Kavramlar Ansiklopedisi | Kategoriler | Konular

1) VÜCUT ..

1

1) VÜCUT

Var olmak demektir. Bütün bu
kâinatı yaratan ve düzenleyen Allah vardır. Bu sıfat, Allah'ın var olduğunu
ifade eder. Allah vardır ve en büyük varlık O'dur. O'nun varlığı, herşeyin
varlığından daha belirgindir. Allah olmasaydı hiç bir şey var olmazdı. Kâinatın
varlığı O'nun varlığına en büyük şahittir. Âlemde hiçbir şey kendi kendine var
olmuş değildir. Hiçbir şey ne kendi kendine var olabilir, ne de yok olabilir.
Halbuki çevremizde sayılamayacak kadar varlık vücuda gelmekte ve yok olmaktadır.
En ufak çarpıklık olmaksızın, en ince hesaplarla var olan ve varlığını çarpıcı
özellikleriyle devam ettiren bu âlemin tesadüflerle ortaya çıkması ve varlığını
devam ettirmesi mümkün değildir. Bütün bunlar, bu âlemi var eden, yok eden,
kuvvet ve hikmet sahibi bir yaratıcının varlığının şüphe götürmez delilleridir .
Allah'ın varlığı, başka bir
varlık vasıtasıyla olmayıp; ilâhî vücudu, zatının gereğidir. Vücudu zatının
icabı olduğu içindir ki; Allah'a "Vâcibu'l Vücud" denmiştir. Allah'ın zatının ve
sıfatlarının hakikatini anlamak; sıfatlarının zatının aynı mı, yoksa ondan ayrı,
ona zıt bir şey mi olduğu hususunu kavrayabilmek aklen mümkün değildir. Allah'ın
ilâhî vücudu ister zatının aynı, ister gayrı olsun, her mükellefe vacip olan
husus; Allah'ın var olduğuna inanmaktır. O'nun varlığına inanmamızı gerektiren
akli ve naklî delilleri yukarıda izah ettik.
Vücudun zıddı olan yokluk,
Allah için mümkün değildir. Yokluk, Allah için muhâl olan noksan sıfatların
birincisidir. Allah'ın yokluğu ne geçmişte, ne de gelecekte mümkündür.

[1]
Yüce Allah'ın mevcudiyeti,
varlığı demektir ki; bazı âlimlerimize göre, asıl zatî veya nefsî sıfat budur.
Zira Yüce Allah'ın mevcudiyeti, varlığı kabul edilmeden, diğer sıfatlarından
bahsetmek mümkün olmaz. Yüce Allah'ın varlığına, mevcudiyetine işaret eden pek
çok âyet-i kerime Kur'ânda mevcuttur. Bunlardan birisi olan Haşr suresinin 22.
âyetinde meâlen şöyle buyurulmaktadır:
"O Yüce Allah, görüleni de
görülmeyeni de bilen, Kendisinden başka ilah olmayan, ancak kendisi var olan
Allah'dır."
Allah Teâlâ'nın varlığı,
mevcudiyeti kendi zatının gereğidir. O'nun yüce zatı, yaratıklarda olduğu gibi
başkasından dolayı değildir. O kendi zatı ite vardır, kendi zatıyla kâimdir,
varlığı için bir başkasına muhtaç değildir. Zira muhtaç olan, İlâh olamaz.

[2]
Olmak, varolmak, olan, varolan,
mevcut.
Kelam ilminde Allah'ın zorunlu
varlığını dile getirir. Kelamcılara göre Allah'ın nefsî, zatî ya da sübutî
sıfatlarındandır.
Yunan felsefesinin, özellikle
Aristo metafiziğin İslâm dünyasına girmesinden önce, kelamcılar genel bir kavram
olarak vücud yerine şey ve cisim kavramlarını kullanıyorlardı. Bu dönemde,
kelamcıların tartıştıkları başlıca konulardan birini, Allah'a şey ya da cisim
denilip denilemeyeceği oluşturuyordu. Sonunda Allah'a cisim denilemeyeceği,
çünkü Allah'ın cismin gerekli niteliklerinden olan boyutlu olmaktan münezzeh
olduğu sonucuna varıldı. Buna karşılık, diğer şeyler gibi olmamakla birlikte,
Allah'a şey denilebileceği kelamcıların büyük çoğunluğu tarafından kabul edildi.
Zeydî kelamcılarla Mutezile'den Cehm bin Safvan bu görüşü benimsemediler.
Vücud ve cevher kavramları,
İslâm felsefe ve kelamına Aristoteles felsefesinin etkisiyle girdi.
Felsefecilerle kelamcılar bu kez de bu kavramları tartışmaya başladılar. Allah
için cevher kelimesinin kullanılması uygun görülmedi. Vücudun ise O'nun zatî
sıfatlarından biri olduğu kabul edildi. Ama sorun bununla bitmiyordu. Tartışma,
vücudun Allah'ın zatından ayrı birşey olup olmadığı konusunda sürdü.
Kelamcıların büyük çoğunluğu, vücudun zattan ayrı, zata eklenmiş ezeli, ebedi ve
bağımsız bir sıfat olduğunu kabul etti. Ebu'l-Hasan el-Eş'arî ile Mutezile
kelamcılarından Ebu'l-Hüseyin el-Basrî ise, İslâm felsefecilerine uyarak vücudun
zata eklenmiş bağımsız bir sıfat olduğu görüşünü reddettiler.
Hem Allah, hem de diğer
nesneler için ortaklaşa kullanılması, vücud kavramına nisbetleri bâkımından
varlıkların derecelendirilmesini gerektirdi. Buna göre varlıklar, vücud
kavramıyla nisbetleri bakımından üç kategoriye ayrıldı. Bu kategoriler vacib
(zorunlu), mümkün (olabilir) ve mümteni (olması imkansız) biçiminde
adlandırıldı.
Vacib vücud, varlığı zorunlu ve
zatının gereği olan, varolmakta başka bir varlığa muhtaç olmayan varlık,
Allah'tır. Vacib vücudun zatı ile vücudu arasında başkalık yoktur. Vacib vücud
aynı zamanda yokluğu düşünülemeyen, yokluğu kabul etmeyen varlıktır. Vücudun
yokluğu kabul etmemesi ya zatı gereği ya da başka bir varlıktan dolayıdır.
Yokluğu kendi zatı gereği kabul etmeyen (Allah'ın zatı gibi) vücud vacib
lizatihi adını alır. Yokluğu kabul etmeyişi başka bir varlıktan dolayı ise
(Allah'ın sıfatları gibi) vacib liğayrihi denir. Varlığının başlangıcı ve sonu
olmaması; atomlardan, cevher ve arazlardan ya da madde ve suretten bileşmemesi
vacib vücudun başlıca özellikleridir.
Mümkün vücud, ne varlığı, ne de
yokluğu zatının gereği olmayan, zatı bakımından varlığı ile yokluğu eşit
olandır. Mümkün varlık, varlığı da, yokluğu da vacib olmayan ya da varlığı da,
yokluğu da mümteni olmayan diye de tanımlanır. Mümkünün varlığı da, yokluğu da
eşit olduğundan varolmak için mutlaka tercih edici bir sebebe muhtaçtır. Bu
sebep, onun varlığını yokluğuna tercih ederse, varolur. Varlığı, sebebinden
sonra olduğu için hadis, sonradan olmadır.
Yokluğu zatının gereği olan, bu
nedenle varlığı imkansız şeylere mümteni, muhal ya da müstahil denir. Mümteninin
temel özelliği hiçbir şekilde varolmamaktır. Mümteniyi aklen varolan bir nesne
gibi düşünmek bile mümkün değildir.[3]
Klasik anlatımda ?Vücud? olarak
geçen bu sıfatın anlamı şudur: Allah Teâlâ en büyük gerçek olarak vardır. O'nun
Zât-ı İlahiye'si için varlı­ğın tersi olanak dışıdır. Yüce Rabb'imizin
varlığına, kâinâttaki her şey, canlı ve pek çarpıcı şekilde tanıklık etmektedir.
Bu nedenle O'nun varlığını zâten temiz bir fıtratla doğan insanların çoğu sıcak
bir şe­kilde duyumsar. O, ?Vâcib'ül-Vücûd? dur. Yani zorunlu olarak var­dır ve
bu zorunluluk da O'nun varlığından kaynaklanmaktadır. Halbuki O'ndan başka her
şeyin var ya da yok olması mümkündür. Dolayısıyladır ki bu karmaşık konunun
anlaşılmasını kolaylaştırmak gibi olumlu bir amaç güdülse bile ?Allah ol­masaydı
hiç bir şey ola­mazdı? denilmez. Bu, diyalektik bir söylemdir. Böyle bir
cürette bulu­nulamaz! Hatta bir insanın, sırf başkalarını ikna etmek için bu
ifadeye benzer şeyler söylemesi, örne­ğin ?Allah Teâlâ Muharrik-i evvel­dir;
il­let-i gaiyyedir; ya da Ultimate cause'dır? gibi felsefi deyimler kullan­ması
zorlanmadan başka bir şey de­ğildir. Kur'ân-ı Kerim'in, insanı inan­dırmaya
yönelik öğütlerine baktı­ğımızda böyle bir anlatım bulamı­yoruz. Fakat daha
sonra ?Allah'ın bir­liği? sıfatını işlerken göreceğimiz gibi farklı ve isabetli
anlatımlar vardır.
Allah Teâlâ'nın varlığına
inan­mak esasen O'nun, insan doğasına yap­tığı özel bir yetenek aşısıyla or­taya
çıkar. Öyle ise Allah'(cc) ın varlığını du­yumsamak, deyim yerinde ise bir
?Tevfik-i İlahî? dir; Onun, (iman şerefine nail buyurduğu kulu için) yüce
takdi­riyle hidâyet yolunu kolay­laştırması­dır.
Şu kadarını da söylemek yerinde
olur ki, kâinâta baktığımız zaman akıl­ları durduran bu çeşitli varlıklar ve
olaylar, aralarındaki ilişkiler ve bu iliş­kilerin dayandığı düzen disiplin ve
ince hesaplar, bir yaratıcının varlığını kesin olarak hatırlatmaktadır. Çünkü
hiç bir şey kendi ken­dine var olamaz. Nedensellik ilgileriyle eşya ve olaylara
tutunarak ge­riye doğru gidildiği tak­dirde her şeyin mutlaka bir sebebinin
bulunduğu or­taya çıkar. Günlük ha­yatta da bunun sayısız örneklerini görürüz.
Bütün bunlar gösteriyorki Allah (cc)'dan başka her şey sonradan olma­dır ve bu
gerçek de her şeyin bir yaratıcı tarafından, yoktan var edildi­ğini
kanıtla­maktadır.

[4]



[1]
Cengiz Yağcı, Şamil İslam Ansiklopedisi: 1/115-116.

[2]
Cihad Tunç, Şamil İslam Ansiklopedisi: 5/406.

[3]
Ahmet Özalp, Şamil İslam Ansiklopedisi: 6/353.

[4]
Bk. İman Açısından Kainata Bakış. Ferit Aydın, İslam'da İnanç Sistemi,
Kahraman Yayınları: 214-215.

ALLAH (C.C.) Allah Lafzı; Anlam ve Mâhiyeti
Varlıkların Türleri
1) Vâcibu'l-Vücûd
2) Mümkinu'l-Vücûd
3) Mümteniu'l-Vücûd
A) Aklî Deliller 1) Hudûs (So adan Varolma) Delilleriyle Allah'ın Varlığını İspat.
a) Cisimlerin So adan Yaratılması Esasına Dayanan Delil.
b) İhtirâ (İcat Etme) Delîli.
c) Terkip Delili.
2) İmkân Delîli
3) İbdâ' ve İllet-i Gâiyye Delîli
B) Naklî Deliller
Allah'ın Varlığına İcmâlî Birkaç Delil
1- İmkân Delîli
2- Hudûs Delîli
3- Hayat Delîli
4- İntizâm Delîli
5- San'at Delîli
6- Hikmet Ve Gâye Delîli
7- Şefkat-Merhamet Ve Rızık Delîli
8- Yardımlaşma Delîli
9- Temizlik Delîli
10- Sîmâlar Delîli
11- Sevk-i İlâhî Delîli
12- Rûh Ve Vicdân Delîli
13- Fıtrat Ve Tarih Delîli
14- Duygular Delîli
15- İttifak Delîli
16- Kur'ân Delîli
17- Peygamberler Delîli
"Allah? Kelimesinin İçerdiği Anlam ..
Allah'a İman
Allah Teâlâ'nın Birliği
ALLAH TEÂLÂ'NIN SIFATLARI
Kur'ân-ı Kerim Allah Teâlâ'yı Bize Nasıl Anlatıyor
Kur'ân-ı Kerim'de Allah'a İman ve O'nun Bazı İsim ve Sıfatları
Konuyla İlgili Hadis-i Şeriflerden Bazıları
YÜCE ALLAH'IN İSİMLERİ ?ESMA-İ HÜSNA? .
SIFAT-I İLAHİYYE .
1- Sıfat-ı Nefsiyye
2- Sıfat-ı Selbiyye (Tenzihat)
3- Sıfat-ı Sübûtiyye (Sıfat-ı Zatiyye)
4- Esmaül-Hüsna'nın Delalet Ettiği Sıfat ve Manalar
5- Haberî Sıfatlar
İstivâ
Nüzul
SIFÂT-I SELBİYYE .
SIFAT-I ZÂTİYYE .
1) VÜCUT ..
VACİBU'L-VÜCUD ..
2) KIDEM ...
3) BEKA ..
4) MUHÂLEFETÜ'N Lİ'L-HAVÂDİS .
5) KIYÂM Bİ-NEFSİHÎ
6) VAHDÂNİYET ..
SIFÂT-I SÜBUTİYYE .
1) HAYAT ..
2) İLİM ...
3) SEMÎ'
4) BASAR ..
5) İRÂDE .
İrâde-i Külliyye ve İrâde-i Cüz'iyye
a- Tekvinî İrâde
b- Teşriî irâde
a) Yaratma İradesi (İrâde-i Tekviniye)
b) Yasama İradesi (İrâde-i Teşriiye)
6) KUDRET ..
7) KELÂM ...
8) TEKVÎN ..
Tekvin Sıfatının İsbatı
RUYETULLAH .. Ru'yetullah; Allah'ın Görülmesi
Rü'yetin Dünyadaki Cevazı
Rü'yetin Âhiretteki Vücûbu
Allah Teâlâ'yı Görmek Mümkün müdür ? .
ALLAH'I İNKAR .. Allah'ı İnkar Etmede Önemli Olan Üç Etken . 1) Kibir ve İnat
2) Cehâlet
3) Tâğutların İfsadı
Allah'sız Bir Dünyayı Kimler İster? .
Allah İnancı Olmayan Toplum Modelinin Zararları
Allah'ı Düşündüren Kâinat Ayetleri
Yegâne Yaratıcı Allah'ı İnkâr Edenleri Düşünmeye Dâvet Bu Şiiri Kim Yazdı? .
Fabrika .
Tasvir
Allah'ı İnkâra Dayalı Felsefî Akımlar 1) Ateizm; Allah Tanımazlık .
2) Darwinizm ..
3) Naturalizm ..
Tabiat Nedir? .
Tabiat (Doğa) Yaratıcı Olabilir mi? .
4) Pantheisme .
5) Pozitivizm ..
Bilimlerin Dilinden .
Bak ve Düşün!
İlimler
6) İdealizm ..
İslâm Felsefesi mi? .
7) Reenkarnasyon .
8) Hedonizm ..
Niçin Yaşıyoruz? .
Beşer ve İnsan
Kitaplıktaki Kedi