Kavramlar Ansiklopedisi | Kategoriler | Konular

Kur'ân-ı Kerim'in Tefsiri

Kur

Kur'ân-ı Kerim'in Tefsiri

Mübârek ve mukaddes kitabımız Kur'an-ı Kerim,
insanlığın muhtaç olduğu dünyevi ve uhrevi bütün hükümleri ihtiva etmektedir. Bu
engin kaynaktan her fert ve her toplum imkan ve yetenekleri ölçüsünde istifade
edip ihtiyaçlarını karşılama durumundadır. Kur'an-ı Kerim her probleme çözüm
getiren, her meseleyi çözen ve her derde şifa olan bir ilahi kitap olduğuna
göre, onun çok iyi bilinmesi, değerinin takdir edilmesi, saygıda kusur
gözetilmemesi gerekir.

Yaşadığımız yüzyılın maddeye ve dünyaya yönelik
materyalist anlayışının tüm değer hükümlerini yıkarak yerine inançsızlığı ve
başıboşluğu aşıladığı görülmektedir. Materyalist anlayışın bertaraf edilmesi
veya etkisiz hale getirilmesi Kur'an'ı öğrenmek ve onun anlamını bilmekle
mümkündür. Yani Kuran okunacak, anlamı kavranacak, ibadet dili olması sebebiyle
kısmen veya mümkünse tamamen ezberlenecektir. Aslında Kur'an bilinir, öğrenilir
veya kavranırsa sözü edilen yanılmalar ve sapmalar da önlenmiş olur.

Kur'ân-ı Kerim'in anlaşılmasını hedef edinen
tefsir ilminin başlangıçtan günümüze kadar geçirdiği tekamül ve değişiklikleri
bilmek gerçekten lüzumludur. Bu sayede Rasulullah'ın, Sahâbenin, Tâbiîn ve
Tebeu't-Tâbiî'in tefsirdeki yerleri belirlendiği gibi sonraki dönemin tefsir
faaliyetleri de gözden geçirilmiş olur. Bu anlamda Sahabenin Kur'an'ın ruhunu
iyice anlayıp kavradıkları ve İslam'ın yüce mesajını beldelere ulaştırmayı
kendilerine gaye edindikleri görülmektedir. Fetihlerle birlikte İslam'ın nurlu
dairesine arap-arap dışı toplumların diğer ilimlerle birlikte Kur'an ve Kur'an
ilimlerine özel bir önem verdikleri de bilinmektedir.

Hicrî 4. yüzyılda en verimli eserlerini vermeye
başlayan tefsir ve Kur'ani ilimlerle ilgili çalışmalar daha sonraki yüzyıllarda
altın çağlarını yaşamıştır. Tefsirdeki farklı metod ve üsluplarıyla
belirginleşen müfessirler yüzyıllarının unutulmayan büyük isimleri olmuşlardır (Ali
Turgut, Tefsir Usûlü ve Kaynakları, s. 220-221).