Kavramlar Ansiklopedisi | Kategoriler | Konular

Kur'ân-ı Kerim'in Ehl-i Kitaptan Övdükleri

Kur

Kur'ân-ı Kerim'in
Ehl-i Kitaptan Övdükleri


Kur'ân-ı Kerim'de, yukarıda örneklerini
gördüğümüz şekilde, ehl-i kitabın daha çok menfî yönleri üzerinde durulur.
Ancak, onlardan az da olsa bir zümrenin Kur'ân-ı Kerim'de takdir edilip
övüldüklerine de şâhit oluruz. Acaba bunlar kimlerdir? Bu hususa şu âyet-i
kerimeler ışık tutmaktadır: ?Ehl-i kitap içinde istikamet sahibi bir topluluk
vardır ki, gece saatlerinde secde ederek Allah'ın âyetlerini okurlar. Onlar
Allah'a ve âhiret gününe inanırlar. İşte bunlar sâlih insanlardandır. Yaptıkları
hiçbir iyilik inkâr edilmeyecektir. Şüphesiz Allah (günahlardan) korunan
müttakîleri bilmektedir.? (3/Âl-i İmrân, 113-115) Bu âyetler, ehl-i kitaptan
müslüman olan Abdullah bin Selâm, Sa'lebe bin Şu'be ve kardeşi Useyd bin Şu'be,
Useyd bin Ubeyd ve benzerleri hakkında inmiştir. Dolayısıyla âyetler, bu
kimselerin hem sâlih kimselerden olduklarını belirtmekte, hem de yahûdi
âlimlerinin aleyhteki şâhitliklerini reddetmektedir (Taberî, Câmiu'l-Beyân,
4/52-53; Beydavî, 1/177; Âlûsî, 4/35). Âyetlerin sevkinin kitap ehlinin
mü'minleri hakkında olduğu açıktır (Elmalılı, 2/1160). Nitekim; ?Siz
insanların iyiliği için ortaya çıkarılmış en hayırlı ümmetsiniz; iyiliği
emreder, kötülükten men eder ve Allah'a inanırsınız. Ehl-i kitap da iman
etseydi, elbet bu, kendileri için çok iyi olurdu. (Gerçi) içlerinden iman
edenler var; fakat onların pek çoğu yoldan çıkmış fâsıklardır.? (3/Âl-i
İmrân, 110) buyurulmaktadır.

Bu âyetlerde, ehl-i kitabın, eski hallerinde
kalmayıp Hz. Muhammed (s.a.s)'e ve onun getirdiği dine inanmalarıyla ancak doğru
yolu bulacakları açıkça ifade edilmiş oluyor ve onların müslüman olanları
övülüyor. Yani sizin gibi iman edip emr-i bi'l-ma'rûf ve nehy-i ani'l-münker
yapsalardı, işte bu kendileri için hayırlı olurdu, deniliyor. ?Ehl-i kitaptan
öyleleri var ki, Allah'a ve hem size indirilene, hem de kendilerine indirilene
tam bir samimiyetle ve Allah'a boyun eğerek iman ederler. Allah'ın âyetlerini az
bir pahaya satmazlar. İşte onlar için Rableri katında ecirleri vardır. Şüphesiz
Allah, hesabı çabuk görendir.? (3/Âl-i İmrân, 199) . Taberî, bu âyetin
Câbir'den, Necâşi vefat edince, Peygaamber (s.a.s.)'in ?Çıkın ve kardeşinizin
namazını kılın? dediğini ve dört tekbirle cenaze namazını kıldırdığını,
münâfıkların da: ?Şuna bakın, kendisini hiç görmemiş bir yabancı hıristiyana
namaz kılıyor? dediklerini nakletmekle beraber, âyetin, içinde geçen vasıftaki
her ehl-i kitap mensubu için uygun geleceğini belirtir (Taberî, 4/218-220; Âlûsî,
4/173-174).

Bu âyet-i kerimenin aynı zamanda genel olarak
tüm ehl-i kitaptan imana gelenlere ve hatta gelecek olanlara şâmil olduğu ve
Mücâhid'in de bu görüşte olduğu ifade edilmiştir. Çünkü Âl-i İmrân sûresi, 114.
âyetindeki ?iman ederler? ibâresi, açıkça gelecek zaman anlamı da ifade
eder. Bu da gösteriyor ki, bunlar cidden müslüman olacaklardır. Nitekim bu
zamana kadar da olagelmiş ve yine olacaklardır (Elmalılı, 2/1264-1265).
?Ehl-i kitaptan öylesi vardır ki, ona yüklerle mal emanet bıraksan, onu sana
noksansız iâde eder. Fakat öylesi de vardır ki, ona bir dinar emanet bıraksan,
tepesine dikilip durmazsan onu sana iâde etmez. Çünkü bunlar, ?ümmîlerin malını
almakta bizim için vebal yoktur' derler. Allah'a karşı da bile bile yalan
söylerler.? (3/Âl-i İmrân, 75) Yahûdi âlimlerinden olup Hz. Muhammed
(s.a.s.)'e iman eden Abdullah bin Selâm, Kureyş kabilesinden birisinin kendisine
emanet bıraktığı 1200 okka altını teslim etmişti. Yine yahûdilerden Fenhas bin
Azûra da diğer bir Kureyşlinin emanet bıraktığı bir dinar parayı inkâr etmişti.
Bir dinar, çok küçük bir paradır. Bu emanete ihanetinin sebebini ise, ?adam sen
de! Ümmîlerin (okuyup yazması olmayan Arapların) hakkı mı olurmuş? Vesikası,
müeyyidesi bulunmayan ve hele dini ayrı olan kimselerin haklarını yemek helâldır?
inancında olmaları gösterilmiştir (Âlûsî, 3/202). Görüldüğü gibi bu kanaat
hakka, hakkaniyete aykırıdır. Nitekim müteâkip âyette Allah şöyle buyurmaktadır:
?hayır, kim sözünü yerine getirir ve (günahtan) korunursa, şüphesiz Allah da
müttakîleri sever.? (3/Âl-i İmrân, 76)

Bu âyet-i kerimelerde açıkça görüldüğü gibi, ehl-i
kitaptan Cenâb-ı Hakk'ın övdüğü kimseler, onlardan sadece müslüman olanlar ve
müslümanlıklarını samimiyetle yaşayanlardır. Onlara ehl-i kitap denilmesi,
müslüman olmadan önceki halleri itibarıyladır. İşte kitap ehlinden samimiyetle
müslüman olanlara da Yüce Allah, elbette ecir ve mükâfatlarını verecektir.
Nitekim geçen âyetlerde de bu husus belirtilmişti. Şu âyetlere de bakalım:
?Eğer kitap ehli iman edip (Allah'ın azabından) korunsalardı, onların
kötülüklerini örter ve onları nimeti bol cennetlere sokardık.? (5/Mâide, 65)
Ayrıca ehl-i kitaptan müslüman olanlar, hem kendi peygamberlerine, kitaplarına
ve dinlerine, hem de Muhammed (s.a.s.)'e, Kur'an'a ve İslâm dinine inandıkları
için, onların ecirleri iki misli verilecektir. ?Bundan (Kur'an'dan) önce
kendilerine kitap verdiklerimiz, buna inanırlar. Onlar Kur'an okunduğu zaman:
?Ona iman ettik. Çünkü O Rabbimizden gelmiş hakikattir. Esasen biz daha önce de
müslüman idik' derler. İşte onlara sabretmelerinden ötürü, mükâfatları iki kere
verilecektir...? (28/Kasas, 52-54) (8)

EHL-İ KİTAP .
Ehl-i Kitap; Anlam ve Mâhiyeti
Kur'an-ı Kerim'de Ehl-i Kitap Kavramı
Ehl-i Kitabın İslâm'a Aykırı İnançları
Hıristiyanların inançla ilgili İslâm'a aykırı görüşleri
Ehl-i Kitabın İslâm'a Aykırı Ortak Yanları Hıristiyan ve yahûdilerin ortak bâtıl inançları 1- Yahûdiler ?İbrâhim (a.s.) yahûdi', hıristiyanlar da ?hıristiyandır' derler.
2- Allah'a karşı yalan uydurup iftira ederler.
3- Allah yolundan bile bile saptırmak isterler.
4- Ehl-i kitap, ?ancak yahûdi ve hıristiyan olanlar cennete girecek' derler.
5- Ehl-i kitap, kendilerine beyyineler geldikten so a ihtilâfa düşmüşlerdir.
6- Aslında Ehl-i kitap da müşriktir.
Ehl-i Kitab'ın Küfür ve Şirki
Ehl-i Kitabın İslâm'a Ters Tutum ve Davranışları
1- Ehl-i kitap, dinlerinde aşırı giderler.
2- Ehl-i kitabın ölçüsüz istekleri vardır.
3- Ehl-i kitap kâfirleri bir hayır indirilmesini istemez.
4- Ehl-i kitap, yeni gelecek Peygamber'i tasdik edeceklerine dair Allah'a verdikleri sözü tutmamışlar ve gizlemişlerdir.
5- Ehl-i kitap, kendi kitaplarını tatbik etmemiş, tahrif etmişlerdir.
6- Haramı helâl; helâlı haram yapmışlardır.
7- Ehl-i kitap, İslâm'ın kıblesine tâbi olmazlar.
8- Hahamlar ve râhiplerden çoğu insanların mallarını haksız yere yerler ve halkı Allah'ın yolundan çevirirler.
9- Hahamlar ve râhipler, insanları münkerden men etmemişler, ehl-i kitap zulüm ve günahta yardımlaşmışlardır.
10- Emr-i bi'l-ma'rûf ve nehy-i ani'l-münker yapmazlardı.
11- Fâizle uğraşırlar, haram ve haksız yere insanların mallarını yerler, yalan dinlerler.
12- Yeryüzünde devamlı savaş ve fesat çıkarmaya çalışırlar.
Ehl-i Kitabın Müslümanlara Karşı Davranış ve Tavırları 1- ?Ümmîlere karşı sorumluluğumuz yoktur' derler.
2- Ehl-i kitap, İslâm dini ile alay eder, müslümanlara ezâ verirler.
3- Müslümanlara hâinlik ederler.
Kur'ân-ı Kerim'in Ehl-i Kitaptan Övdükleri
Müslümanların Ehl-i Kitaba Karşı Davranışları Nasıl Olmalıdır? .
İslâm'a Girmeden Ehl-i Kitap Kurtulabilir mi? .
Ehl-i Kitaba Tanınan Müsâmaha ve Ayrıcalıklar
Günümüzdeki Batılı İnsanlar Ehl-i Kitap mıdır? .
Ehl-i Kitap Konusuyla İlgili Âyet-i Kerimeler
Konuyla İlgili Geniş Bilgi Alınabilecek Kaynaklar