Kavramlar Ansiklopedisi | Kategoriler | Konular

Fitnenin Ortaya Çıkışı ve Zararları

Fitnenin Ortaya Çıkışı ve Zararları

Fitnenin Ortaya Çıkışı ve Zararları:

Peygamberimiz
(s.a.s.) kendinden sonra meydana gelecek ve müslüman toplumun dirlik ve
düzenliğini bozacak çeşitli fitnelerden ümmetini sakındırmıştır. Bu fitnelerin
özelliklerini de sayarak bunları ümmetine tanıtmıştır. Ümmetin birliğini bozan
faâliyetler, fırka fırka olmalar, dinî ve siyasî çekişmeler, müslümanlar
arasında çıkan bağy (azgınlık) gibi olaylar, İslâm uğruna çalışma gayretinin
azalması, zâlim yöneticilerle mücâdele edilmesi gerekirken onlara dalkavukluk
yapılması, din bağının zayıflaması, dinden dönmelerin artması birer fitnedir.
Fitne zamanında bereket azalır, sâlih ameller az yapılır, aç gözlülük artar,
çıkar ve kan dâvâları sürüp gider, dinî konularda câhillik yaygınlaşır, can ve
mal güvenliği kalmaz. İnsanlar arasındaki güven kaybolur, hak ve hukuka riâyet
edilmez. Hatta öldüren niçin öldürdüğünü, ölen de niçin öldüğünü bilmeyecek
kadar her şey birbirine karışır. Haklı haksız belli olmaz, anarşi, kaos,
huzursuzluk ve emniyetsizlik alıp başını gider. Böyle bir fitne ortamında
mü'minlere düşen, fitnelere karışmadan, gücü yetiyorsa fitneyi önlemeye
çalışmak, yetmiyorsa bir kenara çekilip mü'minlerin hayrına duâ etmek, ya da
fitneyi ve fitneye bulaşma tehlikesi olan işleri terk etmektir.
Ebû Mûsâ
el-Eş'arî'nin rivâyetine göre Peygamberimiz (s.a.s.) şöyle buyurdu:
?Kıyâmetten hemen önce karanlık gecenin parçaları gibi fitneler meydana gelecek.
Kişi o fitnelerde mü'min olarak sabaha erer, akşama kâfir olur; mü'min olarak
akşama erer, sabaha kâfir çıkar. O fitne zamanında oturan ayakta durandan,
ayaktaki yürüyenden, yürüyen koşandan hayırlıdır. Öyleyse yaylarınızı kırın,
kirişlerinizi parçalayın, kılıçlarınızı da taşa vurun. Sizden birinizin evine
girerlerse Hz. Âdem'in iki oğlundan hayırlısı olsun (ölen olsun, öldüren
değil).? (Ebû Dâvud, Fiten 2, hadis no: 4259-4262, 4/100, 101; Tirmizî,
Fiten 30, hadis no: 2197, 4/488; Buhârî Fiten 31)
Fitneler
karşısında dili tutmak (zamanımızda kalemi de tutmak), fitnelerden râzı olmamak,
fitneye düşenler arasında uzlaştırıcı olmaya çalışmak, kendi yandaşına değil;
hak ve adâlete destek olmak en iyisidir. Mü'minler fitne ortamını
Peygamberimiz'in târiflerinden hareketle tanırlar ve mümkün olduğu kadar
kendilerini bu zararlı fitnelerden korumaya çalışırlar. Fitneler bazen yavaş
yavaş ortaya çıkar. İnsan kimi kez bunun farkında olmayabilir.
Bir yere fitne girince de orasını kolay kolay terk etmez. İyi
düşünmedikleri ve iyi hesap etmedikleri için fitneye bulaşanlar, pek çok zarara
uğrarlar ve çoğu zaman fitne içinde olduklarını bile düşünmezler.
Fitneler
bazen de Din'de grup grup (fırka fırka) olmak yüzünden de çıkabilir (23/Mü'minûn,
53). Herkes kendi görüşünü en doğru kabul eder, başkalarını bâtılda, yanlışta ve
sapıklıkta görürse, müslüman cemaat arasına fitne girmiş demektir. Bunun sebebi
kimilerinin grubunu veya cemaatini, o gruba ait görüş ve prensipleri Din'in
önüne koymasıdır. Bu hataya düşenler bundan sonra başkalarına ?öteki? gözüyle
bakmaya başlarlar. Bu yanlış bakış açısından da anlaşmazlıklar, fitneler ve
kavgalar doğar. Bundan dolayı hiç kimse bağlı bulunduğu grubu, cemaati, hizbi
Din'in ilkelerinin önüne koymamalıdır.
Fitne
zamanında yalan artar, ilmin getirdiği ölçüler dinlenilmez, gerçekler bir işe
yaramaz. İlim ve gerçekler çok rahatlıkla istismar edilir, hatta fitneyi
artırıcı bir şekilde kullanılır. Herkes kendi görüşünü doğru kabul eder ve onu
gözü kara bir şekilde savunur. Fitneye bulaşanlar için din ve onun hükümleri
lafta kalır. Kişilere ve gruplara câhillik yön verir, akl-ı selimden çok
hevâlara uyulur. Fitneye düşenlerin hedefleri belli değildir. Kör kuyuya taş
atanlar gibidirler. Fitne zamanında dinî hükümlerle, fitneye yön veren güçler
arasında derin bir uçurum meydana gelir. Bu bir anlamda zorba güçlerin
müslümanların yönetimini ellerine geçirip İslâm'ı ve onun hükümlerini
yürürlükten kaldırmalarıdır. Onlar, insanlara dinin emir ve yasaklarının zor
olduğunu aşılarlar. Dinden dönmeyi teşvik ederler ve bunun alt yapısını
hazırlarlar. İnsanlar zengin olsa bile Allah yolunda harcama ahlâkı azalır.
Asâletli ve yüce karakterli insanların sözü dinlenmez. Meydan âdi ve kötü
kimselere kalır. Değerlere hücum edilir, haysiyetlere dokunulur, belki canlara
bile kıyılır. Böyle bir ortamda hak ve adâletten yana olanlar, şeref ve
haysiyetine değer verenler ile İslâm'a gönül verenler; ölümün yaşamaktan daha
hayırlı olduğunu düşünürler.
Mü'minlerin
karşılaştıkları bütün güçlükler ve ellerinde bulunan bütün nimetler ve imkânlar
birer fitne/deneme sebebidir. Günümüzde, eskiye oranla insanların ellerinde daha
fazla imkân ve eşya var, daha fazla nimetlere sahipler. Eskiden karşılaşılan pek
çok zorluklar ve darlıklar, yerini kolaylık ve konfora bıraktı. İşte bütün bu
imkânlar ve nimetler birer fitnedir/imtihandır. Bazı müslümanların
karşılaştıkları baskılar, işkenceler, zulümler, haksızlıklar birer fitnedir.
Müslüman ülkelerin zorbalar, diktatörler, tâğutlar, zâlimler veya zulüm
düzenleri tarafından ele geçirilmesi bir fitnedir. Onurlu mü'minlerin bu
zorbalarla ve zâlimlerle mücâdele zorunda kalmaları, kendileri hakkında bir
fitnedir, sınav sebebidir. Özellikle modern toplumlarda ortaya çıkan ve giderek
bütün dünyaya yayılan; şirk, ilhad, ahlâksızlık, sapıklık, isyan ve günah
rüzgârları birer fitnedir.
Müslüman
nesillerin karşı karşıya kaldığı inkârcılık, dünyalıklara aşırı derece bağlanma,
Din'in emirleri karşısındaki duyarsızlıklar birer fitnedir. Müslümanların
bölünmüşlüğü, fırka fırka olmaları, aralarındaki çekişmeler, müslüman ülkeler
arasındaki yapay sınırlar birer fitnedir. Her bir müslüman; içinde bulunduğu
şarta, elindeki nimete ve karşılaştığı güçlüğe göre fitneye uğratılıyor,
denemeye tabi tutuluyor.
Müslümana
düşen, varlık tablosundaki âyetlerden, oluşlardan ve karşılaştığı denemelerden
ibret alması, Allah'tan gelen fitneyi kazanmaya çalışması ve bizzat kendisinin
fitnelere sebep olmamasıdır. (5)
İslâm
tarihinin ilk dönemlerinden siyâsî sebeplerle ortaya çıkan iç ihtilâf ve
sürtüşmeler, âlimlerce fitne olarak değerlendirilmiştir. Hz. Osman'ın şehid
edilişi ilk fitne olarak kabul edilmiş, Cemel ve Sıffîn vakaları, Hz. Ali'nin
şehâdeti, Muâviye'nin meşrû halifeye isyanı ve oğlu Yezid'i kendisinden sonra
devlet başkanlığı için veliaht seçip insanlardan zorla beyat alması, onun da Hz.
Hüseyin'i şehid ettirmesi, yani Kerbelâ fâciası gibi ümmet içinde ve devlet
bünyesinde ortaya çıkan karışıklıklar büyük fitneler olarak kabul edilmiştir. Bu
tür fitneler sonucu birçok müslüman hayatını kaybetmiş, yeni yeni bâtıl mezhep
ve anlayışların ortaya çıkmasına bu fitneler sebep olmuştur. Açılan bu çeşit
yaraların kanları zamanımıza kadar dinmemiştir.

FİTNE-FİTEN ..
FİTNE. a- Fitne Kelimesinin Anlam Sahası
b- Olumlu Anlamıyla Fitne
c- Fitnenin Kur'an'daki Anlamları
A- Allah'a Nisbetle Fitne
1- Peygamberlerin Denenmesi
2- Müslümanların Denenmesi
3- İnsanların ve Toplulukların Denenmesi
4- Ni'met veya Külfetle Deneme
5- Sabır ve Sebat Fitnesi
B- Şeytana Nisbetle Fitne
C- İnsanlara Nisbetle Fitne
1- Münafıkların Fitnesi
2- İnkârcıların Fitnesi
C- Fitne Sayılan Davranışlar a- Diní Açıdan 1- Küfür-Şirk;
2- Allah'ın Hükümlerinden Yüz Çevirme
b- Sosyal ve Ahlâkí Fitne 1- İşkence ve Zulüm;
2- Belâ ve Sınama
3- Karışıklık ve Kargaşa
4- Dünya Ni'metleri;
5- Mal ve Çocuk;
D- Hadislerde Fitne Kavramı
E- Fitnenin Ortaya Çıkışı ve Zararları
FİTNE.
FİTNE.
Yoldan Çıkarıcı Fitneler
Fitne ile Sapma
İmtihan Olarak Fitne
Fitneye Düşürme Gayreti
Fitne Çıkartmak ve Kuran'daki Karşılığı
Müminlerin Çekişmesi Fitneye Sebep Olur
Fitne Unsurları
Zulüm, İşkence ve Azap
Fitne; Anlam ve Mâhiyeti
Olumlu Anlamıyla Fitne
Kur'an-ı Kerim'de Fitne Kavramı
Fitnenin Kur'an'daki Anlamları
Allah'a Nisbetle Fitne
Peygamberlerin Denenmesi
Müslümanların Denenmesi
İnsanların ve Toplulukların Denenmesi
Nimet veya Külfetle Deneme
Sabır ve Sebat Fitnesi
Şeytana Nisbetle Fitne
İnsanlara Nisbetle Fitne
Kur'an'da Fitne Sayılan Davranışlar
Hadis-i Şeriflerde Fitne Kavramı
Fitnenin Ortaya Çıkışı ve Zararları
Modern Fitne Odakları
FİTNENİN VASIFLARI
1- Fitne Yavaş Gelişir
2- Fitne Bir Kere Çıktı Mı Sonu Gelmez.
3- Giren Çıkamaz.
4-  Fitne , Fikrî Gruplaşmadır
5- Yalan Artar
6- Gerçeklerin İstismarı
7- Herkes Kendi Görüşünü Beğenir
8- Cehalet Artar
9- Şaşkınlık
10- Din-Sultan Ayrılığı
11- Din Lafta Kalır
12- Dinin Tatbikatı Zorlaşır
13- İrtidat Artar
14- Zenginlik Artar
15- Cimrilik Artar
16- Asiller Öldürülür, Meydan Adilere Kalır
17- Fitnede Gençler Rol Oynar
18- Katl (Öldürme) Vakaları Artar
19- Teşkilatlar Adına Öldürme.
20- Emniyet Ve Güven Kalmaz
21- Ölüm Aranır
22- Ganimet (Devlet Malı) Helal Addedilir
23- Fitnenin Girmedigi Ev Kalmaz
1- Fitnede Sabır
2- Fitnecileri Yalnız Bırakmak
3- Uzlet
* Eve Çekilmek
* Dağa Çekilmek
* Terk-i Diyar Etmek
İnziva Ve Uzletin Fazileti
4- Öldürmektense Ölmeyi Tercih Etmek
* Fitnede Mudafa-i Nefis
5- Dilini Tutmak
6- Kalben Kerahet
7- Mal Ve Evlatça Hiffet
8- Silah Edinmemek
* SAHABE VE FİTNE HAREKETLERİ
Fitnede Sahabe'nin Tutumu.
1- Fitne Hâdiselerini Sahabeler Çıkarmadı
2- Sahabeler Fitneye Katılmadı
Cemel Vakası
Fitneye Karışan Sahabeler
3- Ashab'ın Katıldıgı Fitneler Üzerine Birkaç Mütalaa
Sahabelerde Ölçü
Sahabeler Arasındaki Muharebelerin Mahiyeti Ve Hikmeti