Kavramlar Ansiklopedisi | Kategoriler | Konular

Ramazan Mektebi

Ramazan Mektebi

Ramazan Mektebi

Ramazan ayı, mü'minler için bir
eğitim ve öğretim ayıdır. Bu ay, ibâdetler ve hayırlar için özel ve verimli bir
aydır. Kur'an'ın indirilmeye başlandığı bu aydaki bu hâtırayı ebedîleştiren
İslâm Dini, inandıkları Kur'an'ın sunduğu hayat düzenini yaşayabilmeleri için,
mü'minlerin muhtaç olduğu bedenî ve ruhî eğitimi bu feyizli aya tahsis etmiştir.
Ramazan ayını incelediğimizde, onun dünyamızın amelî eğitim yaptıran çok güçlü
bir mektebi olduğunu görürüz. Bu yüce mektebin namaz, oruç, fıtra, Kur'an okumak
ve dinlemek, çok çok zikir yapmak gibi müfredâtını uygulayan, geçmiş on bir ayın
muhâsebesini yapan ve gelecek on bir aya bedenen ve rûhen hazırlanan ve böylece
İslâm Dininin hayat düsturlarını yaşama coşkusuyla dolan mü'minler Yüce
Mevlâ'mızdan rahmet ve rızâ diploması alırlar. Ramazan okulunda arzedilen bu
olumlu neticeyi alabilmek için Ramazan eğitiminin tek hedefi, mü'min hayatının
biricik gâyesi olan ibâdetlerle, ciddî bir İslâm insanı olarak kaynaşmak
lâzımdır.
İbâdet; Yüce Rabbimizin namaz,
oruç, zekât, hac, Hakk'a çağrı, mü'minlerle beraberlik, adâlet ve cihad gibi her
bir emrini uygulamaktır. Peygamberimizin öğütlediği af, merhamet, tevâzu, sevgi
ve saygı gibi ahlâkî güzellikleri yaşamaktır. Fâiz, zinâ, içki, kumar,
bencillik, zulüm, riyâ ve yalan gibi İlâhî yasaklardan sakınmaktır. Hayatının
her bir safhasında gerçekleştirmekle emrolunduğu ibâdet hayatını mü'min,
özellikle Ramazan ayında tabiîleştirecektir. Dinimizin, tatbik etmediği
emirlerini îfâ etmek, kaçınmadığı yasaklarından sakınmak için nefsini kontrol
altına alarak ciddî bir eğitime tâbi tutacaktır. Ramazan bir eğitim ayı olduğu
için, çeşitli kusurları ve faydasız alışkanlıkları olan mü'minler bu mübârek ayı
nefisle cihad mevsimi bilmelidirler. Her çeşit haram ve kötü alışkanlıklardan
kaçınma ve ihmal ettikleri İslâmî görevlerini yeniden hayata geçirme hususunda
nefsiyle sıkı bir savaş vermelidirler.
Hayat nizamı olan Kur'an'ın
Peygamberimize indirilmeye başlandığı Ramazan ayında mü'minler, nefislerine
Kur'an terbiyesini tatbik etmelidir. Nefislerini fiilen Kur'an hayatına intibak
ettirirken Kur'an'la fikrî bağlarını geliştirmeye çalışmalıdır. Peygamberin
sünnetini izleyerek Ramazan ayında özellikle Kur'an'ı okumaya, dinlemeye,
anlamaya, yaşamaya önem vermelidir. Kur'ân-ı Kerim'in Allah'ın Kitabı olduğuna
iman eden insanlar olarak Kur'an âyetlerini bu Ramazan ayında nâzil oluyormuş
gibi imanî bir heyecanla okumalı, dinlemeli ve üzerinde tefekkür etmelidir.
Ramazan ayı, her şeyden önce Kur'an ayıdır, her dönem ve her yerdeki müslümanlar
açısından böyle kabul edilmeli ve gereği yapılmalıdır. Kur'an okumasını
bilmeyenler, Ramazan gecelerini bu öğrenime ayırmalıdır. Kur'an okumasını
bilenler de Kur'an'dan dersler tâkip etmeli, fakat yalnız yüzünden okuma ile
yetinmemelidir. Kur'an mealleri ve tefsirleri veya Kur'an âyetlerini açıklayıcı
değişik konulardaki mûteber eserleri okumalı, vakitlerini değerlendirmelidir. Öz
ifâdeyle Ramazan, mü'minler için bir eğitim ayı olduğu gibi bir öğretim ayı da
olmalıdır.[1]
Günümüzde Ramazanlar, dinî ve
mânevî özelliklerinden soyutlanarak folklorik planda hayata yansıtılmaktadır.
İnsanımızı yönlendiren düzen ve kurumları, belediyeler ve özellikle medya
Ramazanı "ibâdet ve mâneviyât ayı" olmaktan çıkarıp eğlence ayı olarak
değerlendirmektedir. Ramazan çadırları konser salonu görevi de yapmakta, müzik
parçaları bu ibâdet ayında teravihlerdeki salevatları bastırmaktadır.
Televizyonlar, diğer zamanlardan daha fazla eğlenceye, tiyatromsu şeylere,
ortaoyunu ve kuklalara... yer ayırmaktadır. "Ah eski Ramazanlar!" Sanki asr-ı
saâdetteki her ânı ibâdet coşkusuyla değerlendirilen Ramazanları hasretle
hatırlayıp ona özenmektedir bunu söyleyenler. Hayır, bu güzel arzudan değil bu
nostaljik iç geçirmeler... Ya niçin, Lâle Devrinden sonra ve özellikle
Tanzimatla birlikte yabancı ve yabancılaşmış insanların Direklerarası gibi
eğlence mekânlarındaki gayr-i İslâmî faşingleri, festivaller, câhilî örfler,
lüks ve isrâfa âit hâtıralar ve onları canlandırma gayretleri; Rum ve Ermeni
şarkıcıların bozuk şive ve bozuk ahlâkla icat ve icraatları olan kantolar ve
bayağı ve de cıvık eğlenceler için... Bir de Ortaoyunu ve meddah...
Açlık ve sabır ayı olan
Ramazan, halk açısından tıkınma ayıdır. Günler öncesinde piyasa canlanır,
koşturmacalar başlar, gıdalar Ramazanda midelere havâle edilmek için evlere
yığılır, depolanır. Kadınlar, Kur'an okumaya ve nâfile ibâdete, kültürlerini
arttırmaya vakit ayıramasınlar diye mutfaklara hapsedilir; yağlılar, börekler,
çörekler, Ramazan yemekleri adı altında bitmeyen uğraşlarla meşgul edilir. Medya
"Ramazan Yemekleri" ve "Yemek Târifleri" programları yapar. "Oruç kafası" diye
nitelenen sinirlilik, acelecilik, iftar öncesi telâş ve özellikle trafikteki
keşmekeşlik ve kazâ yoğunluğu... Tek kelimeyle sabırsızlık ve stres. Sebep de
"oruç kafası!" Oruç insanda sabır kapılarını sonuna kadar açar, açlık da insanı
olgunlaştırırken insanımız bırakın oruç tutmayı hakkıyla yerine getirmeyi, aç
bile kalamamış, akşam tıka basa yedikten sonra sahurda da gün boyu
hazmedilemeyecek yağlı ve hamur işleriyle kilo artırmaya çalışmıştır. Buna
rağmen sinirlenmenin ve sabırsızlığın suçu oruca yüklenir, bir ibâdete hiç
bağdaşmayacak kadar çirkin ve yalan şekilde iftirâ atılır. Ramazanda daha bir
tembellik ortaya çıkar, uyku ve uyuşukluk ile, geyik muhabbetleriyle, işi
rolantiye alıp boş vakitle geçirilir zamanlar. İtikâf yoktur, hatta adını bile
telaffuz etmekte zorlanır halkımız. Câmi cemaatine anket yapılsa, "İtikâf
nedir?" diye, bilenler çok az çıkacak, onlar içinde de uygulayanlar hemen hiç
bulunmayacaktır. Mukabeleye meal ve hele tefsir hiç katılmayacak, tefekkür ve
kültürel çalışmalar Ramazan'da da artmayacaktır.
Kapitalist işverenler, ağır
işler vermeye, işçisini ezip sömürmeye Ramazan'da da devam edecek, mesai
ayarlamasına gitmeyeceklerdir. Laik düzenin, Ramazanda ayrıcalık göstermesi
beklenmemelidir tabii; o yine askerlere, memurlara, okullardaki öğretmen ve
öğrencilere iftar saatine uygun ayarlamalara, Ramazanın mânevî yapısına uygun
düzenlemelere gitmeyecektir.
Halbuki Ramazan, her şeyden
önce Kur'an ayıdır, tefekkür ve muhâsebe ayıdır, diriliş ve devrim ayıdır,
arınma, yenilenme ayıdır. İlim ve kültürle değerlendirilen, ibâdeti günün ve
gecenin her dakikasına yayma gayreti gösterilen, mânevî özelliklerin, takvâ,
sabır ve tevbenin öne çıktığı aydır. Namazlarını aksattığından mü'min olduğu
tartışılabilecek kişinin, Ramazanla iman tazeleyip namazlı mü'min hale geleceği,
namazlıların, namazı huşû ile ikame etmeye ve nâfile ibâdetlere alışabileceği
bir ortamdır. Evet, Ramazan güzel alışkanlıkların edinileceği aydır. Terâvihler,
nâfile ibâdetlere, sahurlar teheccüd saatinde kalkıp gece namazına alışmak için
büyük bir fırsat olduğu gibi, mukabeleler, Kur'ansız ve Onun anlaşılması ve
yaşanması için gayretsiz günün geçirilmemesi gerektiğini öğretir, alıştırır.
Giderek dünyevîleşen, bireyselleşen insanımızın unutmaya yüz tuttuğu ikrâmı,
misafir ağırlamayı, infakı hatırlatır ve yeniden alışkanlık haline getirtir
Ramazan; iftarlarla, sadaka-i fıtır ve zekâtlarla bu ayda fakirlere ekstra
yapılan yardımlarla... Ramazan, kötü alışkanlıkları bırakmak için bulunmaz bir
fırsattır. İçkiciler bile Ramazanda içmez veya çok azaltır. Cehennem kapıları
kapandığı gibi, meyhane ve kimi haram eğlence yerlerinin kapılarına da Ramazanda
kilit vurulur. Bir mü'min açısından Ramazan, hâlâ sigara gibi kötü
alışkanlıkları varsa, sabahtan akşama kadar içmediğine göre, akşamdan sabaha
kadar da içmeyebileceğini, irâdesine sahip olmanın çok da zor olmadığını
kendisine öğretir. Sık sık çay içmeden, kahve keyfi yapmadan, çerez ve benzeri
abur cubur atıştırmadan yapamayanlara, sık sık yiyip içmeden edemeyenlere, bu
alışkanlıklarından vazgeçmeleri için en güzel imkânları gösterir Ramazan. Az
yemeyi, diyet ve rejimi, iştahı kontrol edebilme, yeme ve içme irâdesine sahip
olabilme alışkanlıklarını kazandırır/kazandırmalıdır.
Enes (r.a.)'den rivâyet
edildiğine göre, Şâban ayının son günü Allah'ın Rasûlü ashâba şöyle hitap
buyurdu: ?Ey insanlar! Büyük ve bereketli bir ay gölgesini üzerinize saldı.
Bu ayda bin aydan daha hayırlı olan bir gece (Kadir gecesi) vardır. Allah bu
ayın orucunu farz kıldı. Gecelerini ibâdetle (değerlendirmeyi) öğütledi.
Allah'ın sevgisine ermek için kim bu ayda bir hayır yaparsa Ramazanın dışında
yetmiş farz yapan kişi gibi sevap kazanır. Kim de bu ayda bir farz yaparsa bu
ayın dışında yetmiş farz yapan kişi gibi sevap alır. Bu ay sabır ayıdır. Sabrın
mükâfâtı ise Cennettir. (Bu ay) yardımlaşma ayıdır. Mü'minlerin rızıklarının
arttırılacağı aydır. Kim bu ayda bir oruçluya iftar verirse, bu onun
günahlarının bağışlanmasına ve nefsinin Cehennemden kurtulmasına (sebep) olur.
Ayrıca, oruçlunun sevabından bir kısmı eksiltilmeksizin ona oruçlunun mükâfâtı
gibi mükâfât verilir. Bu ay, evveli rahmet, ortası mağfiret/bağışlanma ve sonu
da Cehennemden kurtuluş olan bir aydır. Her kim, yönetimi altında bulunan
kişinin işini azaltırsa Allah onu bağışlar ve onu Cehennemden kurtarır. Bu ayda
dört ameli çok yapınız. (Bunlardan) İkisi ile Rabbinizi râzı edersiniz. İkisini
yapmaya ise daima muhtaçsınız. Rabbinizi râzı edeceğiniz iki amel Allah'tan
başka hiçbir ilâh olmadığına şehâdet (etmeniz) ve O'ndan affınızı dilemenizdir.
Yapmaya muhtaç olduğunuz iki amel ise, Allah'tan Cenneti istemeniz ve Cehennem
ateşinden O'na sığınmanızdır. Her kim oruçluya su içirirse, Allah ona benim
havzımdan su içirir ve o Cennete girinceye kadar bir daha susamaz.?
(et-Terğîb, II/94-95; Hayâtu's-Sahâbe, 3/384)


[1]
A. Rıza Demircan, İslâm Nizamı, c. 1, s. 330-333.

ORUÇ..
Orucun Şartları
Oruçun Edâsının Farz Olması İçin Gerekli Şartlar
Oruç'un Vakti
Sahur'a Kalkmak
Orucun Çeşitleri
Orucu Bozmayan Şeyler
Orucu Bozan ve Kefareti Gerektiren Haller
Orucu Bozan ve Kefareti Gerektiren Haller
Oruçluya Mekruh Olan Hususlar
Oruçluya Mekruh Olan Hususlar
Oruçluya Mekruh Olmayan Şeyler
Oruç Tutmamayı Mübah Kılan Özürler
Oruçla İlgili Diğer Meseleler
Iskât-ı Savm
Savm/Oruç; Anlam ve Mâhiyeti
İbâdetlerde Hikmet Aramak ve Orucun Hikmeti
Orucun Faydaları
Orucun Kişisel Faydaları, Ruh Üzerindeki Tesirleri
Orucun Sağlık Açısından Faydaları
Orucun Sağlık Yönüyle Faydaları
Fizyolojik ve Biyokimyasal Etkiler
Psikososyal Değişiklikler
Orucun Sosyal Faydaları
Az Yemenin Dindeki Önemi ve Faydaları
Kur'ân-ı Kerim'de Oruç.
Hadis-i Şeriflerde Oruç ve Fazîleti
Nâfile Oruçlar ve Fazîleti Hakkında Hadis-i Şerifler
Orucun Çeşitleri
1) Farz Oruç
2) Vâcip Oruç
3) Nâfile Oruç
Oruç Tutmanın Mendup Olduğu Günler 1) Şevval Orucu
2) Âşûrâ Orucu
3) Her Ay Üç Gün Oruç
4) Pazartesi ve Perşembe Orucu
5) Zilhicce Orucu
6) Haram Aylarda Oruç
7) Şâban Orucu
8) Dâvud Orucu
Oruç Tutmanın Yasak Olduğu Günler
Orucun Rükün ve Şartları
Yükümlülük Şartları
Yükümlülük Şartları
Oruç Tutmamayı Mubah Kılan Mâzeretler
Oruç Tutmamayı Mubah Kılan Mâzeretler
Oruç Tutmamayı Mubah Kılan Mâzeretler
1) Sefer
1) Sefer
1) Sefer
2) Hastalık
2) Hastalık
3) Hâmilelik ve Çocuk Emzirmek
3) Hâmilelik ve Çocuk Emzirmek
4) Yaşlılık
4) Yaşlılık
5) İleri Derecede Açlık ve Susuzluk
5) İleri Derecede Açlık ve Susuzluk
Orucun Geçerlilik Şartları
Orucun Geçerlilik Şartları
1) Niyet
1) Niyet
Niyetin Vakti
Niyetin Vakti
Niyet Şekli
Niyet Şekli
2) Orucu Bozan Şeylerden Kaçınmak
2) Orucu Bozan Şeylerden Kaçınmak
Orucu Bozmayan Haller
Orucu Bozmayan Haller
Orucun Yasakları
Orucun Yasakları
Orucun Mekruhları
Orucun Mekruhları
Orucu Bozan Şeyler
Orucu Bozan Şeyler
1) Kazâ ve Keffâreti Gerektiren Durumlar
1) Kazâ ve Keffâreti Gerektiren Durumlar
2) Sadece Kazâyı Gerektiren Durumlar
2) Sadece Kazâyı Gerektiren Durumlar
İlâç Kullanmanın ve İğne Yaptırmanın Hükmü.
İlâç Kullanmanın ve İğne Yaptırmanın Hükmü.
Oruçlu İçin Müstehap Olan Şeyler
Oruçlu İçin Müstehap Olan Şeyler
İtikâf
İtikâf
Orucun Kazâsı 1) Ramazan Orucunun Kazâsı
Orucun Kazâsı 1) Ramazan Orucunun Kazâsı
2) Keffâret Orucu
2) Keffâret Orucu
3) Fidye
3) Fidye
4) Iskat-ı Savm
4) Iskat-ı Savm
Oruç, Niçin Ramazan Ayında Tutulur?.
Ramazan Ayı ve Fazîleti
Ramazan Mektebi
Rü'yet-i Hilâl; Hilâlin Görülmesi
Hilâlin Görülme Vakti
Kadir Gecesi ve Fazîleti