Kavramlar Ansiklopedisi | Kategoriler | Konular

NAZAR BONCUĞU VE MUSKA TAKMAK..

NAZAR BONCUĞU VE MUSKA TAKMAK

NAZAR BONCUĞU VE MUSKA TAKMAK

Nazar boncuğu ve Kur'an ayetleri dışında
yazılar, tuhaf şekiller bulunan muska takmak da, insanı şirke götüren yollardan
biridir. Cahiliyye döneminde Araplar, özellikle çocuklara boncuk ve muska
takarlar, bu yolla cinlerden ve nazardan korunacaklarını sanırlardı. Halk
arasında nazardan korunmak için, nazarlık, at nalı, at kafası, çeşitli muskalar
takma, kurşun dökme ve tütsü yapma gibi yollara başvurulduğu görülür. Bu gibi
bâtıl yolları Hz. Peygamberimiz yasaklamıştır.[1]

Bunların tıbbî hiçbir yararı yoktur. Aynı
zamanda, Allah'tan başkasından zararı defetmesini istemek de söz konusudur.
Halbuki Kur'an'da bu konuda önemli ikazlar vardır.

?Allah sana bir sıkıntı verirse, O'ndan başkası
bunu gideremez. Sana bir iyilik verirse, başkası onu engelleyemez. O, her şeye
gücü yetendir.? (En'am: 6/17)

Muska takılması da aynı şekilde caiz
görülmemiştir. Âlimlerin bir kısmı, muskada Kur'an'dan ayetler yazıyorsa
takılabilir demişlerdir. Ama, içinde Kur'an ayetleri yazılı olsa da takmamak en
iyisidir; çünkü hangi muskanın içinde ayet yazdığını takanların hemen hiç birisi
bilmeyeceği gibi; bilinmiş olsa bile, başka muskalar için de kötü örnek olur,
cinler için, ya da insan kandırmak için yazılmış muskalar yol açılır. Aynı
zamanda, insanda alışma özelliği olduğundan, zamanla bu, diğer şeylerin
takılmasına da yol açabilir. Yeri gelmişken, Mehmed Âkif'in şu mısralarını
hatırlamamak olmaz:

?Ya açar bakarız Nazm-ı Celîl'in yaprağına,

Ya üfler geçeriz bir ölünün toprağına.

İnmemiştir hele Kur'an, bunu hakkıyla
bilin.

Ne mezarlıkta okunmak, ne de fal
bakmak için.?

[2]

Sihir ve kehanet
insanlığın en eski meşguliyetlerinden biridir. Kur' ân'da Hz. Nûh'un
sihirbazlıkla ithamı görterir ki Nuh kavmi sihri bilmekte ve onunla meşgul
olmaktadır. Firavun kavminin sihirle meşguliyeti çok daha yaygın bir hal arzeder.
Sihir deyince örfen ne anlarsak anlayalım, aslen sebebi gizli olan ince şey
demektir. Ancak kelimenin çok yaygın kullanılışı vardır, farklı şekilllerde
anlaşılmış ve tarif edilmiştir. Dikkat çekeceğimiz farklılıklar mesele üzerinde
âlimlerin ihtilafına delâlet etmez, bilakis "sihir"in oldukça zengin bir
çeşitliliğe şâmil olduğunu görterir. Ezherî'nin tarifinde sihir, asıl itibariyle,
"Bir şeyi hakikatından bir başka şeye çevirmektir." Sâhir yani, sihirbaz da,
bâtılı hak suretinde görteren, bir şeyi hakikatinden başka şekilde hayalde
canlandıran kimsedir. Lisânu'l-Arab'ın kaydettiği bir açıklamaya göre "Arab'ın "sihr"
e sihir demesinin sebebi, onun, sıhhati hastalığa çevirmesidir. Sözgelimi: "Onu
sihirledi" denince "onu buğzdan sevgiye getirdi" anlaşılmıştır.

Çoğu kere örfte sihir
deyince başkası üzerinde hasıl edilen bir tesir, bir yönlendime, bir aldatma,
hayallendirme ve zanna düşürme anlaşılır.

Şer'î örfde, sihir gizli
bir sebeple gerçeğin hilafını tahayyül ettirip aldatan, şarlatanlık,
yaldızcılık, göz boyamacılığı, aldatmacılık gibi menfî yolda cereyan eden
herhangi bir şey demektir. Mutlak bir şekilde söylenince dinen yasaklanmış olan
mezmumu sihir anlaşılır. Zîra, bunda esrarengiz bir surette hakkı bâtıl, bâtılı
hak, hakikatı hayal, hayali hakikat görtermek vardır. Kur'ân-ı Kerîm'de, Hz.
Mûsa ile yarışmaya kalkan Firavun'un sihirbazlarının yaptıkları sihirler bu
aldatmaca nev'ine girer.

Ancak sihir, ruhlar
üzerinde hâsıl edilen müsbet tesir için de kullanılır. Söz gelimi Resûlullâh'ın,
"Güzel ifadede (beyan) sihir vadır" hadisinde ifade edilen sihir mezmum olamaz.
Zaten bu cümle, dinleyenleri ikna ve teshir eden cerbezeli bir hitabet üzerine
takdir makamında ifade buyurulmuştur.

Şu halde, sihir deyince,
nefsinde harika olan yani, tabiat kanunlarına uymayan onlara ters düşen
harikulade bir hadise anlamak yanlış olur. Sihir hadisesi, sebebi esrar perdesi
altında kaldığı için, seyredeni şaşırtan, bu sebeple aldatan zahiri cazibeye
sahip bir hadisedir. Öyle ise onun dayandığı bu sebep bilindiği takdirde esrârı
kalmaz, hârikalığı yok olur, câzibesini de kaybeder. Mahiyeti yeterince
bilinmeyen her şey mesela bir hakikat bile, bunu bilmeyenleri iğfal etmede
kullanılabilir ve bu onlar için bir sihir olur. Bu sözle, ilmen îzahı yapılmayan
her şeye sihir iddiasında bulunmuş olmuyoruz. Ama bunlar, insanları aldatma
vasıtası yapılarak sihire dönüştürülebilir diyoruz. Öyle ise insanları
aldatmada, ruhlarına tesir ederek kalplerini istenen menfi yönlere çevirmede
başvurulan çarelerin hepsine sihir nazarıyla bakılabilir.

Her devirde açıkgöz
sûiniyet sahipleri, insanlarca mahiyeti yeterince bilinmeyen çeşitli âdiyâtı,
aldatma vasıtası yaparak, onlara sihir mahiyeti kazandırmışlardır. İlim, sanat,
edebiyat, felsefe, şiir, elçabukluğu nevinden çeşitli maharetler tarih boyunca,
insanları aldatmada hep kullanıla gelmişlerdir. Avam-ı nass, sûiniyet
sahiplerince kullanılan bu vasıtaları hep sihir olarak bilmiştir.

Şunu da belirtmek
isteriz, sihir denen bir vak'anın varlığından, şümûlüne, çeşitlerine, Hz.
Peygamber (aleyhissalâtu vesselâm)'e sihir yapılıp yapılmadığına, sihrin câiz
olup olmayacağına ve hatta sihrin tarifine varıncaya kadar pek çok meselede
İslam âlimleri münakaşa etmişler, bazan ittifaklı, bazan ihtilaflı değişik
görüşler ortaya atmışlardır.[3]



[1] İbn
Mâce, Tıb: 39.


[2] Ahmed
Kalkan, İslam Akaidi: 214-215.


[3]
İbrahim Canan, Kutub-i Sitte Tercüme ve Şerhi, Akçağ Yayınları: 8/83-84.

SİHİR-BÜYÜ..
Büyünün İçyüzü.
Sözlük ve Şer'i Tanımı
Sihir Harikulade midir?.
Büyü Çeşitleri
Geçmiş Toplumlarda Büyü
Yahudilikte Büyü
Batı Dünyasında Büyü
İslam'da Büyü
Sihir; Anlam ve Mâhiyeti
Kur'an-ı Kerim'de Sihir Kavramı
Hadis-i Şeriflerde Sihir
Sihrin Tarihçesi
a- Eski Yunan ve Romalılarda Büyü
b- Bâbillilerde Büyü
c- Eski Mısır'da Sihir
d- Hz. Süleyman Döneminde Sihir
e- Hz. Peygamber Döneminde Büyü
f- Eski Türklerde Büyü
Şimdiki Türklerde
Amacı ve Hedefleri Açısından Büyü Çeşitleri 1- Ak Büyü (Koruyucu Büyü)
2- Kara Büyü
3- Aktif Büyü
4- Pasif Büyü
5- Temas Büyüsü
6- Taklit Büyüsü
Hangi Yollarla Sihir Ortaya Konulur?.
Büyünün Etkisi Var mıdır?.
Eski ve Modern Büyünün Etkisi İçin Bir Örnek Karı-Koca Arasını Ayırmak
Hârut ve Mârut Hârut ve Mârut'un Öğrettikleri Neydi?.
Hârut ve Mârut'la İlgili Tefsirlerdeki İsrâiliyat Örnekleri Hârut ve Mârut'un Kim Olduklarıyla İlgili Rivâyetler
Yeryüzüne İndirilen İki Meleğin Mâcerâsı
Hârut ve Mârut Nasıl Bir Cezâya Çarptırıldılar?.
Olayın Geçtiği Yer
Rivâyetlerin Tahlili
Cinlerin İnsanların Emrine Girmesi Mümkün müdür?.
Cinler Kaybolan Ya da Çalınan Şeyleri Bilebilir mi?.
Hz. Peygamber'e Büyü Yapıldı mı?.
Peygamberimiz'e Sihir Yapılmadığına, Yapılmışsa Tesir Etmediğine Dair Deliller
Cin; Mâhiyeti ve Hakkındaki İstismarlar, Yanlış Kabuller
Sihrin ve Büyücünün Hükmü
Ruh Çağırma
Fal ve Falcılık
Sihir/Büyü
Nazarlık, Nal, Muska vb. Kullanmak
Uğursuz Saymak
Uğurlu Saymak
Ve Günümüz
Sihir/Büyü ile İlgili Bazı Kavramlar
ŞA'BEZE-ŞA'VEZE-HOKKABAZLIK..
KEHANET-KAHİN.. Tanımı
Hz. Muhammed'in ve Davetinin Kahinlikle Bir İlgisi Yoktur
Kâhinler Yalan Uydururlar
MEDİTASYON..
ÜFÜRÜKÇÜLÜK..
MÜNECCİMLİK..
FAL-FALCILIK.. Tanımı
Kur'an ve Sünnette Fal
Burç ve Yıldız Falı
HALKA VE İP TAKMAK..
NAZAR BONCUĞU VE MUSKA TAKMAK..
Sihir Tesiri
Sihrin Çeşitleri
1- "Keldânîlerin Sihri
2- Ashâb-ı Evhamın Ve Kuvvetli Nefislerin Sihri
3- Arzdaki Ruhlardan Yardım Görerek Yapılan Sihir
4- Tahayyülât Ve Gözbağlama Denen Sihir Çeşidi
5- Çeşitli Sanat Oyunlarına Dayanarak Yapılan Aletlerin Yardımıyla Ortaya Konan Acayip İşler
6- Bazı İlaç, Ot Ve Cisimlerin Kimyevi Hassalarından İstifade Ederek Yapılan Sihir
7- Kalbi Bağlamak Sûretiyle Sihir
8- Koğuculuk, Gammazlık, Kışkırtıcılık Gibi Gizli Tezvirat, Şantaj Vs. Akla Gelebilecek Yollar
9- Çağdaş Sihir Ve İki Sûrenin Mesajı
Sihrin Hükmü
Sihri Câiz Kılan Şartlar
Sihir - Mûcize ? Keramet
Sihrin Kapasitesi
Kehânet
Kehânetin Hükmü