Kavramlar Ansiklopedisi | Kategoriler | Konular

Kur'an-ı Kerim'de Ehl-i Kitap Kavramı

Kur

Kur'an-ı Kerim'de
Ehl-i Kitap Kavramı

?Ehlu'l-kitab? kavramı, Kur'ân-ı Kerim'de 31
yerde geçer. Yaklaşık olarak aynı anlama gelen ?ûtu'l-kitab? ise, 20 yerde
zikredilir. Bunların dışında ehl-i kitabın üyeleri olan inanç sahiplerinden
bahseden âyetleri de kattığımızda; yahûdiler anlamına gelen ?yahûd? kelimesi 41
yerde, yine yahûdilerin ırk olarak menşei olan İsrâiloğulları anlamındaki ?benî
İsrâil? 41 âyette geçer. Hıristiyanlar anlamındaki ?nasârâ? kelimesi de 14 yerde
kullanılır.

Kur'ân-ı Kerim'de ehl-i kitap terkibinin geçtiği
âyetlerde, onların arasında övgüye lâyık kişiler bulunduğu gibi (3/Âl-i İmrân,
75, 113-115, 119), kâfirlerin de bulunduğu (2/Bakara, 105; 98/Beyyine, 1), bu
sonuncuların Allah'ın âyetlerini inkâr ettikleri (3/Âl-i İmrân, 70, 98, 112;
4/Nisâ, 155; 59/Haşr, 2), Hakk'ı bâtıla karıştırdıkları (3/Âl-i İmrân, 75),
kendilerine verilen kutsal kitabı tahrif ettikleri (3/Âl-i İmrân, 78),
peygamberlerini öldürdükleri (3/Âl-i İmrân, 112; 4/Nisâ, 155), müslümanları
küfre döndürmek istedikleri (2/Bakara, 109; 3/Âl-i İmrân, 69, 72, 99, 100),
Tevrat ve İncil'deki hükümleri hakkıyla uygulamadıkları (5/Mâide, 68)
belirtilmektedir. Kur'an, ehl-i kitabı Allah'a kulluğa, O'na ortak koşmamaya
çağırmakta (3/Âl-i İmrân, 64), müslümanlara da onlarla mücâdelelerinde îtidâli
tavsiye etmektedir (29/Ankebût, 46).

Allah Kur'an'ı ehl-i kitap hakkında ?şâhit ve
gözetici? olarak indirmiş (5/Mâide, 48), peygamberlerin arasının kesildiği bir
dönemde, ?bize müjdeci ve uyarıcı gelmedi? (5/Mâide, 19) denilmemesi için son
peygamberi göndermiş, bunu da, ?Ey kitap ehli! Kitaptan gizleyip durduğunuzun
çoğunu size açıkça anlatan ve çoğundan da vazgeçen peygamberimiz gelmiştir;
doğrusu size Allah'tan bir nur ve apaçık bir kitap gelmiştir? (5/Mâide, 15)
şeklinde açıklamıştır. Buradan, İslâm'ın amacının ehl-i kitabın yanıldığı,
gizlediği, ihtilâfa düştüğü veya inkâr ettiği konularda doğruları bildirmek ve
bunlara inanmaya dâvet etmek olduğu anlaşılmaktadır. Nitekim Kur'an'da,
?Şüphesiz bu Kur'an, İsrâiloğullarına ayrılığa düştükleri şeyin çoğunu
anlatmaktadır? (27/Neml, 76) denilir. Kur'an'ın bu açıklamaları, daha çok,
dinin ana konuları olan ulûhiyet, nübüvvet, âhiret ve ilâhî kitaplar
hakkındadır.

İslâm dini, karşılıklı menfaat ve hoşgörüye
dayalı müslüman-ehl-i kitap ilişkisine izin verirken; yahûdi ve hıristiyanların
müslümanlara karşı dost görünebileceklerine dikkat çekmekte (5/Mâide, 51), bu
hususta gizli emellerinin olabileceğini haber vererek onların dost
edinilmemesini öğütlemektedir (5/Mâide, 57). Nitekim Hz. Peygamber, Medine'de
ehl-i kitapla anlaşma yaparak bir güvenlik ortamı sağlamışsa da onlarla
ilişkilerinde daima ihtiyatlı davranmıştır. Müslümanları ehl-i kitap karşısında
sık sık uyaran Kur'an, onlara tâbi olunmasını yasaklar (2/Bakara, 109, 120;
3/Âl-i İmrân, 100; 4/Nisâ, 44-45; 57/Hadîd, 16). Bu arada gayri müslimleri,
müslümanlara karşı tutumları bakımından kendi aralarında bir sıralamaya tâbi
tutarak yahûdi ve müşriklerin müslümanlara düşmanlık bakımından daha şiddetli
olduklarını ifade eder (5/Mâide, 82).

Kur'an, ehl-i kitabın temel yanlışlarını
düzeltir ve onları Allah'ın birliği (tevhid) inancına dayalı ortak bir ilkede
müslümanlarla birleşmeye çağırır (3/Âl-i İmrân, 64). Kur'an, ehl-i kitabın kendi
peygamberlerinin getirdiği kitaplara tam inandıkları takdirde Kur'an'a da
inanmaları gerektiğini bildirir (28/Kasas, 52-53). Bu durum, bütün peygamberlere
vahyedilen kitapların aynı kaynaktan geldiğini gösterir. ?De ki: ?Ey kitap
ehli! Tevrat'ı, İncil'i ve Rabbinizden size gönderilen Kur'an'ı uygulamadıkça
hiçbir temeliniz olmaz.? (5/Mâide, 68) meâlindeki âyet, Kur'an'ın
öncekileri, önceki kitapların da Kur'an'ı tasdik ettiğini göstermektedir. (2)

?Allah tarafından kendilerine, yanlarında
bulunanı tasdik edici bir rasûl/elçi gelince ehl-i kitaptan bir grup, sanki
Allah'ın kitabını bilmiyormuş gibi sırtlarının arkasına atarcasına terk
ettiler.? (2/Bakara, 101)

?Ehl-i kitaptan çoğu, hak ve doğru olan
kendilerine apaçık belli olduktan sonra sırf içlerindeki kıskançlıktan ötürü
sizi imanınızdan vazgeçirip küfre döndürmek isterler. Siz şimdilik, Allah onlar
hakkındaki emrini getirinceye kadar affedin, hoşgörün. Şüphesiz Allah her şeye
kadirdir.? (2/Bakara, 109)

?Sen onların milletine/dinine uyuncaya kadar
yahûdiler de hıristiyanlar da senden râzı olmazlar. De ki: ?Doğru yol, ancak
Allah'ın yoludur.' Sana gelen ilimden sonra eğer onların hevâlarına/arzularına
uyacak olursan, andolsun ki, Allah'tan sana bir dost ve yardımcı yoktur.?
(2/Bakara, 120)

?Eğer onlar da sizin iman ettiğiniz gibi
inanırlarsa hidâyeti/doğru yolu bulmuş olurlar; dönerlerse mutlaka anlaşmazlık
içine düşerler. Onlara karşı Allah sana yeter. O işitendir, bilendir.?
(2/Bakara, 137)

?Allah nezdinde hak din İslâm'dır. Kitap
verilenler, kendilerine ilim geldikten sonra, aralarındaki kıskançlık yüzünden
ayrılığa düştüler. Allah'ın âyetlerini inkâr edenler bilmelidirler ki Allah'ın
hesabı çok çabuktur.? (3/Âl-i İmrân,
19)

?De ki: ?Ey ehl-i kitap! Sizinle bizim aramızda
anlamı eşit bir kelimeye gelin: Allah'tan başkasına tapmayalım; O'na hiçbir şeyi
eş tutmayalım ve Allah'ı bırakıp da kimimiz kimimizi ilâhlaştırmasın. Eğer onlar
yine yüz çevirirlerse işte o zaman, ?Şâhit olun, biz müslümanlarız? deyin.?
(3/Âl-i İmrân, 64)

?Ehl-i kitaptan bir kısmı istediler ki, ne yapıp
edip sizi saptırabilsinler. Oysa onlar, sadece kendilerini saptırırlar da
farkına bile varmazlar.? (3/Âl-i
İmrân, 69)

?Ey ehl-i kitap! (gerçeği) görüp bildiğiniz
halde niçin Allah'ın âyetlerini inkâr edersiniz??
(3/Âl-i İmrân, 70)

?Ey ehl-i kitap! Neden hakkı bâtıla (doğruyu
eğriye) karıştırıyor ve bile bile hakkı/gerçeği gizliyorsunuz??
(3/Âl-i İmrân, 71)

?Ehl-i kitaptan bir grup, ?mü'minlere indirilmiş
olana sabahleyin (görünüşte) inanıp akşamleyin inkâr edin, belki onlar (böylece
dinlerinden) dönerler' dedi.? (3/Âl-i
İmrân, 72)

?Sizin dininize uyanlardan başka hiçbir kimseye
inanmayın' dediler. (Rasûlüm! Onlara) Doğru yolun ancak Allah'ın yolu olduğunu
söyle. Onlar, kendi aralarında ?bir kimseye, size verilenin benzeri yahut
Rabbinizin huzurunda sizin aleyhinize deliller getirecekleri şeyler verilmiş
olsa da inanmayın' dediler. De ki: ?Lütuf ve ihsan Allah'ın elindedir. Onu
dilediğine verir. Allah'ın rahmeti geniştir ve O her şeyi hakkıyla bilir.?
(3/Âl-i İmrân, 73)

?Ehl-i kitaptan öylesi vardır ki, ona yüklerle
mal emanet bıraksan, onu sana noksansız iâde eder. Fakat öylesi de vardır ki,
ona bir dinar emanet bıraksan, tepesine dikilip durmazsan onu sana iâde
etmez. Çünkü bunlar, ?ümmîlerin malını almakta bizim için vebal yoktur' derler.
Allah'a karşı da bile bile yalan söylerler.?
(3/Âl-i İmrân, 75)

?Ehl-i kitaptan bir grup, okuduklarını kitaptan
sanasınız diye kitabı okurken dillerini eğip bükerler. Halbuki okudukları,
Kitap'tan değildir. Söyledikleri Allah katından olmadığı halde ?Bu Allah
katındandır' derler. Onlar bile bile Allah'a iftira ediyorlar.?
(3/Âl-i İmrân, 78)

?Kim İslâm'dan başka bir din ararsa, bilsin ki
kendisinden (böyle bir din) asla kabul edilmeyecek ve o, âhirette ziyan
edenlerden olacaktır.? (3/Âl-i İmrân,
85)

?De ki: ?Ey ehl-i kitap! Allah yaptıklarınızı
görüp dururken niçin Allah'ın âyetlerini inkâr edersiniz? De ki: ?Ey ehl-i
kitap! (Gerçeği) görüp bildiğiniz halde niçin Allah'ın yolunu eğri göstermeye
yeltenerek mü'minleri Allah yolundan çevirmeye kalkışıyorsunuz? Allah
yaptıklarına tamamıyla şâhittir.?
(3/Âl-i İmrân, 98-99)

?Ey iman edenler! Kendilerine kitap
verilenlerden bir gruba uyarsanız, imanınızdan sonra sizi çevirip kâfirler
haline getirirler.? (3/Âl-i İmrân,
100)

?Siz insanların iyiliği için ortaya çıkarılmış
en hayırlı ümmetsiniz; iyiliği emreder, kötülükten men eder ve Allah'a iman
edersiniz. Ehl-i kitap da iman etseydi, elbet bu, kendileri için çok iyi olurdu.
(Gerçi) içlerinde iman edenler var; (fakat) pek çoğu fâsıktır, yoldan
çıkmışlardır. Onlar size, incitmekten başka bir zarar veremezler. Sizinle savaşa
girecek olsalar, size arkalarını dönüp kaçarlar. Sonra kendilerine yardım da
edilmez.? (3/Âl-i İmrân, 110-111)

?Kendilerine kitaptan nasip verilenlere (ehl-i
kitaba) baksana! Sapıklığı satın alıyorlar ve sizin de yoldan çıkmanızı
istiyorlar!? (4/Nisâ, 44)

?Kendilerine kitaptan nasip/pay verilenleri
görmedin mi; cibt ve tâğuta, putlara ve bâtıl (tanrılar)a iman ediyorlar, sonra
da kâfirler için: ?bunlar, Allah'a iman edenlerden daha doğru yoldadır'
diyorlar. Bunlar, Allah'ın lânetlediği kimselerdir; Allah'ın rahmetinden
uzaklaştırdığı (lânetli) kimseye gerçek bir yardımcı da bulamazsın.?
(4/Nisâ, 51-52)

?Sözlerinden dönmeleri, Allah'ın âyetlerini
inkâr etmeleri, haksız yere peygamberleri öldürmeleri ve ?kalplerimiz
kılıflanmıştır' demeleri sebebiyle... (onları lânetledik, türlü belâlar verdik,
onların kalpleri kılıflı değildir;) tam aksine küfürleri sebebiyle Allah o
kalpler üzerine mühür vurmuştur. Pek azı müstesnâ artık iman etmezler. Bir de
küfürlerinden/inkâr etmelerinden ve Meryem'in üzerine büyük bir iftira
atmalarından; Ve ?Allah elçisi, Meryem oğlu İsa'yı öldürdük' demeleri
yüzünden...?(4/Nisâ, 155-157)

?Ey ehl-i kitab! Dininizde aşırı gitmeyin ve
Allah hakkında, gerçekten başkasını söylemeyin. Mesih, ancak Meryem'in oğlu
İsa'dır, (O) Allah'ın rasûlüdür. Meryem'e ulaştırdığı (?kün/ol') kelimesi(nin
eseri)dir, O'ndan (O'nun tarafından gönderilmiş, yahut te'yid edilmiş, veya
Cebrâil tarafından üfürülmüş) bir ruhtur. Buna göre Allah'a ve peygamberlerine
iman edin. ?(Tanrı) üçtür' demeyin; sizin için hayırlı olmak üzere bundan
vazgeçin. Allah ancak bir tek ilâhtır. O, çocuğu olmaktan münezzehtir. Göklerde
ve yerde ne varsa hepsi O'nundur. Vekil olarak Allah yeter.?
(4/Nisâ, 171)

?Bugün size temiz ve iyi şeyler helâl
kılınmıştır. Kendilerine kitap verilenlerin (yahûdi ve hıristiyanların) yiyeceği
size helâldir, sizin yiyeceğiniz de onlara helâldir. Mü'min hanımlardan iffetli
olanlar ile daha önce kendilerine kitap verilenlerden iffetli hanımlar da
namuslu olmak, zinâ etmemek ve gizli dost tutmamak üzere mehirlerini vermeniz
şartıyla (nikâhlamanız) size helâldir. Kim imanı kabul etmezse onun ameli boşa
gitmiştir. O, âhirette de ziyana uğrayanlardandır.?
(5/Mâide, 5)

?Ey ehl-i kitab! Rasûlümüz size Kitaptan
gizlemekte olduğunuz birçok şeyi açıklamak üzere geldi; birçok (kusurunuzu) da
affediyor. Gerçekten size Allah'tan bir nur, apaçık bir Kitab geldi.?
(5/Mâide, 15)

?Ey iman edenler! Yahûdileri ve hıristiyanları
dost edinmeyin. Onlar birbirinin dostudurlar (birbirinin tarafını tutarlar).
İçinizden onları dost kabul edenler, onlardandır. Şüphesiz Allah, zâlimler
topluluğuna yol göstermez.? (5/Mâide,
51)

?Ey iman edenler! Sizden önce kendilerine kitap
verilenlerden dininizi alay ve oyun konusu edinenleri ve kâfirleri dost
edinmeyin. Allah'tan korkun; eğer mü'minler iseniz.?
(5/Mâide, 57)

?De ki: ?Ey kitap ehli! Tevrat'ı, İncil'i ve
Rabbinizden size gönderilen Kur'an'ı uygulamadıkça hiçbir temeliniz olmaz.'
Rabbinizden sana indirilen, onlardan çoğunun küfür ve azgınlığını elbette
artıracaktır. Kâfirler topluluğuna üzülme.?
(5/Mâide, 68)

?De ki: ?Ey Kitab ehli! Dininizde haksız yere
haddi aşmayın. Daha önceden sapan, birçoklarını saptıran ve yolun doğrusundan
uzaklaşan bir topluma uymayın.? (5/Mâide,
77)

?Kendilerine kitap verilenlerden Allah'a ve
âhiret gününe iman etmeyen, Allah ve Rasûlü'nün haram kıldığını haram saymayan
ve hak dini (İslâm'ı kendine) din edinmeyen kimselerle, küçülerek elleriyle
cizye verinceye kadar savaşın.? (9/Tevbe,
29)

?Ey iman edenler! (Bilin ki,) hahamlardan ve
râhiplerden birçoğu insanların mallarını haksız yollardan yerler ve (insanları)
Allah yolundan engellerler. Altın ve gümüşü yığıp da onları Allah yolunda
harcamayanlara hemen acıklı bir azabı müjdele!?
(9/Tevbe, 34)

?İçlerinden zulmedenleri hâriç, ehl-i kitapla
ancak en güzel yoldan mücâdele edin ve deyin ki: ?Bize indirilene de, size
indirilene de iman ettik. Bizim ilâhımız da sizin tanrınız da birdir ve biz O'na
teslim olduk, müslüman olduk.? (29/Ankebût,
46)

?İman edenlerin Allah'ı anma ve O'ndan inen
gerçek için kalplerinin huşûyla/saygıyla yumuşaması zamanı daha gelmedi mi?
Onlar daha önce kendilerine kitap verilenler gibi olmasınlar. Onların üzerinden
uzun zaman geçti de kalpleri katılaştı. Onlardan birçoğu fâsıktır/yoldan çıkmış
kimselerdir.? (57/Hadîd, 16)

?Ehl-i kitaptan küfredip inkâr edenleri, ilk
sürgünleri yurtlarından çıkaran O'dur. Siz onların çıkacaklarını sanmamıştınız.
Onlar da kalelerinin, kendilerini Allah'tan koruyacağını sanmışlardı. Ama
Allah'ın azâbı, onlara beklemedikleri yerden geliverdi. O, yüreklerine korku
düşürdü; öyle ki evlerini hem kendi elleriyle hem de mü'minlerin elleriyle harâp
ediyorlardı. Ey akıl sahipleri! İbret alın. Eğer Allah onlara sürgünü yazmamış
olsaydı, elbette onları dünyada başka şekilde cezâlandıracaktı. Âhirette de
onlar için ateş azâbı vardır. Bu, onların Allah'a ve Peygamber'ine karşı
gelmelerinden dolayıdır. Kim Allah'a karşı gelirse, bilsin ki, Allah'ın
cezalandırması çetindir.? (59/Haşr,
2-4)

?Apaçık delil kendilerine gelinceye kadar ehl-i
kitaptan ve müşriklerden kâfir olanlar, küfürden ayrılacak değillerdi. İşte o
apaçık delil, Allah tarafından gönderilen, içinde doğru yazılmış hükümler
bulunan tertemiz sahifeleri okuyan Rasûl'dür. Kendilerine kitap verilenler ancak
o açık delil (Peygamber) kendilerine geldikten sonra tefrikaya düştüler. Dini
yalnız kendine has kılarak ve hanifler olarak Allah'a kulluk etmeleri, namaz
kılmaları, zekât vermeleri için ancak onlara müslüman olmaları emrolundu. İşte
sağlam din budur. Ehl-i kitap ve müşriklerden İslâm'ı kabul etmeyen kâfirler,
ebedî olarak cehennem ateşine girerler. İşte onlar, halkın en şerlileridir. İman
edip sâlih amel işleyenlere gelince, onlar halkın en hayırlısıdır.?
(98/Beyyine, 1-7)

EHL-İ KİTAP .
Ehl-i Kitap; Anlam ve Mâhiyeti
Kur'an-ı Kerim'de Ehl-i Kitap Kavramı
Ehl-i Kitabın İslâm'a Aykırı İnançları
Hıristiyanların inançla ilgili İslâm'a aykırı görüşleri
Ehl-i Kitabın İslâm'a Aykırı Ortak Yanları Hıristiyan ve yahûdilerin ortak bâtıl inançları 1- Yahûdiler ?İbrâhim (a.s.) yahûdi', hıristiyanlar da ?hıristiyandır' derler.
2- Allah'a karşı yalan uydurup iftira ederler.
3- Allah yolundan bile bile saptırmak isterler.
4- Ehl-i kitap, ?ancak yahûdi ve hıristiyan olanlar cennete girecek' derler.
5- Ehl-i kitap, kendilerine beyyineler geldikten so a ihtilâfa düşmüşlerdir.
6- Aslında Ehl-i kitap da müşriktir.
Ehl-i Kitab'ın Küfür ve Şirki
Ehl-i Kitabın İslâm'a Ters Tutum ve Davranışları
1- Ehl-i kitap, dinlerinde aşırı giderler.
2- Ehl-i kitabın ölçüsüz istekleri vardır.
3- Ehl-i kitap kâfirleri bir hayır indirilmesini istemez.
4- Ehl-i kitap, yeni gelecek Peygamber'i tasdik edeceklerine dair Allah'a verdikleri sözü tutmamışlar ve gizlemişlerdir.
5- Ehl-i kitap, kendi kitaplarını tatbik etmemiş, tahrif etmişlerdir.
6- Haramı helâl; helâlı haram yapmışlardır.
7- Ehl-i kitap, İslâm'ın kıblesine tâbi olmazlar.
8- Hahamlar ve râhiplerden çoğu insanların mallarını haksız yere yerler ve halkı Allah'ın yolundan çevirirler.
9- Hahamlar ve râhipler, insanları münkerden men etmemişler, ehl-i kitap zulüm ve günahta yardımlaşmışlardır.
10- Emr-i bi'l-ma'rûf ve nehy-i ani'l-münker yapmazlardı.
11- Fâizle uğraşırlar, haram ve haksız yere insanların mallarını yerler, yalan dinlerler.
12- Yeryüzünde devamlı savaş ve fesat çıkarmaya çalışırlar.
Ehl-i Kitabın Müslümanlara Karşı Davranış ve Tavırları 1- ?Ümmîlere karşı sorumluluğumuz yoktur' derler.
2- Ehl-i kitap, İslâm dini ile alay eder, müslümanlara ezâ verirler.
3- Müslümanlara hâinlik ederler.
Kur'ân-ı Kerim'in Ehl-i Kitaptan Övdükleri
Müslümanların Ehl-i Kitaba Karşı Davranışları Nasıl Olmalıdır? .
İslâm'a Girmeden Ehl-i Kitap Kurtulabilir mi? .
Ehl-i Kitaba Tanınan Müsâmaha ve Ayrıcalıklar
Günümüzdeki Batılı İnsanlar Ehl-i Kitap mıdır? .
Ehl-i Kitap Konusuyla İlgili Âyet-i Kerimeler
Konuyla İlgili Geniş Bilgi Alınabilecek Kaynaklar