Kavramlar Ansiklopedisi | Kategoriler | Konular

Duâ, Râhun Gıdâsı ve İlâcıdır

Duâ

Duâ, Râhun Gıdâsı
ve İlâcıdır:

Duâ; keyfiyetine, şiddetine ve
güçlü söylenişine bağlı olarak ruh ve cismimizi etkiler. Gerek ihtiyaçlar ve
hatalar sebebiyle Allah'a başvurmak, gerekse nimetleri sebebiyle O'nu hatırlamak
ve anmak kişide psikolojik bakımdan bir rahatlık, huzur ve mutluluk doğurur.
Allah, kulunun duâ etmesini
ister; bunu yapmazsa kendisine değer vermeyeceğini bildirir.
?(Rasûlüm!) De ki: ?(Kulluk
ve) duânız/yalvarmanız olmasa, Rabbim size ne diye değer versin?!? (25/Furkan,
77).
Kendisini unutmuş, yabancı
ellere düşmüş olanların hidâyete ermeleri için, "yalvarsınlar diye" musîbetler
gönderir (7/A'râf, 64).
"Beni çağırın, Bana duâ
ederek Benden isteyin, duânıza icabet edeyim." der (40/Mü'min, 60).
Hikmeti gerektirirse, kulunun
faydasına göre istenileni verir (2/Bakara, 216; 6/En'âm, 41; 17/İsrâ, 11)
Allah'ın çaresiz kalana icâbet
ettiğini insanlar, hatta müşrikler bildikleri için, muztar kalınca O'na
yalvarırlar. Kur'an, insanlardaki bu özelliği, çarpıcı tablolarıyla
sergilemektedir. Dehşetlerin kendisini kuşattığı anda kalbine ve aklına bulaşmış
olan pisliklerden insan sıyrılır ve Allah'ın kendisi üzerine yarattığı fıtratı,
asâletiyle ortaya çıkar. Öyle anlarda insan; sığınağının, koruyucusunun yalnız
Allah olduğunu, muhâkemesiz olarak şimşek hızıyla çakan bir sezgiyle farkeder,
âdetâ bir refleksle O'na yalvarır. Etkisine mâruz kaldığı şokun ânî tesiriyle
bir hâfıza kaybına uğramışcasına, koştuğu bütün ortakları unutmuştur. Fakat
unutkan ve nankör insan, felâketi atlatınca "daha önce sızlanan, yakaran kendisi
değilmiş gibi" (10/Yûnus, 12) döner, bu kere de Allah'ı unutur. "Kullarım
sana, Beni sorduğu vakit, de ki: Ben yakınım. Bana duâ edenin duâsını, Bana duâ
ettiği anda işitir, ona karşılık veririm. O halde kullarım da Benim dâvetime
uysunlar ve Bana inansınlar. Umulur ki doğru yolu bulurlar." (2/Bakara, 186)