Kavramlar Ansiklopedisi | Kategoriler | Konular

Kur'ân-ı Kerim, Müşrik Anne Ve Babaların, Mümin Çocuklarına Ne Diyor

Kur

Kur'ân-ı Kerim,
Müşrik Anne Ve Babaların, Mümin Çocuklarına Ne Diyor:

Kur'ân-ı Kerim, hiç kuşkusuz
Allah Teâlâ'nın, insanlığa en son ve en yüce me­sa­jıdır. İnsanı terbiye edici,
düşündürücü ve evrensel değerlerle yön­lendi­rici yüce kelâmıdır. Bu
nitelikleriyle elbette ki din farkından sebep, ço­cuğu anne ve babasına karşı
seküler yaşamdaki ilişkilerinde saptır­madan sadece imânî konuda duyarlı
olmasını ona emretmiştir.
Çocuğun anne ve babasıyla olan
dünyevi ilişkileri bir ahlâk konu­su­dur. İmanî meseleye gelince Allah Teâlâ ona
bu noktada şunları em­ret­mektedir:
?Eğer onlar, bilemediğin bir
şeyi bana ortak koşman için seni zorla­ya­cak olurlarsa onlara boyun eğme !
-Ancak- onlarla dünyada iyi geçin ve bana yönelen kimsenin yoluna uy.?
(Lokman: 31/15)
Bu harika ahlâk müeyyidesini,
dünyanın hiç bir yasasında bulmak mümkün değildir. Evet, mümin çocuk, bu yüce
düstûra uyarak (müşrik bile olsalar) anne ve babasıyla, şu birkaç günlük geçici
dünya hayatında iyi geçinmeye çalışacak, fakat Allah'a şirk koşma noktasında
zorlanacak olursa (ebedi bir hüsrana uğramamak için) onlara asla bo­yun
eğmeyecek­tir ! Ne il­ginçtir ki böylesine zorlu bir sınav vermek du­rumunda
kalmış nice mümin gençlerin müşrik anne ve babaları -nadir istisnalar hariç- bu
yüce ruhlu ço­cuklarından hiç bir ders ve ibret alma soyluluğunu
göste­rememişlerdir. Aksine İman etmiş olan çocuklarına akla ve hayale sığ­mayan
her türlü in­sanlık dışı muameleleri revâ gör­müş müşrik anne ve babaların
sayıları da az değildir.
Kur'ân-ı Kerim, çok açık bir
ifade ile: "Müşrikler sırf pisliktir !" di­yor.
Evet Allah Teâlâ, Kur'ân-ı
Kerim'de, Tevbe Sûresi'nin yirmiseki­zinci âyet-i Kerimesi'nde müşrikleri aynen
şöyle nitelemektedir:
?Ey inananlar! Allah'a ortak
koşanlar, sırf pisliktirler. Artık bu yıl­dan sonra Mescid'ül-Haram'a
yaklaşmasınlar.?
Müşriklerin Mescid'ül-Haram'a
yaklaştırılmaması meselesi geniş an­lamda bir fıkıh konusudur; Dar anlamda da
İslam Siyaset Hukuku konu­sudur. Ancak bu nokta, her bakımdan onların pislik
olduğu ger­çeği ile iliş­kilidir. Bu nedenle pek fazla dolaylı olmayan bir
ilgiyle aynı zamanda imânî bir sorun olarak akâid ilminin de konusudur. Çünkü
Kur'ân-ı Kerim'e bir bütün olarak inanmış olan herkes (yani her mü­min kişi),
müşrik insanın bir pislik olduğuna inanmak zorundadır. Öyle ise çağımız
şartlarında her gün bir sürü müşrik ile yüzyüze gel­mek durumunda olan biz
müminler onların birer pislik olduğuna inandığımız halde acaba nasıl
davranmalıyız? Bu soru her mümini çok yakından ilgilendirmektedir !
Bilindiği üzere İslam'da
amel: İnanılan şeyin eyleme dönüştü­rül­mesi, eylemsel biçimde uygulanması
demektir.[1]
Ancak inanılan şeyin, her zaman eyleme dönüştürülmesi, (usul bakımından) çeşitli
nedenlerle ge­rekli, ya da zorunlu olmayabilir; mümkün de olmayabilir. Şu var ki
ku­ral olarak: Bir şeye inan­makla, mümin kişi için, (yerine göre) iki
farklı du­rumdan mutlaka biri söz konusu olur.
Bunlardan biri: İnanılan şeyin
(belli süre için) sırf vicdânî bir mesele olmakla sınırlı kalmasıdır
ki onun eyleme dönüştürülmesi bu durumda ge­rekli ve zorunlu değildir. Belki
mümkün de değildir.

[2]
Diğeri ise: İnanılan
şeyin zorunlu olarak eyleme dönüştürülmesi hâli­dir. Bu durumda kaldığınız
zaman, konu artık sizden başkalarını da kapsa­yacak ka­dar geniş­lemiş demektir.

İşte putçuların pislik olduğuna
inanma olayında mümin kişinin zaman zaman yaşayacağı durum budur. Binaenaleyh
bir mümin, müşrik kişinin pis­lik olduğuna (herhangi bir nedenle) yal­nızca
inanmak durumunda olduğu sürece konu çok sınırlıdır. Ancak bir putçu ile yüzyüze
gelir, onun doğrudan muhatabı durumunda kalır ve özellikle birtakım
teklifle­riyle karşı karşıya kalırsa herhalde konu çok daha farklı bir boyut
kaza­nır.

[3]
Müminin, müşrik insana karşı
tavrının nasıl olması gerektiği ve ge­nel anlamda mümin-müşrik ilişkileri -
yukarıda da işaret edildiği gibi- bir fıkıh konusudur. İmanî bir me­sele olan
müminin müşrik hakkındaki düşünce ve kanaati de el­bette ki Kur'ân'ın
belirlediği gibi olmalıdır[4]

Müşrik insan esasen her haliyle
ve hemen bütün eylemleriyle mü­min insanı aşağılayıcıdır. Çünkü müminin tevhid
inancını her sözü ile yalanla­yıcıdır. Bütün söz, tavır ve hareketlleriyle
evrensel ger­çekleri red ve inkâr edicidir. Onun için Allah Teâlâ müşriklere
karşı bazı müeyyide­ler koymuş­tur. Örneğin onların Mescid'ül-Haram'a
girmelerini,

[5]
aynı zamanda müminlerin onlarla evlilik yapmasını yasaklamıştır.[6]
Bu ya­saklar ise mümin kişinin müşrikten uzak dur­masını, ona karşı tedbirli
olmasını ve onunla asla dostluk kurma­ma­sını gerektirmektedir. Nitekim Allah
Teâlâ, mümin kişiye açıkça: ?(...) Ortak koşanlardan yüz çevir.? (En'am:
6/106) buyurmakta­dır.
Ayrıca, Allah Teâlâ'nın
müşrikleri nasıl değerlendirdiğini, onlar hak­kındaki kesin hükümlerinin ne
olduğunu şu âyetlerden gâyet açık bir şe­kilde anlamak mümkündür:
?Bu, en büyük hac günü,
Allah'ın ve Elçisi'nin insanlara bir açık­la­ma­sıdır: Allah ve Elçisi'nin
putçulardan ilişkisi kesilmiştir !? (Tevbe: 9/3)
?Akraba bile olsalar,
cehennemlik oldukları belirdikten sonra put­çu­la­rın afedilmesini dilemek ne
peygamberin, ne de müminlerin yapa­cağı bir iş­tir.? (Tevbe: 9/113)
?Kitap ehlinden ve
putçulardan olan kafirler sürekli olarak cehen­nem ateşindedirler. Onlar bütün
insanlığın en şerlileridirler.? (Beyyine: 98/6)
Gerçeği ifade etmek gerekirse
temelde bunların hepsi de Allah'ı bulma arayışı içinde yollarını kaybetmiş,
çarpık inanış ve düşüncelerin zavallı kurbanlarıdır. Çünkü ne şirk tamamen
Allah'ı inkâr etmek de­mektir, ne de müşrik insan ateist demektir.
Aslında Yüce Allah'ın varlığı,
İnsanın fıtratına âdetâ bir mühür gibi ka­zınmıştır. Ancak bu ezelî mühür
çeşitli nedenlerle bazı insanla­rın ruh­la­rında bulanık bir iz olarak yansır.
Tabir caizse şirk, işte bu silik ve bula­nık yansımadır.

[7]



[1]
Bk. İman-amel ilişkisi

[2]
Bu durum için, (yerine göre) üç neden söz konusudur : Sarâhat,
zarûret, mâni'. Çünkü kişinin inandığı şey, ya başkası tarafından
gerçekleştirilmiştir ve uygulama halindedir; Ya bir mazeretten sebep
ertelenmektedir; Veya çetin bir engelden dolayı hayata geçirilememektedir.



[3]
Bk. İnsan İlişkilerinde İnancın Belirleyici Rolü.


[4]
Kur'ân-ı Kerim 2/221, 6/121, 9/6, 9/17, 9/113, 15/94

[5]
Kur'ân-ı Kerim 9/28


[6]
Kur'ân-ı Kerim 2/221

[7]
Ferit Aydın, İslam'da İnanç Sistemi, Kahraman Yayınları: 155-158.

ŞİRK..
Şirk ve Küfür İlişkisi
Şirk En Büyük Zulümdür
Şirk İnancının Bir Temeli Yoktur
Allah (c.c.) Şirk Günahını Affetmez
Şirk Koşmadan Ölenlerin Affedileceği Umulur
Şirkin Çağdaş Yansımaları
Güncel Câhilî Eğitimde Şirk
Şirkin En Belirgin Özelliği olarak Tarihten Günümüze Put ve Putlaştırma.
Putlara Tapınmanın Sebepleri
1- Şefaat Düşüncesi Ve Allah'a Bu Aracılarla Güya Yakın Olma Arzusu
2- Aşırı Ta'zim
3- Aşırı Sevgi
Putları Kırmak
?İbrâhim / İçimdeki Putları Devir / Elindeki Baltayla / Kırılan Putların Yerine / Yenilerini Koyan Kim??.
Ve Rasûlullah
Kur'ân-ı Kerim'de Şirkin Tanım Ve Görüntüleri
Kur'ân-ı Kerim'de Şirk, Şu Şekillerde Tanımlanır 1) Büyük Günah
2) Büyük Zulüm
3) Büyük Cehâlet
4) Apaçık Sapıklık
5) Büyük Alçaklık
6) Zanna Göre Hareket
7) Dünya Hayatına Düşkünlük
8)  Halkı, Sağlam Temellerden Uzak Tutma
9) Şirk Koşanların Kalplerinin Korku ile Doldurulması
10) Cennetin Kapılarının Şirk Koşanlara Kapanması
11) Tevhid İnancında Olanlara Karşı Düşmanlık
Şirkin Sebepleri
1) İnsanın Kendisini/Hevâsını (Basit Arzu ve Şehvetlerini) Ta ılaştırması
2) Ataların Yolunu Körü Körüne Tâkip Etmek, Gelenekleri, Örf ve Âdetleri Yüceltmek, Irkçılık
3) Aşırı Hürmet ve Saygı; Diğer Varlıkları Allah ve Rasûlünden Çok Sevmek
4- Kibir, Büyüklenme (İstikbar)
5- Haddi Aşmak (Taşkınlık)
6- Utuv ve Tuğyan (Çılgınlık, Azgınlık)
7- İstiğnâ (Kendisini Yeterli Görmek), Zenginlik ve Refahla Şımarma, Dünyevî Endişeler
8- Cebbarlık
9- Çoğunluğa, Sürüye Uymak; Zanna Tâbi Olmak
10- Aklı Kullanmamak, Allah'ı Yeterince Tanımamak; Câhillik, Allah'ı ve O'nun Tasarruflarını bilmemek.
11- Sadece Hissedilebilene, Beş Duyu ile Algılanılabilene İnanıp, Hissedilemeyeni İnkâr, Duyu Organlarının İlâhlaştırılması, Gayba İman Etmeme.
12- İnsanlara Tevhidî Dâvetin Yeterli Şekilde Yapılmaması
13- Yarını/Âhireti Uzak Görmek, Önemsemeyip İhmal Etmek, Bâtıl Umutlar
14- Şeytanın Aldatması, Şirk Düzenlerinin ve Müşrik Çevrelerin (İslâm'a Teslim Olmayan Ailenin, Arkadaş Grubunun, Medyanın, Eğitimin) Etkisi.
Şirkin Çeşitleri
1) Şirk-i İstiklâl
2) Şirk-i Teb'iz
3) Şirk-i Takrib
4) Şirk-i Taklid
5) Şirk-i Esbab
6) Şirk-i Ağraz
Şirk İçin Bazı Örnekler
Allah'ın Sıfatları Konusunda Şirke Düşmek
Hâkimiyet Şirki
Allah'tan Başka İlâh Kabul Etmek
Allah'tan Başka Rabler Edinmek
Yakınlaştırma ve Vâsıta Anlayışıyla; Şefaatçi Kabulü ile Düşülen Şirk
Allah İle İnsanlar Arasında, İbâdetleri Allah'a Çıkaran Ve Aracılık/Arabuluculuk Yapan Varlıklar Olduğuna İnanmak
Velî/Dost Edinme Şekliyle Şirk; Mü'minleri Bırakıp Kâfir ve Münâfıkları Velî/Dost Edinmek
Herhangi Bir İbâdet Şekliyle, Özellikle Duâ Hususunda Şirke Girmek, İbâdeti Allah'tan Başkasına Yapmak
Allah ve Rasûlü'nden Geldiği Kesinlikle Sâbit Olan Nasslara, Hükümlere Bir Bütün Olarak Tümüne İnanmamak
Kur'an'la, Sünnetle, Dinle, Peygamberle Alay Etmek, Onlara Hakaret Etmek
Allah'tan Başkasına Tevekkül Etmek, Mutlak İtimad ve Güven Duymak
Sevgi, Hürmet ve Bağlılık Yönüyle Şirk. Bir İnsanı veya Nesneyi, İdeolojiyi Aşırı Şekilde Severek Putlaştırmak
Allah'tan Başkasının da Gaybî Yollarla Fayda ve Zarar Verebileceğine İnanmak
Allah'ın Âyetlerinden Yüz Çevirmek
İtaat ve İttibâ Yoluyla Şirk. Tâğutların Hükmünü Allah'ın Hükmüne Tercih Etmek, İslâm'ın Yaşanıp Kur'an'ın Hâkim Olmasını İstememek, Rasûlullah'ın Örnek ve Önder Oldu
Kötülüğü Hoş Karşılayıp Yayılmasına Seyirci Kalmak, Kötülüğü Emretmek
Korku Yönüyle Şirk
Cibt ve Tâğuta da İnanmak
Tasarruf ve Hulûl Yoluyla Şirk.
Kur'an'ın Zâhirî Mânâsına Ters Düşen Bâtınî Anlamlarının Olduğuna, Bunları da Ancak İlham Aracılığıyla Az Sayıda İnsanların Bilebileceğini İddia Etmek.
Tevhid Ehli Bir Mü'mini Haksız Yere Tekfir Edip Katlini Helâl Saymak.
İttibâ Şirki
Büyük ve Küçük Şirk; Açık Şirk ve Gizli Şirk.
Gizli Şirk.
Küçük Şirk.
Gizli Şirk Örneği Olarak Riyâ.
Riyânın Dereceleri
Şirkin Zararları
Bâtıla İman
Hevânın Putlaştırılması
Hevânın İlâh Haline Getirilmesi
Hevâsına Uyanların Özellikleri
İlâh Nedir?.
İlâh'ın Kur'an'daki Iki Mânâsı
İlâh Düşüncesi
Putlaştırılıp İlâh Haline Getirilen Bâtıl Ta ı Anlayışları
Elfâz-ı Küfür
Çevrede Çokça Duyulan Elfâz-ı Küfürden Bazıları (Söyleyeni Şirke Düşürmesinden Korkulan Çirkin Sözler) Allah'la İlgili
b- Dinle İlgili
c- Cennet, Melek ve Kaderle İlgili
Ef'âl-i Küfür
a- Puta tapmak
b- Mushafı Pisliğe Atmak Gibi Saygısızca Davranmak
c- Gayr-i Müslimlerin Tapınaklarına İbâdet Kasdıyla Gitmek
d- İbâdet Kasdıyla Herhangi Bir Şahsa Secde Etmek
e- Ölülerden duâ ederek bir şey istemek, kabirleri tapınak yapmak
f- Haç Takınmak
g- Ğıyar ve Zünnâr
h- Mecûsî ve Yahûdi Şapkası