Kavramlar Ansiklopedisi | Kategoriler | Konular

Müsrif

Müsrif

Müsrif

Müsrif; Gereksiz harcama yapan israf eden,
savurgan kimse demektir. İsraf, savurganlık, gitmek, yanılmak, gâfil olmak
manâlarına gelir. Aynı zamanda, insanın yaptıklarında sınırı aşması anlamını da
taşır. Bazılarına göre de malı gereksiz yerde harcamaktır. Süfyan-ı Sevri'ye
göre az da olsa, Allah yolunda harcanmayan her şey israftır. Ayrıca israf,
"Allah'ın haram kıldığı şeylere el uzatmak" şeklinde de tarıf edilmiştir (İsmail
Hakkı Bursevî, Rûhu'l-Beyan, II. 262).

Zarûrî ihtiyaçlardan fazla harcamak; şerîatın
haram ettiği şeylere yönelmek, nefs ve şehvetin isteklerini yerine getirmek,
gaflet ve saygısızca harcamak ifrat derecede bir israftır. Kulluk görevini
yerine getiremeyecek kadar vücudun zarûrî ihtiyaçlarını kısmak da tefrid
sayılacak bir israftır.

Müsrif, müsrifler, israf vb. kavramlar, Kur'ân-ı
Kerim'in değişik âyet ve sûrelerinde değişik anlamlarda kullanılmıştır (3/Âl-i
İmrân, 147; 4/Nisâ, 6; 6/En'âm, 141; 7/Arâf, 31; 20/Tâhâ, 127; 10/Yûnus, 12; 40/Mü'min,
128; 39/Zümer, 53). Yüce Allah (c.c.) şöyle buyurur:

"Çardaklı ve çardaksız üzüm bağlarını, tadları
ve yemişleri muhtelif hurmaları, hububatı (tahılları), zeytinleri, narları,
birbirine hem benzer hem de benzemez bir halde meydana getiren Allah'tır. Her
biri mahsul (ürün) verdiği zaman mahsulünden yiyin. Hasad (devşirme) günü de
hakkını (zekât ve sadakasını) verin; israf etmeyin, şüphesiz Allah israf
edenleri sevmez." (6/En'âm, 141)

İnsan, fikrî, ruhî ve bedenî ihtiyaçlarını meşru
yollardan tatmin etmek zorundadır. Aksi halde fikren şüphe ve tereddüde, ruhen
bunalıma, bedenen de zâfiyet ve güçsüzlüğe uğrar. Böyle bir durumda hem dinî,
hem de bedenî sorumluluklarını yerine getiremez olur. Ayet-i kerimede görüldüğü
gibi Allah'ın yarattığı her şeyin meşru yoldan ve ihtiyaç kadar yenmesi
emredilmiştir. Ancak bu, aşırı ve taşkınlık derecesine varmamalıdır. Zira israf
noktasına varan tüketimin zararları ferdi aşarak aile ve topluma yansır. Bu da
haramdır.

İslâm, bütün ibâdetlerde niyeti şart koşmuştur.
Niyet, müslümanın neyi, niçin, ne zaman, nasıl ve ne gaye ile yaptığının
bilincinde olmasıdır. Dolayısıyla müslüman şuursuz, faydasız ve gayesiz bütün
hareketlerden sakınır: İsraf da lüzumsuz ve gayesiz harcamalardır ve bunun için
müslümana yasaklanmıştır:

"Ey Adem Oğulları! Her namazınızda süslü
elbisenizi giyinin. Yiyin, için israf etmeyin. Çünkü Allah israf edenleri
sevmez..." (7/A'râf, 31)

Allah (c.c.), her türlü boş ve gayesiz
harcamaları sevmez. Bu bir ekmek olabileceği gibi, bir ekmek kırıntısı olabilir.
Bir damla su olabileceği gibi boşa akan bir nehir de olabilir. Bu bir ömür
olabileceği gibi, boşa geçen bir dakika da olabilir. Bunun içindir ki israfın
haram olması İslâm ekonomik sisteminin temel ilkelerinden biri kabul edilmiştir.

Müslüman müsrif olamaz, elindekileri israf
edemez, lüzumsuz ve fuzûli yerlerde kullanamaz. İsrafın ferd, aile ve toplum
hayatında açtığı yaralar, yaptığı tahribat, tarih boyunca olduğu gibi bu gün de
başlıca sorunlardan biridir. Şuursuz bir tüketim toplumu yerine dengeli ve ruhî
disipline girmiş bir toplum meydana gelmedikçe gerçekçi bir tasarruf yapılamaz
ve gerekli yatırımlar gerçekleştirilerek dışa bağımlılıktan kurtulup bağımsız
ekonomik sistem kurulamaz. Bunu da ancak İslam'ın hakim olduğu bir toplum
gerçekleştirebilir.

Yılda bir milyon tona yakın ekmeğin (buğdayın)
israf edildiği toplumda dökülerek israf edilen yemekler, boşa akıtılan sular,
gereksiz harcanan enerji, lüzumsuz tüketilen elbise, süs malzemeleri vs. ilâve
edilirse büyük bir bütçenin yok edildiği görülecektir.[1]

Söz gelimi, elindeki malını ölçüsüzce saçıp
savuran, onunla kimseyi faydalandırmaz. İsraf ettiği malı kazanmak için de belki
başkasının hakkına el atar. Meselâ, Allah'ın içki yasağına kulak asmayıp haram
ölçüsünü kaçıranlar, içki içerek kendilerine ve başkalarına zarar verirler. Bu
da, davranışlarda aşırıya kaçmaktır.

Hareketlerinde ve harcamalarında israfa
kaçanlara, israf edenlere ?müsrif' denir. Müsrifler, haddi aşan, ölçüyü kaçıran
ve dengeyi bozan insanlardır. Gerek ekonomik hayatta, gerekse sosyal hayatta,
aşırı davranışta bulunurlar. Ellerine geçirdikleri dünyalıkları ?benimdir'
deyip, gerekli yerlere, yani ihtiyaç duyulan yerlere değil de, ihtiyaç olmayan
ama nefse hoş gelen yerlere harcarlar. Böylece ekonomik dengeyi bozarlar,
başkalarına faydalı olabilecek paylaşıma fırsat vermezler. Allah'ın kendilerine
gönderdiği ölçüye uymayıp, canlarının istediğini yaparlar ve davranışlarında
aşırıya kaçarlar. Bu da toplumun zararına yol açar, sosyal barışı bozar, hak
ihlâllerine sebep olur.

Müsrifler, hakkı tanımak ve sâlih ameller yapmak
üzere kendilerine verilen akıl ve irâdeyi, dünyanın geçici zevkleri uğruna
kötüye kullanırlar. Hakkın âyetlerinden habersiz olarak, dünya zevklerini
âhiretin mutluluğuna tercih edip ömürlerini boşa geçirirler. Müsriflerin yaptığı
?israf' faâliyetleri, bir sürü bozulmanın, zulmün ve sapmanın sebebidir.
Müsriflere boyun eğmek insanı her bakımdan zarara ve bozulmaya götürür,
toplumların dengesini bozar. Müsriflerin hâkim olduğu bir toplumda dengenin ve
orta yolun kurulması mümkün değildir.

Müsrifler, İlâhî işaret doğrultusunda kurulması
gereken dengeyi tanımayan ve bozan insanlardır. İsrafa düşmeyen mü'minlerin
hareketleri ve harcamaları ise bir orta yol üzerindedir ve dengelidir. Kur'an,
Lut kavmini ?müsrif' diye niteler. Çünkü onlar Allah'ın izin verdiği bir ilişki
yerine sapık bir ilişkiye başvurdular (7/A'râf, 80-81).

Firavun ve Sâlih (a.s.) kavminin zorbaları
gibiler, Allah'a kulluk yapmaları gerekirken, kendileri için çizilen sınırları
aşıyorlar, şirk koşuyorlar, haksız yere büyüklük taslıyorlar ve Allah'ın
yolundan gitmek isteyenlere engel oluyorlardı (20/Tâhâ, 33; 26/Şuarâ, 151).

Allah, kısas konusunda mü'minlere bir ölçü
koymuştur. Kısas dâvâları konusunda aşırıya gidilmesi (müsrif olunması),
hakların sahiplerine gitmesini engeller, kan dâvâları çıkar, düşmanlıklar
giderek artar.

Mü'minler duâ ederken, yaptıkları hataları
?israf' kabul ederler ve bu ?israf'larının bağışlanmasını isterler (3/Âl-i İmrân,
147). Allah (c.c.) haddi aşıp alabildiğine hak aleyhine yalan söyleyen
müsrifleri doğru yola iletmez (40/Mü'min, 28). Allah'a şirk koşmak ve O'nun
emirlerini dinlemeyerek müşrik olan ?müsrif'ler cehennem ehlidirler (40/Mü'min,
42-43).

Allah, mü'minlere; dengeli harcamalarını,
kendilerine verilen temiz ve helâl yiyeceklerden yemelerini, süslerden
yararlanmalarını; ama asla ?israf' ederek ?müsrif' olmamalarını emrediyor (6/En'âm,
141; 7/A'râf, 31). Allah'ın gönderdiği ölçüleri çiğneyip haddi aşarak ?müsrif'
olmak, daha çok müşriklerin ve inkârcıların bir sıfatıdır. ?Müsrif olmayın?
emri, elbette bütün insanlara yöneliktir. Kur'an ayrıca yeme-içmede, nimetleri
paylaşmada, eşyayı kullanmada, hatta Allah yolunda infak etmekte aşırılığı hoş
görmüyor ve mü'minleri sakındırıyor. Müsrifler, bir diğer deyişle ?tebzîr'
edenlerdir (saçıp-savuranlardır). Tebzîr edenler ise şeytanın arkadaşıdırlar
(17/İsrâ, 27)[2]



[1]
Abdullah Ünalan, Şamil İslâm Ansiklopedisi, Müsrif Maddesi

[2]
Hüseyin K. Ece, İslâm'ın Temel Kavramları, s. 465-466.

FAKİRLİK-ZENGİNLİK .. Fakirlik; Anlam ve Mâhiyeti
Fakirliğe Karşı Getirilen Çözümler
1) Çalışma
2) Zengin Hısımların Himâyesi
3) Zekât
4) İslâm Devletinin Diğer Gelir Kaynakları
Fairliğin Mertebeleri
Miskîn; Anlam ve Mâhiyeti
Zenginlik .
Fakirlik mi, Zenginlik mi Daha Hayırlıdır? .
1- Fakirlik Üstündür
2- Zenginlik Üstündür
3-Kefâf (orta yol) Üstündür
el-Ğanî; Allah'ın Güzel İsimlerinden .
Kanaat; Eldekiyle Yetinme .
Zühd .
Zühdün Kısımları
Zühdün Yozlaştırılması
Gerçek Zâhidlik
Hz. Peygamber'in Geçim Temini ve Zühdü .
Evlilik So asında Ticârî Meşgaleleri
Alış-Verişleri
Ticaretinin Prensipleri
Maîşet Temini Açısından Ticâretin Önemi
Allah, Helâl Rızık İçin Çalışanları Sever
Ticaret, Ziraat ve Cihad
En Hayırlı Kazanç; Kendi Eliyle Çalışıp Kazanma
Başkasına Yük Olmadan Yaşamak; Helâl Maîşet Temini
Maîşet Temini İçin Peygamberimiz Çobanlık da Yapmıştır
Yaşadığı Sâde Hayat ve İsraftan Kaçınması
Zühd ve Takvâsıyla Peygamberimiz .
Hasır Üzerinde Yatması
Sadaka Hususundaki Hassâsiyeti
?Beni Hûd Sûresi İhtiyarlattı? .
Âhirete Bakışı
Hayırdaki Sür'ati
Günlerce Aç ve Susuz Kalışı
Hz. Peygamber ve Ashâbının Yaşayışlarındaki Fakirlik .
Hz. Peygamber'in Ailesinin Maîşeti ve Sade Yaşayışı
Peygamberimiz'in Çocuklarına ve Ev Halkına Karşı Tavırları
Çocuklarını Ebedî Hayata Hazırlaması
Hz. Fâtıma'nın Hizmetçi İstemesi
O'nun Mutluluk Evinin Genel Atmosferi
Rasûlullah'ın Cömertliği ve Tevâzuu . Keremden Bir Kesit
Tevekkül
İsrâf
Kur'an'da İsrafın Mânâları
Müsrif
Cimrilik .
Cömertlik .
Sehâvet
Cûd
Îsâr
Ticâret/Alış-Veriş .
Alış-Verişin Şartları
Ticârette Mübâdele Edilen Malın Kıymetli Olması
Malın Özelliklerinin Belirli Olması, Gizli Bir Kusuru Bulunmaması
Satılan Malın Mevcut Olması
Mal ve Bedelin Belirli Olması
Malın Teslim Alınması, (Kabz)
Ticarette Kâr Sınırı
Müslüman Olarak Alış-Verişlerde Dikkat Edeceğimiz Bazı Hususlar Vardır
Çalıntı Olan Bir Malın Satılması Veya Piyasaya Sürülmesi de Câiz Değildir.
İslâm Toplumunda Malların Fiyatlarına Sun'î Olarak Yapılan Müdâhaleler Asla Câiz Değildir.
İslam Toplumunda Karaborsa (İhtikar) Haramdır.
Malı Değerinin Altında Almak
Ölçü ve Tartının Doğru Olması, Alışverişe Ailenin Karıştırılmaması
Mal; Dünya Varlığı
1) Mütekavvim Mal
2) Gayri Mütekavvim Mal
3) Menkul Mal
4) Gayri Menkul Mal
5) Mislî Mal
6) Kıyemî Mal
7) Tüketime Elverişli (İstihlâkî) Mal
8) Kullanmaya Elverişli (İsti'mâlî) Mal
Malı Koruma
Kur'ân-ı Kerim'de Fakirlik ve Zenginlik .
Hadis-i Şeriflerde Fakirlik ve Zenginlik .
Tefsirlerden İktibaslar
Kesb; Çalışıp Kazanma .
Meslek Öğretimi
1- Rubûbiyet Dairesi
2- Ubûdiyet Dairesi
Kurân'da Meslekî İhzâriyeler (Hazırlık ve Hazırlamalar)
1) Rızık Helâl ve Temiz Olmalıdır
2) Helâl Rızık , Emek Eseridir
3) İnsanlar Birbirlerine Muhtaçtırlar
4) Dünya İçin Talep Emri
5- Çocuğun Maddî İstikbalini Düşünme Fikri
Meslek Konusunda Yüksek İdeal
En Hayırlı Meslek
Rızık, Azalıp Çoğalabilir mi? .
Rızkın Genişlemesi ve Daralması
Rızıktaki Farklılığın Hikmetleri
Rızık Genişliği İmtihanı Karşısında Müslümanın Tutumu .
Rızık Darlığı İmtihanı Karşısında Müslümanın Tutumu .
İktisad; Harcamada Orta Yol
İnsan İktisadın Dışında Kalabilir mi? .
Menfaat