Kavramlar Ansiklopedisi | Kategoriler | Konular

İhsân Kimlere Yapılır?. 1) Ebeveyne İhsân

İhsân Kimlere Yapılır

İhsân
Kimlere Yapılır?


1)
Ebeveyne İhsân:


Kur'an incelendiğinde, bir kısım
âyetlerde, tek olan Allah'a ibadet edip O'na hiç bir şeyi şirk koşmama emrinden
sonra, ana babaya itaat etme ve onlara ihsanda bulunma emrinin geldiği
görülmektedir. Şöyle ki: "Rabbin sadece kendisine kulluk etmenizi, ana
babanıza ihsanda bulunmanızı (onlara iyi davranmanızı) kesin bir şekilde
emretti. Onlardan biri veya her ikisi yaşlanırsa, kendilerine (sıkıntı gördüğün
anda olsa da) 'of!' bile deme; onları azarlama, ikisine de güzel söz söyle!"
(17/İsrâ, 23) Bu âyetten, ana babaya iyilik ve ihsanda bulunmanın farz
olduğu anlaşılmaktadır. Bunu destekleyen başka bir âyet-i kerimede şöyle
buyuruluyor: "De ki, gelin Rabbinizin size neleri haram kıldığını
okuyayım: O'na hiçbir şeyi şirk/ortak koşmayın. Ana babaya ihsân/iyilik
edin..." (6/En'âm, 151) Burada Allah, ana babaya itaati terketmenin
kötülüğünü beyan için haram kılınanlar arasında zikretti. O halde ana babaya
ihsan/iyilik farz; terki haramdır.

Ana babaya ihsân, güzel sözle,
davranışla ve ihtiyaçları anında onlara gereğince infak etmek suretiyle olur.
Allah, ebeveyni insanın yokluk âleminden varlık âlemine çıkmasına bir sebep
kıldığı için, onlara ihsân etmek gerekir. Allah'ın, ebeveyne ihsânı kendi
tevhidi ve ibadeti yanında zikretmesi, ebeveynin çocuklar üzerindeki hakkının
büyüklüğüne işarettir. "Allah'a ibâdet edin ve O'na hiçbir şeyi şirk/ortak
koşmayın. Ana babaya, akrabaya, yetimlere, yoksullara... ihsânda bulunun; Allah
kendini beğenen ve daima böbürlenip duran kimseyi sevmez." (4/Nisâ, 36)
Buradaki ebeveyne ihsân, evlatların onların hizmetlerini yapması, onlara nâzik
konuşması ve onların meşrû isteklerini gerçekleştirmesi için çalışmasıdır.
Peygamberimiz (s.a.s.) bu konuda şöyle buyurur: "Burnu yerde sürtülsün; burnu
yerde sürtülsün; burnu yerde sürtülsün." "Kimin yâ Rasûlallah?" denildi.
Hz. Peygamber: "Yaşlandıklarında ana babasına, onlardan birine, yahut her
ikisine de yetişen, fakat onlara iyilik etmediği için cennete giremeyen
kimsenin..." (Müslim, Birr 10)

Ana baba, çocuğunu Allah'a isyana
teşvik etmedikçe, meşrû her emrine uyması gerekir. Ana baba için mağfiret
talebinde bulunmak, iyiliklerine duâ etmek, bizzat Kur'ân'ın emridir. "Ey
Rabbimiz! Hesaba çekileceği gün beni, ana babamı ve (bütün) mü'minleri bağışla!"
(14/İbrahim, 41) Ebeveyne yapılan her iyilik ve ihsân, aslında insanın kendi
kendisine yaptığı ihsândır. Âhiretteki mükâfatının sınırsızlığı yanında, dünyevî
ecri/karşılığı peşindir. Sosyal bir olgu olarak ebeveynimize yaptıklarımızın
mislini veya fazlasını çocuklarımızdan göreceğimiz kaçınılmazdır. Ana baba,
-Allah korusun- müşrik de olsalar, onlara ikramda bulunmak dinin emridir.
Peygamberimiz, müşrik anneye sıla-i rahimde bulunup ona iltifatlarda bulunmayı
emretmiştir (Müslim, Zekât 50; Ebû Dâvud, Zekât 34)