Kavramlar Ansiklopedisi | Kategoriler | Konular

Hadis-i Şeriflerde İhsân Kavramı

Hadis

Hadis-i
Şeriflerde İhsân Kavramı

Cibril hadisi: Abdullah bin Ömer
(r.anhüma), babasından rivâyet ederek şöyle demiştir: ?Bana babam Ömer
ibnü'l-Hattâb rivayet ederek şöyle dedi: ?Bir gün Rasulullah (s.a.s.)'ın yanında
bulunduğumuz bir sırada âniden yanımıza, elbisesi bembeyaz, saçı simsiyah bir
zat çıkageldi. Üzerinde yolculuk eseri görülmüyor; bizden de kendisini kimse
tanımıyordu. Doğruca Peygamber (s.a.s.)'in yanına oturdu ve dizlerini onun
dizlerine dayadı. Ellerini de uylukları üzerine koydu. Ve:

-Yâ Muhammed! Bana İslâm'ın ne
olduğunu haber ver! dedi. Rasulullah (s.a.s.):

-İslâm; Allah'tan başka ilâh
olmadığına, Muhammed'in de Allah'ın rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı
dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman ve yol (külfetleri)
cihetine gücün yeterse Beyt'i haccetmendir.? buyurdu. O zât:

-Doğru söyledin!' dedi. Babam dedi ki:
Biz buna hayret ettik. (Zira) hem soruyor, hem de tasdik ediyordu.

-Bana imandan haber ver!' dedi.
Rasulullah (s.a.s.):

-İman; Allah'a ve Allah'ın
meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine ve âhiret gününe iman etmen, bir de
kadere; hayrına şerrine inanmandır.?
buyurdu. O zât (yine):

-Doğru söyledin!' dedi. (Bu sefer:)

-Bana ihsândan haber ver!' dedi.
Rasulullah (s.a.s.):

-Allah'a O'nu görüyormuşsun gibi
ibâdet etmendir. Çünkü her ne kadar sen O'nu görmüyorsan da O seni muhakkak
görür.? Sonunda Rasulullah
(s.a.s.) şöyle buyurdu: ?O Cibril'di; size dininizi öğretmeye gelmişti.?
(Buhâri, İman 37, 1/20; Müslim, İman 1, Hadis no: 8, 1/36; Tirmizî, İman 14,
Hadis no: 2738, 4/119; Ebû Dâvud, Sünnet 16, hadis no: 4695, 4/223; İbn Mâce,
Mukaddime 9, hadis no: 63,64, 1/24; Nesâi, İman 6, 8/88)

"Şüphesiz Allah herşeyde ihsanı/iyilik
ve güzelliği yazmıştır (farz kılmıştır). O halde siz öldürdüğünüz vakit,
öldürmeyi güzel yapın. Kestiğiniz zaman da kesmeyi güzelce gerçekleştirin. Her
biriniz bıçağını bilesin. Ve kestiği hayvana eziyet vermesin."
(Müslim, Sayd ve'z-Zebh 57; Ebû Dâvud, Edâhî 12; et-Tâc, 3/105)

?Kendinize göre makbul bir iş yapınız.
Sırf başkalarına rekabet olsun diye yapmayınız. (Şöyle demeyin:) ?İnsanlar ihsân
ederse biz de ederiz; zulmederlerse biz de zulmederiz.' Fakat kendinizi şuna
ikna ediniz: İnsanlar ihsân ederse ihsan edersiniz; (fakat) fenalık ederlerse,
siz yine de zulmetmeyiniz.?
(Tirmizî, Birr 63)

?Sizden biriniz ölümü temennî etmesin.
Muhsin ise belki ihsânı artar. Günahkâr ise, belki tevbe eder.?
(Nesâî, Cenâiz Bâbu temennâ'l-Mevt)

?Allah iyiliklerin ve fenalıkların
yazılmasını emretti; sonra bunları açıkladı: Bir kimse iyilik yapmaya niyetlenir
de yapmazsa, Allah kendi yanında o kimse için tam bir iyilik sevabı yazar. Eğer
hem niyetlenir, hem de o iyiliği yaparsa on iyilik sevabı yazar ve bu sevabı
yedi yüze ve daha fazlasına kadar çıkarır. Şayet kul, fenalık yapmaya niyetlenir
de sonra vazgeçerse, Allah onun için tam bir iyilik sevabı yazar. Eğer kötü ise,
hem niyetlenir, hem de onu yaparsa, Allah o kimse için bir günah yazar.?
(Buhârî, Rikak 31)

?Mü'minlerin iman bakımından en kâmil
olanları, ahlâkı en güzel olanlarıdır.?
(Buhârî, Edeb 39; Ebû Dâvud, Sünnet 14)

?Şüphesiz ki Allah güzeldir, güzeli
sever.? (Müslim, İman,
1/93; İbn Mâce, Duâ, bâb 10)

?Kovandaki suyu, isteyenin kabına
boşaltmak ve mü'min kardeşine güler yüzle konuşmak gibi de olsa, iyi, güzel ve
doğru olan hiç bir sözü, işi ve davranışı küçümseme (yapabilirsen hiç durma,
yap)." (Ebû Dâvud, Libas)