Kavramlar Ansiklopedisi | Kategoriler | Konular

Yalancılık da (Genel Olarak) Nifakın ve Küfrün Dışa Yansımasıdır.

Yalancılık da

Yalancılık da
(Genel Olarak) Nifakın ve Küfrün Dışa Yansımasıdır.

Yalancılık, münâfıklığın
ayrılmaz bir niteliğidir. Her yalancı, münâfık olmayabilir; ama her münâfık
mutlaka yalancıdır. Münâfıklar, sahip bulundukları düşünce yapısını ve dünya
görüşünü, yapmış oldukları bütün kötü fiilleri daima yalan ile gizlemeye,
kendilerini mâsum göstermeye çalışmışlardır. Bu ikiyüzlü insanlar, öncelikle
düşünce ve dünya görüşlerini, bakış açılarını gizlemek için yalana başvururlar.

?Şehâdet ederiz ki, sen
muhakkak Allah'ın peygamberisin, dediler. Allah da bilir ki, sen elbette O'nun
peygamberisin, fakat Allah o münâfıkların hiç şüphesiz yalancılar olduğunu da
biliyor.? (63/Münâfıkun, 1).
Münâfıkların ağzından çıkan
?sen muhakkak Allah'ın peygamberisin? sözü münâfıklar tarafından kalplerinde
doğrulanmamış ve tasdik edilmemiştir. Sözleriyle onun peygamberliğini ikrar
ederlerken kalpleriyle yalanlarlar. İnançlarıyla ikrarları çelişir. Nefislerinde
onun peygamberliğini kabul etmezken, ağızlarıyla ?sen muhakkak Allah'ın
peygamberisin? demeleri, onların yalancılığını gösterir.
Yapmış oldukları kötü fiilleri
de daima yalan ile örtmeye, yalan söyleyerek kendilerinin suçsuz olduğunu
göstermeye çalışırlar.
?Bir de müslümanlara zarar
vermek için ve daha evvel Allah ve Rasûlü ile harb edenin gelmesi iştiyakı ile
beklemek ve gözetmek için bir bina yapıp onu mescid edinen ve bununla iyilikten
başka bir şey kasdetmedik diye mutlaka yemin edecek olanlar vardır. Allah
şâhitlik eder ki, onlar şeksiz şüphesiz yalancıdırlar.? (9/Tevbe, 107)
(Ve yine yalan yere yemin
edecek olan yahûdilerin yalancılığıyla ilgili olarak; bkz. 9/Tevbe, 42).
Münâfıkların yalancılık karakteri inanç noktasında olduğu gibi, amel ve davranış
alanında da kendini gösterir. Zarar vermek için gerçekleştirdikleri bir eylemi,
?iyilik olsun diye yaptık? diyerek yalanı rahat bir şekilde kullanırlar.[1]



[1]
Abdurrahman Kasapoğlu, Kur'an'da İman Psikolojisi, s. 248-249