Kavramlar Ansiklopedisi | Kategoriler | Konular

Meal; Anlam ve Mâhiyeti

Meal



Meal;
Anlam ve Mâhiyeti



Yaşadığımız ülkede Kur'ân-ı Kerim tercümesi
yerine, daha çok "meal" lafzı kullanılmaktadır. Özellikle son zamanlarda yapılan
Kur'an tercümelerinin hemen hepsi "meal" diye isimlendirilmişlerdir. Meal
kelimesi, "döndü, aslına rucû etti" anlamına gelen âle fiilinden türemiştir (İbn
Teymiyye, Meccmeu' Fetâvâ, 13/291); Mennâ' el-Kattan, Mebâhis fî Ulûmi'l-Kur'an,
325). Meâl; "Evl" kökünden mimli masdardır. Bir şeyin varacağı yer ve gâye
mânâsında ism-i mekân da olur (Yazır, Hak Dini Kur'an Dili, I (Mukaddime, 30;
Cerrahoğlu, Tefsir Tarihi, I/33). Mânâsı ise, "bir şeyin hülâsası, zübdesi,
neticesi", âkıbeti ve dönüp varacağı yer (masîr) demektir. "İşte
dayanamadığın işlerin te'vli/içyüzü budur." (18/Kehf, 80). Bu âyette geçen
te'vilin aslının "meal" olduğu ve bu mânâda kullanıldığı da söylenmiştir (Mennâ'
el-Kattan, 326).

Meal kelimesi lügatte ?evl? kökünden mimli
mastardır. Bir şeyin varacağı yer ve gâye mânâsına mekân ismi de olur. Bir şeyin
koyulaşıp katı hale gelmesine de meal denir. Istılahta ise, bir sözün manasının
her yönüyle aynen değil de, biraz noksanıyla ifade edilmesine meal denir. İşte
Kur'an-ı Kerim'in tercemesi için kullanılan meal kelimesi, onu aynen terceme
etmeye imkan olmadığını, daha doğrusu yapılan işte bir eksikliğin mevcud
olduğunu belirtmek içindir. Arapça bilmeyen müslümanlara, mümkün mertebe
Allah'ın kelamını kendi dilleriyle anlatmak ve müslüman olmayanlar arasında
İslâm'ı yaymak için Kur'an-ı Kerimin tercemesi zaruridir. Salahiyetli veya
salahiyetsiz şahısların yaptıkları tercemelerde, fahiş hatalar yapıldığı göz
önünde bulundurulacak olursa, müslümanlar tarafından doğruya en yakın bir
şekilde, Kur'an'ın bütün dillere tercemesi şartı kendiliğinden ortaya
çıkmaktadır. Bunun da selâhiyetli heyetler tarafından yapılması gereklidir (Cerrahoğlu,
Tefsir Usûlü, 220-221).