Kavramlar Ansiklopedisi | Kategoriler | Konular

Sigara ve Benzeri

Sigara ve Benzeri

Sigara ve Benzeri:

Tütün, 15. Asırdan sonra yeni
dünyadan İslâm ülkelerine girmiş, o zamandan beri de İslâm ulemâsı tütünün hükmü
üzerinde durmuşlardır.
1- Tütünün mubah olduğunu
söyleyenler, zararı olmadığı ve Şârî' tarafından men edilmediği deliline
dayanmışlardır. Halbuki:
a- Sigaranın zararı, bugün
ilmen kesin olarak bilindiği için zararsız denemez.
b- Şârî'in men etmediğini
söylemek de isabetli değildir. Çünkü Şârî' her haramı ismen zikretmemiştir.
Hüküm kaynakları yalnız sarîh ve hususî nasslar değildir. Nasslarda geçenlerin
haram kılınış sebeplerine (illetlerine) bakılarak yapılan kıyaslar ve diğer
istidlâl yolları vardır.
2- Sigara içmek mekruhtur
diyenlerin dayanağı, kıyasla sabit bir hükme ?haram? demekten çekinmeleri ve
sigaranın zararları hakkında kesin bilgi sahibi olmamalarıdır.
3- Sigara içmek (özellikle
tiryakilik) haramdır diyenlerin mesnedi zarar, israf ve nafaka mükellefiyetidir.
Zarar: Sigara hem içenin sıhhatine, hem de yanında bulunanların sıhhat ve
rahatına zarar vermektedir. Rasul-i Ekrem (s.a.s.): ?Ne doğrudan ne de
karşılık olarak zarar vardır? (Ahmed bin Hanbel, Müsned, 5/327; Muvattâ,
Akdiye, 31; İbn Mâce, Ahkâm 17) buyurarak zarar vermeyi men etmiştir. Allah
Teâlâ da ?Kendinizi elinizle tehlikeye atmayın...? (2/Bakara, 195),
?kendinizi öldürmeyin...? (4/Nisâ, 29) buyurmuştur. Malı faydasız yere
harcamak da israftır. ?Yiyin, için; isrâf etmeyin? (7/A'râf, 31) âyeti
ile ?Peygamber (s.a.s) malın boşa harcanmasını yasakladı? (Buhâri, Zekât 18;
Husûmât 3, İ'tisâm 3; Müslim, Akdiye 14) hadisi, isrâfı haram kılmaktadır.
Nafaka mükellefiyeti: Kocalar, babalar ve muhtaç yakınlarına bakan erkekler,
nafaka (onların yiyecek, giyecek, mesken, tedâvi... ihtiyaçlarını temin) ile
mükelleftir. Çoluk çocuğunun nafakasından keserek sigaraya para vermek haramdır.

Netice olarak denebilir ki: Bu
üç sebepten birisinin gerçekleştiği yer, zaman ve durumda sigara içmek haramdır.
Bunlar gerçekleşmez ise mekruhtur. Her iki durumda da sigaranın içilmemesi,
terkedilmesi dince gereklidir. Nargile ve enfiye gibi alışkanlıkların hükmü de
sigara alışkanlığı gibidir. (2)
Rabbimiz'in âyetleri ve
Peygamberimiz'in açıklamaları ile belirlenen bütün bu haramlar, şüphesiz,
mü'minlerin sağlığını koruma hikmetine dayanmaktadır. Bu yasaklara uymanın,
-hâşâ- Allah'a bir katkısı olmaz, O âlemlerden müstağnîdir, hiçbir şeye ihtiyacı
yoktur. Allah'ın hududuna riâyet edip haram ve helâllere itaat, insana dünya ve
âhirette çok şey kazandıracaktır.
Yukarıda açıklanan maddeler
dinimizde yasaklandığı gibi, İslâm'da kişinin hastalanması ve ölümüne sebep
olabilecek zehirli, uyuşturucu ve zarar verici her çeşit maddeleri kullanmak,
bunları yemek ve içmek de haram kılınmıştır. Sigara gibi zararları tıbben sâbit
olmuş maddeleri kullanmak din açısından mahzurludur. Mü'minler, dinlerini
koruyabilmek için helâllığı ve haramlığı şüpheli olan maddelerden de kaçınmakla
yükümlüdürler. ?Sana şüphe vereni bırak; Sana kuşku vermeyene sarıl! Doğruluk
gönül rahatlığı, yalan ise kuşkudur.? (Tirmizî, Sıfatu'l Kıyâmet 22 -2637-;
Nesâi, Eşribe 50 -5677-; Dârimî, Büyû 2 -2535-) buyuran Peygamberimiz'in
bu konudaki emir ve tavsiyesi şöyledir: ?Muhakkak helâl belli,
haram da bellidir. Lâkin
aralarında helâle de harama
da benzer şüpheli şeyler vardır ki, onları insanların çoğu bilmez. Şüpheli
şeylerden kaçınan bir kimse; dinini, insanî kıymetini korumuş olur. Şüpheli
şeylere dalan bir kimse, harama düşme tehlikesindedir. O, tıpkı sınır kenarında
hayvan otlatan ve nerede ise yasak yerde otlatacak bir çoban gibidir. Bilin ki,
her hükümdarın hudûdu vardır; Allah'ın sınırları ise haramlardır.? (Buhâri,
İman 39 -45-; Müslim, Müsâkat 20 -107-; Nesâi, Büyû 2 -4431-; Tirmizî, Büyû 1
-1219-; Ebû Dâvud, Büyû 3 -3329-3330-; İbn Mâce, Fiten 14 -3984-)
Doktorların, özellikle mü'min
ve uzman doktorların, hastaları için sakıncalı görüp yasakladıkları maddelerin
hastalar tarafından yenilip içilmesi de haramdır (2/Bakara, 195; 4/Nisâ, 29).