Kavramlar Ansiklopedisi | Kategoriler | Konular

Kur'an'da İstiâze

Kur


Kur'an'da İstiâze:



Âze, yeûzu, avzen, ıyâzen, meâzen.
Allah'a sığınmak anlamında ?istiâze? ve bu kelimenin kökü olan ?âze?
ve türevleri Kur'ân-ı Kerim'de toplam 17 yerde geçmektedir. ?Allah'ı sığın?
anlamında ?isteız? 4 yerde[1]
geçmekte, ?ben sığınırım? anlamında ?eûzu? kelimesi 7 yerde[2],
?ben sığındım? anlamına gelen ?uztu? 2 yerde[3]
kullanılır. Yine ?sığınırlar? anlamındaki ?yeûzune? kelimesi 1
yerde[4]
?onu sığındırıyorum, sığınmasını temin ediyorum, ısmarlıyorum? manasına
gelen ?uîzuhâ? 1 yerde[5]
ve yine ?sığınırım? anlamında kullanılan ?meâz? kelimesi de iki
yerde[6]
kullanılır.[7]


Allah (c.c.) şöyle buyuruyor:

a)
Sığınırım anlamında Meâz kelimesi:

?Evinde kalmakta olduğu kadın, ondan
murad almak istedi ve kapıları sımsıkı kapatarak: ?İsteklerim senin içindir,
gelsene? dedi. Dedi ki: ?Allah'a sığınırım. Çünkü o benim efendimdir, yerimi
güzel tutmuştur. Gerçek şu ki zalimler kurtuluşa ermez.?
(Yusuf: 12/23)

?Dedi ki: ?Eşyamızı kendisinde
bulduğumuzun dışında, birisini alıkoymamızdan Allah'a sığınırız. Yoksa bu
durumda kuşkusuz biz zalim oluruz.?
(Yusuf: 12/79)

b)
Ben sığındım anlamında uztu kelimesi:

?Musa dedi ki: ?Gerçekten ben hesap
gününe inanmayan her mütekebbirden, benim de Rabbim, sizin de Rabbinize
sığındım.? (Mü'min: 40/27)


?(Musa dedi ki:) ?Ve doğrusu ben,
sizin taşa tutmanızdan benim de Rabbim, sizin de Rabbiniz olana sığındım.?
(Duhan: 44/20)

c)
Ben sığınırım anlamında eûzu kelimesi:

?Hani Musa kavmine: ?Allah muhakkak sizin bir
sığır kesmenizi emrediyor.? demişti. ?Bizi alaya mı alıyorsun?? dediler.
?Cahillerden olmaktan Allah'a sığınırım.? dedi.?
(Bakara: 2/67)

?(Nuh) Dedi ki: ?Rabbim, bilgim olmayan şeyi
Senden istemekten Sana sığınırım. Ve eğer beni bağışlamaz ve beni esirgemezsen,
hüsrana uğrayanlardan olurum.? (Hud:
11/47)

?(Meryem, insan şeklinde gelen
melekten korkarak) Dedi ki: ?Gerçekten ben.
Senden Rahman'a sığınırım. Eğer takva
sahibiysen.? (Meryem:
19/18)

"Ey Muhammed! de ki: Rabbim!
Şeytanların vesvesesinden sana sığınırım. Rabbim! Yanımda bulunmalarından da
sana sığırınım."
(el-Müminûn, 23/97-98)

"Ey Muhammed! De ki: Sığınırım,
sabahın Rabbine; yarattıklarının şerrinden, çöktüğü vakit karanlığın şerrinden,
düğümlere üfleyenlerin şerrinden, haset ettiği vakit, haset edenin şerrinden."
(el-Felâk: 113/1-5)

"Ey Muhammed! de ki: Cin ve
insanlardan olan ve insanların kalblerine vesvese veren, o sinsi vesvesecinin
şerrinden, insanların Rabbi, insanların mâliki ve insanların mâbudu olan,
Allah'a sığınırım."
(en-Nâs, 114/ 1-6)

d)
Sığınırlar anlamına gelen yeuzune kelimesi:

?Bir gerçek de şu ki: İnsanlardan bazı
kimseler cinlerden bazı kimselere sığınırlardı da bununla onların azgınlıklarını
artırırlardı.? (Cin: 72/6)

e)
Onu sığındırıyorum, sığınmasını
temin ediyorum, ısmarlıyorum manasına gelen uîzuhâ kelimesi:

?Fakat onu doğurduğunda ?Allah onun ne
doğurduğunu daha iyi bilirken- dedi ki: ?Rabbim, doğrusu bir kız doğurdum. Erkek
ise, kız gibi değildir. Ona Meryem adını koydum. Ben onu ve soyunu o taşa
tutulmuş şeytandan Sana sığındırırım.?
(Al-i İmran: 3/36)

f)
Allah'a sığın anlamına gelen isteiz kelimesi:

?Ne zaman şeytandan bir kötü düşünce
seni dürterse hemen Allah'a sığın. Çünkü O Semî'dir, Alîm'dir.?
(A'raf: 7/200)

"Kur'an oku(mak iste) diğin zaman
kovulmuş şeytandan Allah'a sığın"
(en-Nahl: 16/98)

?Şüphesiz, kendilerine gelmiş bulunan hiç bir
delil olmaksızın, Allah'ın ayetleri konusunda mücadele edenlere gelince; onların
göğüslerinde kendisine ulaşamayacakları bir büyüklükten başkası yoktur. Artık
sen Allah'a sığın! Şüphesiz O, Semî'dir, Alîm'dir.?
(Mü'min: 40/56)

"Eğer seni şeytan dürter, kışkırtırsa
hemen Allah'a sığın."
(Fussılet: 41/36)

İstiaze ile ilgili diğer ayetlerden bazıları:

?Allah, hiç kimseye gücünün yettiğinden
başkasını yüklemez. Kazandığı
kendine, işlediği de aleyhinedir. ?Rabbimiz, unutur veya yanılırsak bizi sorumlu
tutma! Rabbimiz bizden öncekilere yüklediğin gibi bize de ağır yük yükleme!
Rabbimiz, gücümüzün yetmeyeceği şeyi bize taşıtma! Bizden affet, bizi bağışla,
bize merhamet et! Sen bizim mevlamızsın, kafirler topluluğuna karşı bize yardım
et!..?
(Bakara: 2/286)

?Ey iman edenler! Bir toplulukla karşı karşıya
geldiğiniz zaman, dayanıklılık gösterin ve Allah'ı çokça zikredin. Ki kurtuluş
bulasınız.? (Enfal: 8/45)

?Dediler ki: ?Biz Allah'a tevekkül ettik;
Rabbimiz, bizi zulmeden bir kavim için bir fitne kılma. Ve bizi kafirler
topluluğundan rahmetinle kurtar.?
(Yunus: 10/85-86)

?Rabbimiz bizi inkar edenler için
fitne kılma ve bizi bağışla Rabbimiz, Şüphesiz Sen Aziz ve Hakîm'sin.?
(Mümtahine: 60/5)[8]

Rasulullah (s.a.v.) zamanındaki bazı
müşrikler, geceleyin bir vadiye indikleri ve sıkıntıya düştükleri zaman Allah'a
değil de cinlerden bazılarına sığınırlardı. Bununla cinlerin azgınlık, sapıklık,
kibir ve günahlarını artırırlardı. Allah (c.c.) bu konuda şöyle buyuruyor:

?Bir gerçek de şu ki: İnsanlardan bazı
kimseler cinlerden bazı kimselere sığınırlardı da bununla onların azgınlıklarını
artırırlardı.? (Cin: 72/6)

Nebi ve rasuller, salih kimseler günah
işlemekten, kafirlerin şerrinden, hesap gününe inanmayan her kibirliden,
büyüklük taslayıp, delilsiz olarak Allah'ın ayetleri hakkında tartışanlardan,
cahillerden olmaktan ve içyüzünü bilmediği bir şeyi Allah'tan istemekten Allah'a
sığınmışlardır. Tüm müslümanlar da rasulleri örnek almalı, tüm kötülüklerden
Allah'a sığınmalı, O'na yönelmeli, O'ndan yardım istemelidir.[9]








[1] 7/200,
16/98, 40/56; 41/36.





[2] 2/67,
11/47, 19/18, 23/97-98; 113/1; 114/1.





[3] 40/27;
44/20.





[4] 72/6.





[5] 3/36.





[6] 12/23,
79.





[7]
Kur'an-ı Kerim Lügatı, Mahmut Çanga, Timaş Yayınları: 343; Ahmet Kalkan,
Kur'an Kavramları.





[8] M.
Sait Şimşek, Şamil İslam Ansiklopedisi: 3/211; Ahmet Kalkan, Kur'an
Kavramları.





[9]
Ahmet Kalkan, Kur'an Kavramları.