu kara, kapkara paranın,
2001 yılında tam 1 katrilyon 37 trilyon lira olduğu açıklandı. 2002 yılının ilk
sekiz ayında ise 1 katrilyon 198 trilyon liraya yükselmiş bu rakam. Halk, evine
ekmek götürmekte zorlansa da sigaraya ve kumara yatıracak parayı bulabiliyor
demek ki. Bu hale gelen vatandaşı kandırıp umut satmak da, ona hizmet etmekle
görevli düzene düşüyor elbette. Halkın cebinden çıkan bu paraların yarısından
çoğu, devlete gidiyor. Diğer kalanlar da Ahmed'in parası Mehmed'e... Kumar
vebâlini de kazanan ve kaybeden herkes sırtına yüklenirken; psikolojik, sosyal
ve daha önemlisi din yönüyle kaybeden hep halk oluyor. Dolaylı ve dolaysız bunca
vergi vermek yetmiyor mazlum halka, bir de bu tür kumarlarla ?enâyi vergisi?
veriyor, ?cehâlet vergisi? ödüyor. Dünyada huzursuzluğu, âhirette cehennemi
dişinden tırnağından artırdığı, çocuklarının da hakkı olan para ile satın
alıyor. Ne kötü bir alışveriş bu! ?İşte onlar, hidâyete karşılık dalâleti
satın alanlardır. Ancak, onların bu ticareti kazanmamış ve kendileri de doğru
yola girememişlerdir.? (2/Bakara, 16). Bu katrilyon liraların içine vergisi
verilmediği için kaçak/yasak kabul edilen kahvehane ve gayri resmî
kumarhanelerde oynananlar tabii ki dâhil değil. Alıp satacak bir şeyi kalmayan
gariban insanlara umut tâcirliği yapan, onlara umut satarak sukut-ı hayaller
içinde başka ciddî meseleleri düşünemeyecek müstaz'af yığınlar düzenin eseridir;
doğru, ama bu oyuna gelen halkın hiç mi kabahati yoktur? Hatta bunlara seyirci
kalan müslümanların, tebliğcilerin?!

HIRSIZLIK..
Hırsızlık; Anlam ve Mâhiyeti
Hırsızlığın Cezâsı
Hırsızla İlgili Şartlar Şunlardır
Çalınan Malla İlgili Şartlar
Malı Çalınanda Bulunması Gereken Şartlar
Hırsızlığın İsbâtı
İkrarın Şartları
Hırsızlık cezâsını Düşüren Haller
Cezânın Uygulanması
Hadler; Hırsızlık ve Yol Kesme Cezâları
Hırsızlık cezâsı (hadd-i sirkat)
Yol kesme cezâsı
Kur'ân-ı Kerim'de Hırsızlık Kavramı
Hadis-i Şeriflerde Hırsızlık Kavramı
Malı Koruma.
Lukata; Yitik Malı Bulma.
a. İşhâd
b. İlân
Lukatanın kısımları
İlân müddeti dolduktan so a sahibi gelmeyen lukatalarda yapılacak muâmeleler
Lukatanın vergisi
Hırsızlığa Giden Yolun Kapanması ve Müslümanın Mala/Paraya Bakışı
Sosyal Adâlet
Cezâ Tedbiri
Emeği sömürmek
Haram Kazanç Yolları
Çalınan ve Gasbedilen Şeyi Satın Almak
Rızıktaki Farklılığın Hikmetleri
Rızık Darlığı İmtihanı Karşısında Müslümanın Tutumu.
Haramdan, Hırsızlıkla Oluşmuş Hakdan Temizlenmek.
a- Tevbe
b- Haramı Mülkünden Çıkarmak
c- Haram Malın Verileceği Yer
Farklı Hırsızlıklara Örnekler (Dolandırıcılık, Üçkâğıtçılık, Kleptomani, İntihâl, Yol Kesme, Soygun, Zimmet, Rüşvet, Kumar...)Dolandırıcılık.
Üçkâğıtçılık.
Yankesicilik.
İhtilâs.
Kapkaççılık.
Vurgunculak.
Sûiistimal; Görevi Kötüye Kullanma.
Yolsuzluk.
Zimmete Geçirme.
İrtikâp.
Haraç
Gasb.
Yağma.
Sahtekârlık.
Taklitçilik.
Hıyânet, Hâinlik.
Hile.
Borcu Ödememek.
Ğulûl
Kleptomani
Kleptomani
İntihâl
Nebbâşlık.
Soygunculuk.
Rüşvet
Kumar
Hırsızlık ve Günümüz.
Fâiz Soygunu
Robin Hood'luk İslâm'da yoktur.
Dâru'l-Harb ve Dâru'l-Harbde kâfirlerin Malı
Hırsızlığın Günümüzdeki Bin Bir Çeşidi...
Çocukları Çalınan Ana-Babalar
Dili Koparılan Anne
Hırsızlık Konusuyla İlgili Âyet-i Kerimeler
Konuyla İlgili Geniş Bilgi Alınabilecek Kaynaklar