Kavramlar Ansiklopedisi | Kategoriler | Konular

İstişârenin Fazileti

İstişârenin Fazileti

İstişârenin
Fazileti

İstişâre ile işlerin güzel neticelere varması,
siyâsî, ictimâî, askerî vs. bütün alanlarda problemlerin çözülmesi mümkündür.
Kişi ne kadar akıllı, zeki ve tecrübeli bulunursa bulunsun, Cenâb-ı Hakk'ın
Kur'an-ı Kerîm'inde işaret ettiği ve fâillerini övdüğü müşâvere esasına uygun
hareket etmedikçe, faydalı sonuçlara ulaşması ve problemlerini güzel bir şekilde
çözümlemesi pek mümkün değildir. Zira Hz. Peygamber (a.s.) akıl ve zekâ yönüyle
insanların en mükemmeli iken, Allah ona bile müşâvereyi emretmiştir.

Hz. Peygamber (a.s.) vahyin indirilmediği
durumlarda daima arkadaşları ile istişâre yoluna gitmiştir. Ashâb-ı kirâm,
Rasûlullah (a.s.)'ın kendi fikriyle hareket ettiğini bildikleri konularda, kendi
fikirlerini O'na açıklar, o da uygun fikir doğrultusunda hareket ederdi. Bunun
örnekleri pek çoktur.

Peygamber Efendimiz. Bedir savaşında,
kendilerine en yakın kuyunun başında durdu ve orayı karargâh yapmak istedi. Bu
sırada Ashab'tan Hubâb el-Cümuh, Peygamberimize "Yâ Rasûlallah! Burayı, Allah'ın
seni yerleştirmiş olduğu ve bizim ileri geri gitmeğe yetkimiz olmayan bir yer
olarak mı seçtin? Yoksa bu bir görüş, bir harp taktiği midir?" diye sordu.
Rasûlullah (a. s.) "Hayır; bu bir görüş ve bir harp taktiğidir" dedi. O
zaman sahâbî "O halde yâ Rasûlallah! Burası uygun bir yer değil, orduyu kaldır.
Düşmana en yakın kuyuya gidelim. Orada bir havuz yapıp içine su dolduralım,
geride kalan kuyuları tahrip edelim, düşman istifade edemesin" dedi. Bunun
üzerine Hz. Peygamber (s.a.s.) "Sen güzel bir fikre işaret ettin" buyurdu ve bu
sahâbînin dediği şekilde hareket etti.

Toplumların düştükleri hatalar, çok defa işi
kendi başına yürütme sonucu olmaktadır. Bu işi kendi başına yürütme ne kadar
genişlerse, hataların sayısı o nisbette artar; ne kadar daralırsa hatalar da o
nisbette azalır. Gerçi hatadan büsbütün kurtulmak imkânsızdır. Çünkü hatadan
uzak kalan sadece Allah'tır. Ancak meselelerin çözümünde birçok fikir bir araya
gelirse, mükemmel veya nisbeten doğru bir çözüm elde edilebilir. Bu sûrette,
sorumlu kimselerin üzerindeki sorumluluk yükü de hafifler ve sorumluluk müşterek
olur.

İstişâre ederken göz önünde bulundurulması
gereken en önemli noktalardan biri, kime veya kimlere danışılacağı konusudur. Bu
husus, yapılacak olan bir işin hayırla neticelenmesine önemli derecede etki
eder. Bu yüzden danışılacak olan kişinin, akıl ve tecrübe sahibi, dindar ve
faziletli, samimi, sağlam fikirli, keskin görüşlü, insan psikolojisini iyi
tahlil edebilme, doğruluk ve güvenilirlik gibi değerlere sahip olmasına dikkat
edilmelidir. Öte yandan, aklı bir şeye ermeyen, ahlâksız, mağrur kimselere
danışmanın kişiye hiçbir yarar sağlamayacağı da açıktır.

Görüşlerinde ve düşüncelerinde daima isabet
edenlerin, bir iş yapmaya niyetli olduklarında, istişâre etmelerine
şaşılmamalıdır. Çünkü böyle kimseler, kendi görüşlerini yoklarlar, zekâ ve
anlayışlarını denerler. Bu şekilde hareket etmekle fikir ve düşüncelerini zinde
tutarlar.

Herhangi bir konuda istişâre etme ihtiyacı
ortaya çıkarsa, şu iki metoddan biri ile problem halledilir: Birincisi, birkaç
kişiyle ayrı ayrı görüşülür, fikirleri alınır; fikirler hangi noktada daha çok
birleşiyorsa, o uygulanır. İkincisi, birkaç kişi toplanıp görüşleri sorulduğu
zaman her biri fikirlerini söyler, daha sonra bu kişiler birbirlerinin
görüşlerini inceleyerek en uygun görüşte karar kılarlar ki bu görüşle de
sağlıklı hareket etmek mümkündür.

Abbâsî yöneticilerinden Me'mun, oğluna nasihat
ederken, istişâre konusunda şöyle demiştir: "Şüphen olan işlerde, tecrübe
sahibi, gayretli ve şefkatli ihtiyarların görüşlerine başvur. Çünkü onlar, çok
şey görüp geçirmişler, zamanın inişli-çıkışlı, ikballi-hezimetli olaylarına
şâhit olmuşlardır. Onların sözü acı da olsa kabul ve tahammül et. Danışma
kuruluna korkak, hırslı, kendini beğenmiş, yalancı ve inatçı kişileri alma''

Kendilerini beğenen, başkalarının görüş ve
düşüncelerine değer vermeyen kişiler, hiç kimseye danışmazlar. İşlerini kendi
görüş ve düşünceleri doğrultusunda çözümlemeye çalışırlar. Bu şekilde davranma
ise, çoğu zaman yanlışlıklara sebep olur. Yapılan işlerden fayda yerine zarar
elde edilir.

Bir kişiye bir iş hakkında düşüncesi sorulup da,
o kişinin düşüncesi etrafında iş halledilmeye çalışılırken, işin sonucu iyi
çıkmazsa, düşüncesi sorulan kişi azarlanmamalı ve tekdir edilmemelidir. Zira, bu
dünyada herkesin, kendi düşünce ve fikirlerinin uygun olduğunu zannetmesi
normaldir. Kişi, görüşündeki hatasıyla kınanır ve azarlanırsa, kendisine
ümitsizlik ve güvensizlik gelir. Bu durumda olan kişiye danışılınca da, doğru
olan görüşünü gizler ve hata yapma korkusu ile o konuda hiçbir şey söylemez.

Kısaca belirtmek gerekirse, istişâreye yani
danışmaya, Yüce Allah'ın emri, Peygamber Efendimiz'in sünneti olarak önem
verilmelidir. Atalarımız da "ulu sözü dinleyen, ulu dağlar aşar", "akıl akıldan
üstündür" diyerek, istişârenin gerekliliğini kısa ve öz bir şekilde ifade
etmişlerdir. (2)

ŞÛRÂ (İSTİŞÂRE/DANIŞMA)
Şûrâ/İstişâre; Anlam ve Mâhiyeti
İstişârenin Fazileti
Kur'ân-ı Kerim'de Şûrâ/İstişâre.
Rasûlullah'ın Sünnetinde İstişâre ve Konuyla İlgili Hadis-i Şerifler İstişârenin Önemi ve İstişâre Emri
Konuyla İlgili Hadis-i Şerifler
Telâkki
Teşvik
Hz. Peygamber İstişâreye Muhtaç mı?.
En Büyük Dâhî De İstişâreye Muhtaçtır
Ashâb ve İstişâre
Hz. Peygamber'in Müşâvirleri
Münâfık ve Müşriklerle İstişâre
İstişare Konuları
İstişare Dışı Konular
İstişârenin Mekanizması
1- Müşâvirin Durumu
a. Liyâkat
b. Mûtemed Olmak
Dürüstlük Başta Gelir
c. Müslüman ve Dindar Olmak
d. İlgili Olmak
2. İstişârenin Şekli
a. Doğrudan Re'ye Mürâcaat
b. Liyâkatlinin Müdâhalesi
c. Yersiz Teklif
d. Saygısız Müdâhale
3- Kararın Alınması
a- Ekseriyetin Re'yi
b- Görüşlerden birinin tercih edilip seçilmesi
c- Kararı Tehir Etmek
d- İcbârî Karar
4- Şahsî Kanaatında Direnmemek
5- Müşâvirleri Gücendirmemek
6- Tatbikat  Sırasında Azim
Batı Demokrasisi Demokrasinin Tenkidi
Teknokrasi
Demokrasinin Sonu Anarşidir
İslâm'da Kanun Koyma Mekanizması
Hürriyet Telakkisi
Peygamberler de Hür Değildir
Hürriyet Alanı
Sınırlamanın Gâyesi
İslâm'da Kadınlarla İstişâre.
1- Kur'an'a Göre
2- Sünnete Göre
Sünnette Nazarî Beyan
Sünnette Fiilî Örnekler
Bu  Meselede Temel Prensip
Haklı Cihet
İstişârenin Önemi
İstihâre; İstişâreden So a Yapılması Gereken Duâ.
İstihârenin Yozlaştırılıp Rüya Falına Dönüştürülmesi
Tefsirlerden İktibaslar
İstişâre Etmek
Konuyla İlgili Geniş Bilgi Alınabilecek Kaynaklar