Kavramlar Ansiklopedisi | Kategoriler | Konular

Haccın Sosyal Yönü.

Haccın Sosyal Yönü XE

Haccın Sosyal Yönü


Haccın sosyal yönü diğer ibadetlerden daha
ehemmiyetsiz değildir. Haccın sosyal yönünün en önemli göstergesi, dünyadaki
bütün ülkelerden insanların hacca gelmesi ve burada toplanılmasıdır.

Dünya müslümanlarının kardeşliği, burada daha
açık bir şekilde kendini göstermektedir. Irk, renk, dil ve bölge farklılığı
hatta, sınıf ayrımı yapılmaksızın, müminler bir araya gelirler ve en kusursuz
kardeşlik eşitliği içinde, birbirlerine karışırlar, kucaklaşırlar ve
dertleşirler.

Dünyada, sadece burada dillerin, renklerin,
sınıfların, rütbe ve makamların hiçbir değerinin olmadığı yerdir.

Hiç kimse, burada dünyalıklarıyla övünemez,
övünmesi ise kendi değerini düşürmekten öteye geçmez.

Ortak yönleri o kadar çok ki, ayrı kalan
özellikler hiçbir değer taşımaz, hiçbir anlam da ifade etmezler.

Çünkü elbiseleri ve renkleri aynı,

Kaldıkları mekanları aynı,

Namaz kıldıkları mescidleri aynı,

Vakfeye durdukları mekanlar aynı,

Nefse karşı mücadele yöntemleri aynı,

Kulluk ettikleri ve önünde eğildikleri, yerlere
kapılıp secde ettikleri, Rab'leri aynı,

Rahmet olarak gönderilen Peygambere tabi olma ve
sünnetini yaşama heyecanları aynı,

Güllerin güllerine olan sevdaları ve sevgileri
aynı,

Uyulması gereken, onsuz insanlığın hiçbir değeri
olmayan dinleri aynı,

Müslümanlar burada; kader birliği, yer birliği,
mekan ve zaman birliği içindeler. İçerde ve dışarıda beraber yaşarlar ve dini
vazifelerini ortaklaşa yaparlar. Belli saatlerde beraberce yürürler ve dururlar,
şeytana hep birlikte, aynı siperde, aynı mücadeleyi verirler. Günlerce çadır
altında veya açık havada beraberce gecelerler.[1]

Bütün bunlar, müslümanın gündelik hayatında
nasıl ki beş vakit namaz, müminin disiplinli olmasını sağlıyorsa, o şekilde hac
ibadeti de, müslümanın hayatına bir disiplin ve bir düzen getirir.

Müslüman için hac ibadeti, mahşeri kalabalık
ortamında, oluşan bir takım problem ve zorluklara karşı tahammül ederek,
kardeşlerinin kusurlarını görmemektir. Kardeşlerine karşı azami sabır ve
tahammülü göstermek, onlara gereken yardım ve kolaylığı sağlayacağı bir takım
hareketlere girişmesi gerektiğinden, daha duyarlı olmayı öğrenecektir.

Haccın diğer bir sosyal yönü de, bu büyük
toplantıya, çok sayıda insanların katılımının sağlanmasıyla, tüm dünya
müslümanlarına hacda verilen mesajın, yine buraya gelen hacılar vasıtasıyla
ulaşmasını sağlamaktır.

Hz. Muhammed (s.a.s.) kendi haccı sırasında,
önemli bir konuşma yapmıştır. Bu konuşma tarihe altın harflerle geçti. Bu
konuşma hiçbir müslümanın vazgeçemeyeceği ve kendisine hayat felsefesi
edineceği prensipler içermektedir. Hz. Peygamber bu hutbeden üç ay sonra vefat
ettiği için bu hutbeye ?Veda Hutbesi? denmiştir. Hz. Peygamber, bu hac
esnasında, 140.000 müslümanla buluştu ve onlara İslam'ın temel ilkelerini
anlattı.

Bu peygamber ikliminde vahy terbiyesi altında
Veda Hutbesinde Peygamber (s.a.s.) hazır bulunan ve kıyamete dek bütün ümmetine
hitaben şunları buyurmaktadır:

?Tek bir Allah'a, ayrımcılığa girmeden
takvaya,

Ve buna isnaden müminlerin eşitliği;

Her insanın üç hakkının yanı malı, canı ve
şerefinin korunması;

Faizin her türlüsünün yasaklanması,

İntikam almanın ve kendini hakim yerine koyup,
ferdi hak almanın kaldırılması,

Kadınlara en güzel şekilde davranılması,

Az kimselerin elinde malların toplanılmaması
veya malda tekelciliğin oluşmasına engel olması açısından, servetin dağılımı ve
dolaşımının sağlanması,

Hayatın bütün alanlarında ve herkes için Allah
rızasının ilanı olduğunu beyan etmiştir.?[2]

Hac, her yıl, zilhiccenin dokuzuncu günü
Arafat'ta Peygamberin ümmetine verdiği veda hutbesini hatırlamamıza vesiledir.
Çünkü bu hutbede bulunan ilkeler ve konulan esaslar, çağlar üstü, tüm insanlara,
insanlığın kurtuluşuna özgürlüğüne ve kulların kulluğundan, sadece Yüce Allah'ın
kulluğuna girme anıdır.

Bu beyannameden ancak bin dört yüz yıl sonra,
kaleme alınmış olan milletlerarası insan hakları beyannamesi ki, tamamen insanın
özgürlüğünü tescil ettirememiş bir çok gerçek özgürlüklerden mahrum ve sakat bir
beyanname olarak hazırlanabilmiştir.

Hac, Peygamber efendimizin irad ettiği bu
hutbeye, bu gerçek insan hakları beyannamesi bildirgesine, herkesten önce bir
müslüman olarak, herkesten daha çok muhtaç olduğumuz ve her zamandan daha
fazlaca, sahip çıkmamızı gerektirmektedir.

Hac, müslümanların yıllık kongresi olduğundan,
Hz. Ömer bu toplantıya daha sağlıklı bir idari yön kazandırdı. Hac toplantısı
kendisi için, bütün vali ve komutanlarıyla en yüksek düzeyde istişare meclisi
oluşturma ve belli başlı sorunları tartışma vesilesi ve aynı zamanda da,
alınması düşünülen önemli tedbirler için genel bir istişare fırsatı doğardı.[3]

Hacda, mana ve madde ortaklaşa yaşar ve ahenkli
bir şekilde bu ikisine işbirliği içinde yürüme fırsatı doğar.

Hz. Peygamber (s.a.s.) buyuruyor: ?Hac ve
umreyi peşi peşine yapınız. Bu ikisi, körüğün; demir, altın ve gümüşün pasını
yok ettiği gibi, fakirliği ve günahları yok eder. Mebrur haccın sevabı ancak
cennettir.?[4]

Hac, herkesi kuşatan bir menasiktir. Çünkü her
taraftan oraya gönülleriyle gönül dünyalarıyla gelmiş, gönül ehli insanlar,
gönül bahçeleri olan Ka'be'de, Mina'da, Arafat'ta Meş'arı'l-Haram'da
buluşup, genel toplantı ve seminerler düzenleyerek, ilim halkaları nur ve nurdan
alimler, peygamber varisleri; haccı ve haccın menasiklerini, Peygamberin
haccını, peygamber iklimine susamış ümmete anlatma fırsatı bulmaya çalışırlar.

Bu ilmi ve fikri, serbest bir seminerdir.

Bu uluslararası, büyük bir sosyal kongredir.

Bu hac toplantısıdır, kapalı kapılar arkasında
değil,

Mina
vadisinde,

Arafat meydanında,

Müzdelife geçidinde,

Açık havada yalın bir toplantıdır.

Bu toplantılar öyle alçak tavanlı salonlarda
değil hiçbir kapısı,

Duvarı, kaydı-küreği, protokolü olmayan gök
kubbe altında olan bir toplantıdır.

Bu kongre insanlardan oluşan bir kongre!

Ama koltuksuz, sandalyesiz,

Sahnesiz, mikrofonsuz,

Protokolsüz,

Tüm dünyevi endişe ve kaygılarından, uzak

Ama tüm toplantı ve kongrelerden daha fazla
Allah'a yakın

Sunucu, Tebliğci, Müzakereci ve dinleyici

Hep kendisi, yani hacının ta kendisi ve orada
bulunan herkestir.

Cenab-ı Hak şöyle buyurmaktadır: ?İnsanlar
içinde Haccı ilan et. Gelsinler sana; gerek yaya ve gerekse uzak yollardan....?[5]

Çağır insanları bu toplantıya, bu ilahi
kongreye,

Gelsinler sana, sevdalarıyla, aşklarıyla,

Hz. İbrahim'in kutlu mücadelesini,

Hz. Hacer'in sevgili yavrusuna olan hasretini ve
gayretini,

Hz. İsmail'in göz yaşını, itaat simgesini,
şeytana karşı bilinci

Almaya gelsinler ister yaya gelsinler,

İster binek üstünde,

İster yakından,

İsterse uzaktan gelsinler.

Çağır buraya Allah'ın delegelerini,

Çünkü hacılar Allah'ın yer yüzündeki
delegeleridir.

Delegeler görev bilinciyle, aldıkları mesajın
anlamını hazmederek dünyaya ulaştırmak zorundalar.
Schandel'in
dediği gibi ?İnsanların bulunmadığı bir zaman ve mekanda halk adına konuşmak
utanç verici bir yalancılıktır! Zira yalnızca ?Allah insanlar adına kararlar
serdedebilir. İnsanların hakkı olan tek şey, yeryüzünde Allah'ın halifesi olarak
yaşamaktır?[6]



[1]
Afzalu'r-Rahman, Siret ansiklobedisi, İst. 1996, V/179

[2]
Afzalur Rahman, a.e., ay.

[3]
Afzalur Rahman, Siret ansiklobedisi, V/179

[4]
Tirmizi, Sünen, Kitabu'l-Hac, 2; Nesai, Sünen,
Kitabu'l-Hac, 6

[5]
Hacc, 22/27

[6]
Ali Şeriatı, Hacc, s.169-170

ÖNSÖZ..
GİRİŞ.
HACC.. Haccın Sözlük Anlamı
Haccın Istılahi Anlamı
Hac; Anlam ve Mâhiyeti
Kur'ân-ı Kerim'de Hac.
Hadis-i Şeriflerde Hac ve Haccın Fazîleti
Hac Ne Zaman Farz Kılındı
Haccetmenin Hükmü ve Delilleri
Haccın Fevrî veya Ömrî Oluşu.
Umrenin Hükmü
Haccı Geciktirmenin Hükmü.
Hac Çeşitleri
1- Haccı İfrad
2- Haccı Temettü
3- Haccı Kıran
Haccın Faydaları
Haccın Diğer İbadetlerden Farklı Özellikleri
Haccın Sosyal Yönü.
Kimler Haccetmelidir
Haccın Farz Oluşunun Şartları
Genel Şartlar 1- Müslüman Olmak
2- Buluğ ve Akıl
3- Hür Olmak
4- Vakit
5- Yeterlilik Şartları
a- Bedeni Yeterlilik
b- Mali Yeterlilik
c- Emniyetin Sağlanmış Olması
Haccın, Yalnız, Kadınlarla İlgili Özel Şartları
1) Hacda Yol Arkadaşının Bulunması
2) İddetli Olmaması
Hayız ve Nifaslı Kadının Durumu
Haccın Engelleri
Haccın Sıhhatinin Şartları
Hac İbadetine Yolculuk. Bu Yolculuğa Kişinin İstekli Olması ve Ona Hazırlanması Gerekir
Haccın Mikatı
1) Mikat Zamanı (Hac Zamanı)
2) Hac ve Umre için Mikat Mahalleri (İhrama Girme Yerleri)
Haccın Rükünleri (Veya Şartları) 1) Niyet Etmek.
2) İhram Giymek.
Müslüman için İhram Ne Anlama Gelir?.
İhramda İken Neden Bazı Şeyler Yasaklanmıştır?.
İhrama Girenlerin Yapması Gereken Hususlar
3) Telbiye Getirmek.
Niçin Telbiye?.
Haccın Menâsikı/Hac Fiilleri
Haccın Rükünleri
Haccın Vâcipleri
Hac Nasıl Yapılır? (Hacla İlgili Uygulama Özeti)
Mekke'ye Varış.
Ka'be Tarihi
Kabe'yi İlk İnşa Edenler 1- Melekler
2- Hz. Adem
3- Hz. İbrahim ve Hz. İsmail
Kabe'nin Çeşitli Zamanlardaki Onarımı
Kabe'yi İlk Görünce.
Ka'be'de ilk Tavaf Tavaf
1) Kudum Tavafı
2) Ziyaret (İfada) Tavafı
3) Veda Tavafı
Haceri'l-Esved.
Makam-ı İbrahim (a.s.)
Zemzem Suyu.
Say' Yapmak.
Safa İle Merve Arasında Sa'yin Önemi
Arafat'ta Vakfe.
Arafat İsmi Nereden Gelmektedir?.
Arafat'ta Vakfenin Hükmü
Arafat'ta Vakfenin Sınırları
Rahmet Dağında Vakfeye Durmak Farz mıdır?.
Arafat'ta Vakfenin Zamanı
Arafat Vakfesinin Sünnetleri
Arafat Gününün Fazileti ve Hikmetleri
Müzdelefe'de Vakfe ve Maş'ari'l-Haram..
Mina.
Cemrelerin (Taşlama) Yeri
Cemrelerin Zamanı 1) Akabe (Büyük) Cemresi
2) Teşrik Günleri
Cemre Atmanın Hikmeti
Şeytan Taşlama Eylemi;
Hedy (Kurbanlık)
İslama Göre Hedy'nin Çeşitleri 1- Vacip olan Hedy (Kurban)
2- Nafile Olan Hedy;
Kurbanın Hikmeti
Hac ve Kurban ilişkisi
Tıraş Olmak Veya Saçları Kısaltmak (Halk Veya Taksîr)
Niçin Tıraş Olmalı?.
Medine Ziyareti
Medine'nin Fazileti
Mescid-i Nebevinin Fazileti
Medine ve Diğer Ziyaret Yerleri
Hacının Yolculuktan Dönerken Gözeteceği Adap
Haccın Hikmetleri
Mü'minin Düşüncesinde Haccın Mânâsı
Hac İbâdetinin Çekiciliği
Niyet ve Hazırlık
1) Dış Engel
2) İç Engel
Yolculuk