Kavramlar Ansiklopedisi | Kategoriler | Konular

KİTAB.. Kitab; Anlam ve Mâhiyeti

KİTAB

KİTAB

Kitab; Anlam ve
Mâhiyeti

Belli bir düzen içinde bir
araya getirilen sözler toplamına verilen ad. Kendisinden türediği ke-te-be
fiilinin masdarı olan el-ketb bir deriyi diğer bir deriye bağlamayı dile
getirir. Harf ve seslerin birbirine bağlanarak bir bütün oluşturmaları nedeniyle
sözler toplamına kitap denilmiştir. Genelde sözlerin yazıya geçirilmiş toplamına
kitap denilmekle birlikte, yazılı olmak şart değildir. Bu nedenle yazılı
olmadığı halde peygamberlere vahyedilen Allah kelâmına kitap denir. Bu anlamıyla
kitap, genelde vahyi ve vahiy yoluyla indirilmiş tüm ilahi kitapları, özelde de
Allah'ın son vahiylerinin oluşturduğu Kur'an'ı dile getirir.
Kitap kelimesi Kur'an'da birçok
kitabı belirtmek üzere kullanılır. Bunların başında Levh-i Mahfuz gelir. Levh-i
Mahfuz hiçbir şeyin eksik bırakılmadığı[1],
düşen bir yaprağın, yerin karanlıklarındaki bir taneciğin, yaş ve kuru hiç bir
şeyin eksik bırakılmadan yazıldığı[2],
dünyada ve insan hayatında olacak tüm olayların daha bunlar yaratılmadan yazılı
olduğu[3]
bir kitaptır. Bu kitap Kitab-ı Mübin (Apaçık Kitap), Ümmü'l-Kitap (Kitapların
Anası, Ana Kitap) olarak da anılır. Levh-i Mahfuz'da yazılı olayların
gerçekleştiği alan olması nedeniyle evren, Ana Kitab'ın açılmış, dış dünyada
somutlaşmış biçimidir ve bu özelliği ile evrene de kitap denilmektedir.
Kitap kelimesi Kur'an'da
peygamberlere gönderilen vahyin ve bu vahiyler toplamının genel adı olarak da
kullanılır. Kur'an'da sık sık peygamberlerle birlikte kitap gönderildiği
belirtilir. Bu belirtme sırasında, "Eğer seni yalanladılarsa, senden önce
açık deliller, hikmetli sahifeler ve aydınlatıcı Kitap'ı getiren peygamberler de
yalanlanmıştı." (Alu İmran, 3/184) âyetinde olduğu gibi çoğu kez
peygamberler çoğul olarak anıldığı halde Kitap tekil biçimiyle anılır. Bu, bütün
peygamberlere gelen vahyin kaynağının tek olduğu gibi tek bir kitabı
oluşturduğunu da gösterir. Bu kullanımda kitap vahiy ve Allah'ın kelâmıdır.
Allah'ın kelamı vahiy yoluyla insanlık tarihi boyunca, değişik peygamberler
aracılığı ile aynı mesajı bildirir. Bunlar Kur'an, Tevrat, İncil ya da Zebur
olarak ayrı adlar alsalar da gerçekte aynı Kitap'ın görünümleridir.
Kur'an'a göre insanların
amellerinin toplamı da yazılı bir kitap oluşturmaktadır. Her insanın kitabı
Kıyamet günü çıkartılarak kendisine verilecek ve "oku kitabını" denilecektir.[4]
Facirlerin kitabı Siccin'dedir; iyilerin kitabı ise illiyyin'dedir ve bunlar
yazılmış birer kitaptır.[5]
İyilerin (ashabu'l-meymene) kitabı sağlarından, kötülerin (ashabu'l-meş'eme)
kitapları sollarından verilecektir.[6]

Kur'an'da peygamberlere
gönderilen vahiy kitaptan başka suhuf ve zübür olarak da adlandırılır. Suhuf,
sahifenin çoğuludur ve yazılmış bir şey demektir. Yazılı sahifelerin toplamına
da Mushaf denir. Önceki tüm kitaplar ve Kur'an birer suhuftur, başka bir deyişle
mushaftır.[7]
Suhuf ayrıca Hz. İbrahim (a.s) ve Hz. Musa (a.s)'a gelen vahyin de özel adıdır.

"Yoksa kendisine haber mi
verilmedi, Musa'nın suhufunda bulunan ve çok vefalı İbrahim'in" (Necm,
53/35-37).
"Bu elbette ilk sahifelerde
de vardır: İbrahim'in ve Musa'nın sahifelerinde de" (A'la, 87/18-19)
âyetlerinde Suhuf'un hem genel, hem de özel anlamdaki kullanılışı görülmekledir.
Zübür kelimesi de zebur' un çoğuludur. Zebur kelimesi de sahife gibi yazı ve
kitap anlamındadır. "O, evvelkilerin zübüründe de vardır" (eş-Şuara,
26/196) ve "Yoksa zübürde sizin için bir beraet mi var?" (el-Kamer,
54/43) gibi birçok âyette zübür kelimesi kitaplar anlamında kullanılmıştır.
Kelimenin tekil biçimi olan Zebur ise Hz. Davud'a indirilen kitaba özel ad
olarak verilir: "Ve Davud'a da Zebur'u vermiştik" (en-Nisa, 4/163, el-İsra,
17/55).
Kur'an bazı peygamberlere
gönderilen kitapları özel adlarla da anar. Buna göre Hz. İbrahim (a.s) ve Hz.
Musa (a.s)'a Suhuf gönderilmiştir. Müfessirlere göre Hz. Musa (a.s)'a gönderilen
Suhuf, Tevrat'tan önce gelen vahiyleri içerir. Kur'an'da ve sahih hadislerde
diğer peygamberlere gelen suhuf özellikle belirtilmez. Ancak Ebu Zerr (r.a)'den
rivayet edilen zayıf bir hadise göre Allah, ellisi Şit (a.s)'a, otuzu İdris
(a.s)'a, onu İbrahim (a.s)'a ve onu da Musa (a.s)'a olmak üzere (onunun Hz.
Adem'e verildiği de söylenir) toplam yüz sahife göndermiştir. Bunun dışında Hz.
Musa (a.s)'a Tevrat, Hz. Davud (a.s)'a Zebur, Hz. İsa (a.s)'a İncil ve son
olarak Hz. Muhammed (s.a.s)'e de Kur'an gönderilmiştir. İlk üç kitap günümüze
ancak tahrif edilmiş biçimleriyle ulaşabilmiştir. Kur'an ise vahyedildiği
şekilde korunmaktadır.
Kur'an'a göre kitapların
gönderiliş amacı anlaşmazlığa düştükleri konularda insanlar arasında
hükmedilmesi[8],
insanlar arasında adaletin yerine getirilmesi[9],
ayrılığa düşülen konuların açıklanması ve inanan insanlar için yol gösterici ve
rahmet olması[10],
insanları karanlıktan aydınlığa çıkarıp onları Allah'ın yoluna iletmek[11],
zulmedenleri uyarmak ve güzel davrananları müjdelemektir.[12]
Kur'an'ın temel kavramlarından
biri olan "kitab" 255 yerde geçmektedir. Türkçedeki 'kitap' anlamı yanında;
yazılı şey, yazı, yazılan ve yazdırılan anlamlarına da gelir. "El-Kitab":
Allah'ın Kitabı demektir. Kur'an ıstılahında Kitab; Allah tarafından yazdırılan
şey anlamında kullanılır ve bu anlamda imanın temel konularından biri de
Kitaplara imandır.
Kur'an'ın "kitab" la ilgili
ifâdelerinden şunların kast edildiği anlaşılır:
Genel anlamda vahy[13]

Son Peygamber'e gelmiş bulunan
vahiyler toplamı[14]

Bütün kâinat
İnsan
Levh-ı Mahfuz'daki Evrensel
kayıt kitabı (evrensel kompütür)[15]

Her ferdin fiillerinin
kaydedildiği bireysel disket[16]

Kur'an'a göre insanın önüne,
okunmak üzere konan üç temel kitap vardır: Kâinat kitabı, vahy kitabı (Kur'an)
ve insanın bizzat kendisi. Kur'an, diğer iki kitabın gereğince okunup
değerlendirilmesini kolaylaştıran bir nur (ışık)dur. Evren ve insan adlı
kitapların gerektiği şekilde okunabilmesi için, bizzat Allah, vahy kitabı
aracılığıyla insana yardımcı olmak için devreye girmektedir. Kur'an, bu üç
kitabın belirli pasaj ve parçalarını "âyet" olarak anmaktadır. Kur'an, bir
âyetler topluluğu olduğu gibi, kâinat ve insan da âyetler topluluğudur.[17]
Ne vahy kitabı, insan ve eşyaya ait ilimler olmaksızın çözülebilir; ne de eşya
ve insan, vahy kitabı olmadan layıkıyla anlaşılabilir.[18]

Sözlükte, bir düzen içerisinde
bir araya getirilen sözler toplamı anlamına gelir.
Kavram olarak, harf ve
kelimelerin birbirine bağlanarak oluşturulan söz bütünlüğüne ?kitap' adı
verilir. Sözlerin birbirine bağlanması olduğuna göre bunun yazılı olması
gerekmez.
Ancak ?kitap' denilince
genellikle yazılı şeyler akla gelir.
Allah (cc)'ın peygamberlere
vahyettiği şey, yazılı olmasa bile ?kitap' adını almaktadır. Bu anlamıyla
?kitap', genelde vahy ve vahy yoluyla peygamberlere indirilmiş her şey, özelde
de Hz. Peygambere indirilmiş son vahy olan Kur'an anlamına gelir.
Allah (cc) evreni ve
içindekileri ?ol' emriyle yaratmıştır. Allah'ın yarattığı her varlığa bir
?kelime' dersek, evren Allah'ın kelimelerinin toplamı olan bir ?kitap'tır.
Allah'ın bu evren için tesbit
ettiği hükümleri, evrenin işleyişine ait kaderi bir ?Ana Kitap'ta yazılıdır. Her
şey o kitapta yazılan hükümler doğrultusunda olmaktadır.[19]
Allah'ın katındaki bu kitabın ne olduğunu bilmiyoruz. Buna Levh-i Mahfuz, Mübin
Kitap (Apaçık kitap) da denilmektedir.
Kainat (evren) ve onun
içindekiler işte bu ilâhí kitabın açılmış şeklidir. Evren o kitabın
sayfalarıdır. Allah (cc), tarih boyunca gönderdiği elçilerle, insanların bu
kainat kitabındaki ve sayfalar halinde gönderdiği ilâhí kitaptaki âyetleri
okumalarını ve onların gereği ile amel etmelerini istemiştir.
Allah'ın evren kitabında
yarattığı âyetlerle, ilâhí kitaplardaki âyetler arasında fazla bir fark yoktur.
Kur'an'da ?kitap' kelimesi bir
kaç anlamda kullanılmaktadır.
Kur'an, peygamberlere
gönderilen vahylere ve bu vahylerin genel toplamına da ?kitap' demektedir.[20]
Vahy anlamında kullanılan ?kitap' bir tanedir ve bütün peygamberlere aynı vahy
gelmiştir.
Kur'an, bazı peygamberlere
suhuflar ve büyük mushaflar (kitap) şeklinde ilahí kitaplar göndermiştir.
İbrahim ve Musa'ya gönderilen suhuflar (sayfalar) ile büyük kitap halindeki
Tevrat, Zebur, İncil ve Kur'an da ?kitap' adıyla anılır.
Kitabın diğer bir anlamı da son
peygamber Hz. Muhammed'e gelen vahy'lerin toplamıdır. Bu anlamda Kur'an,
Allah'ın kitabıdır (kitabullah'tır). Yani Kur'an-ı Kerim'in diğer adı da
Kitap'tır.
Kur'an'ın haber verdiğine göre,
insanların bütün yaptıkları bir amel defterine görevli melekler tarafından
yazılmaktadır.[21]
Bu amel defteri de ?kitap' adı verilmektedir. Mahşer günü Allah Teâla herkesin
kitabını yani amel defterini eline verecek, kitabını kendisinin okumasını
isteyecek.[22]

Dünyada iken fücûr (günah)
işleyenleri ?kitab'ı ?Siccîn'dedir. İyilerin, müttakilerin ?kitab'ı ise ?ılliyyín'dedir.[23]
Ashabül Yemin'in (sağ ehli-iyiler'in) kitabı sağ taraftan, ashabü'ş şimal'in
(sol ehli-günahkârlar'ın) kitabı ise sol taraftan verilecektir.[24]

Kur'an ?kitab'ı delil, isbat
anlamında da kullanılmaktadır.[25]

Kur'an, insanın önüne okunmak
üzere üç ayrı ?kitap' sunuyor:
-Kainat (evren) kitabı,
-Vahy kitabı, yani Kur'an,
-İnsan kitabı.
İnsan, Kur'an ışığında
yürümekle bu üç kitabın kelimelerini anlayabilir, âyetlerinin sırlarını
çözebilir. İnsanın yolunu aydınlatan Kur'an'ın bir adı da ?Nur'dur. İşte bu nur
olmadan evreni de yeterince anlamak mümkün değildir.
Bu kitapların belirli
parçalarına ?âyet' denilmektedir. Bu âyetler Allah'ın Rabliğinin izleridir,
belgeleridir. Kitabı anlamak için işe bu âyetleri anlamaktan başlamak güzeldir.
Allah (cc), insanların
anlaşmazlığa düştükleri konularda hükmetmek[26],
Adaleti tam anlamıyla yerine
getirmek[27],
Zulmedenleri uyarmak[28],

İnsanları karanlıktan aydınlığa
çıkarmak[29],
İnsanlara yol göstermek ve
rahmet etmek üzere[30]
kitaplar göndermiştir.
Kur'an, bu kitapların
sonuncusudur. Allah'tan geldiği gibi durmaktadır. Bozulmamıştır ve insanlar
eliyle tahrif edilmemiştir (değiştirilmemiştir). Kur'an, hidayet rehberidir.
Onun gösterdiği yol, yaratılışın, var olmanın amacıdır. Ona uyan kurtulur.
İnsanı, hayatı,
evreni, fikirleri, yanlışı-doğruyu anlamak için ona bakmalı. Okuduğumuz kitaplar
onu anlamaya yardımcı olmalı. Onun çizgisine uyan veya en azından ona aykırı
olmayan ve insan eliyle yazılı kitaplar da faydalı kitaplardır.[31]



[1]
el-En'am, 6/38.

[2]
el-En'am, 6/59.

[3]
el-Hadid, 57/22.

[4]
el-İsra, 17/13-14.

[5]
el-Mutaffifin, 83/7-20.

[6]
el-Vakıa, 56/8-10.

[7]
Abese, 80/13, el-Beyyine, 98/2-3.

[8]
el-Bakara, 2/213.

[9]
el-Hadid, 57/25.

[10]
en-Nahl, 16/64.

[11]
İbrahim, 14/1.

[12]
el-Ahkaf, 46/12.

Ahmet Özalp, Şamil İslam Ansiklopedisi:
3/380-381.

[13]
Zuhruf: 43/4; Ra'd: 13/39.

[14]
Bakara: 2/2; Sâd: 38/29; Fussılet: 41/3; Zuhruf: 43/2; Duhan: 44/2.

[15]
Kehf: 18/47-49; Câsiye: 45/29.

[16]
İsrâ: 17/13-14.

[17]
Zâriyât: 51/20-21; Fussılet: 41/53.

[18]
Ahmet Kalkan, Kur'an Kavram Tefsiri.

[19]
En'am: 6/38-59. Râd: 13/39. Zuhruf: 43/4.

[20]
Âli İmran: 3/184.

[21]
İnfitar: 82/11.

[22]
İsra: 17/13-14.

[23]
Mutaffifîn: 83/7-20.

[24]
Vakıa: 56/8-10.

[25]
Hacc: 22/8.

[26]
Bakara: 2/213.

[27]
Hadid: 57/25.

[28]
Ahkaf: 46/12.

[29]
İbrahim: 14/1.

[30]
Nahl: 16/64.

[31]
Hüseyin K. Ece, İslam'ın Temel Kavramları, Beyan Yayınları: 361-362.