Kavramlar Ansiklopedisi | Kategoriler | Konular

İslâm'da Aklın Önemi ve Değeri

İslâm

İslâm'da Aklın
Önemi ve Değeri

Kur'an-ı Kerim'e göre insanı insan yapan, onun
her türlü davranışlarına anlam kazandıran ve ilâhî emirler karşısında sorumluluk
altına girmesini sağlayan şey aklıdır. Din, akıllılara gönderilmiştir. Kur'an'da
akıl kelimesi kırk dokuz yerde ve hep fiil şeklinde geçmektedir. Bu ayetlerde
genellikle akletmenin, yani aklı kullanarak doğru düşünmenin önemi üzerinde
durulmaktadır. Kur'an'a göre akıl ?bilgi edinmeye yarayan bir güç? ve ?bu güç
ile elde edilen bilgi? şeklinde tarif edilmiştir. Dinin sorumluluk yüklediği
akıl, birinci anlamdaki akıldır.

Kur'an'da akıl; düşünmek, ibret almak, öğüt
almak, hidayete ermek, cehaletten kurtulmak, kâinattaki ve kendi içindeki
hakikatleri anlamak, gönülden kör, sağır, dilsiz olmamak için Kur'an'da akla
vurgu yapılmaktadır. Aklın önemi, özellikle Kur'an'ın manasının, İslam'daki emir
ve yasakların ve bunların hikmetlerinin anlaşılması içindir. Düşünmek, doğruyu
bulup ona teslim olmak içindir. Kur'an birçok ayetinde insanları düşünmeye,
anlamaya, zikretmeye davet etmektedir. Tüm bu faaliyetler aklın birer
fonksiyonudur.

Allah'a hakkıyla kulluk edebilmek için,
Kur'an'ın ne dediğini anlamak, neleri yapmak ve nelerden kaçınmak gerektiğini
bilmek gerekir. Bu ise ancak akıl sayesinde mümkündür. Bu anlamda akıllı olmak,
aklı kullanıp Kur'an'ı anlamaya çalışmak kadın - erkek her müslümanın
görevlerindendir.

İnsan aklı sayesinde taklitten kurtulur. Neye,
niçin inandığını kavrar. İslam dini akıl sahibi insanları muhatab alır ve onlara
sorumluluk yükler. ?Aklı olmayanın dini de yoktur? ifadesini bu anlamda düşünmek
gerekir.

Bütün İslâm âlimleri aklı, insanın dinin emir ve
yasaklarıyla sorumlu tutulmasının temel şartı olarak söylemişler, akıldan
yoksun olanlara hiçbir sorumluluğun yüklenemeyeceği görüşünde birleşmişlerdir.
Mesela; namaz, oruç, zekât, hacc gibi ibadetleri yerine getirebilmenin ilk şartı
âkıl-bâliğ olmak, yani deli olmamak ve ergen olmaktır. Ayrıca zamanının en
akıllısı olmayı (fetânet) peygamberlerin temel vasıflarından kabul etmişlerdir.
İslâm âlimleri, imandan sonra en büyük nimet olarak gördükleri akla, dünya
ve âhiret mutluluğunu kazanmaya vesile olması dolayısıyla büyük değer
vermişlerdir.[1]



[1]
Ahmet Kalkan, Kur'an Kavram Tefsiri.