Kavramlar Ansiklopedisi | Kategoriler | Konular

Nûh Tûfânı

Nûh Tûfânı

Nûh Tûfânı

?Andolsun, Biz Nûh'u kendi kavmine gönderdik, o
da içlerinde elli yılı eksik olmak üzere bin sene yaşadı. Sonunda onlar
zulmetmekte devam ederlerken tûfân kendilerini yakalayıverdi.?
(29/Ankebût, 14)

Hemen her kültürde yer aldığını gördüğümüz Nûh
Tûfânı, Kuran'da anlatılan kıssalar arasında, üzerinde en çok durulanlardan
biridir. Hz. Nûh'un gönderildiği kavmin uyarılara ve öğütlere kulak asmaması,
gösterdikleri tepkiler ve olayın meydana gelişi birçok âyette detaylarıyla
anlatılır.

Hz. Nûh, Allah'ın âyetlerinden uzaklaşarak O'na
ortaklar koşan kavmini, sadece Allah'a kulluk etmeleri ve sapkınlıklarından
vazgeçmeleri konusunda uyarmak amacıyla gönderilmişti. Hz. Nûh, kavmine Allah'ın
dinine uymaları konusunda defalarca öğüt verdiği ve onları Allah'ın azâbına
karşı birçok kez uyardığı halde, onlar Hz. Nûh'u yalanladılar ve şirk koşmaya
devam ettiler. Mü'minûn Sûresi'nde, Nûh Kavmi'nde gelişen olaylar şöyle
anlatılıyor:

?Andolsun, Biz Nûh'u kendi kavmine (elçi olarak)
gönderdik. Böylece kavmine dedi ki: 'Ey Kavmim, Allah'a kulluk edin. O'nun
dışında sizin başka ilâhınız yoktur, yine de sakınmayacak mısınız?'

Bunun üzerine, kavminden inkâra sapmış önde
gelenler dediler ki: 'Bu, sizin benzeriniz olan bir beşerden başkası değildir.
Size karşı üstünlük elde etmek istiyor. Eğer Allah (öne sürdüklerini) dilemiş
olsaydı, muhakkak melekler indirirdi. Hem biz geçmiş atalarımızdan da bunu
işitmiş değiliz.'

O, kendisinde delilik bulunan bir Adamdan
başkası değildir, onu belli bir süre gözetleyin.

Rabbim' dedi (Nûh). 'Beni yalanlamalarına
karşılık, bana yardım et.?
(23/Mü'minûn, 23-26)

Âyetlerde anlatıldığı gibi, kavminin önde
gelenleri Hz. Nûh'u, onlara karşı üstünlük elde etmeye çalışmak, yani kişisel
çıkarlar aramak gibi basit bir suçlamayla karalamaya çalıştılar ve ona "deli"
damgası vurmak istediler. Ve onu gözetlemeye, baskı altında tutmaya karar
verdiler.

Bunun üzerine Allah Hz. Nûh'a, inkâr edip
zulmedenlerin suda boğularak azaplandırılacağını ve iman edenlerin
kurtarılacağını haber verdi. Sözü edilen azap vakti geldiğinde, yerden sular ve
coşkun kaynaklar fışkırdı ve bunlar şiddetli yağmurlarla birleşerek dev boyutlu
bir taşkına neden oldu. Allah, Hz. Nûh'a "Onun içine her ikişer çift ile,
içlerinden aleyhlerine söz geçmiş onlanlar dışında olan aileni de alıp koy"
(23/Mü'minûn, 27) emrini verdi ve Hz. Nûh'un gemisine binmiş olanlar
dışında -Hz. Nûh'un, yakındaki bir dağa sığınarak kurtulacağını sanan "oğlu" da
dahil olmak üzere- tüm kavim suda boğuldu. Tûfân sonucunda sular çekilip, âyetin
ifâdesiyle "iş bitiverince" de gemi, Kuran'da bildirildiğine göre, Cûdi'ye,
-yani yüksekçe bir yere- oturdu.

Yapılan arkeolojik, jeolojik ve tarihî
çalışmalar olayın Kuran'da anlatıldığı şekilde meydana geldiğini göstermektedir.
Eski çağlarda yaşamış birçok uygarlığa ait tabletlerde ve elde edilen birçok
tarihi belgede, tûfân olayı, kişi ve yer isimleri farklılık gösterse de, çok
büyük benzerliklerle anlatılmış ve "sapkın bir kavmin başına gelenler" bir ibret
kaynağı olarak çağdaşlarına sunulmuştur.

Tûfân olayı, Tevrat ve İncil'in dışında, Sümer,
Asur-Babil kayıtlarında, Yunan efsanelerinde, Hindistan'da Satapatha, Brahmana
ve Mahabharata destanlarında, İngiltere'nin Galler yöresinde anlatılan bazı
efsanelerde, İskandinav Edna efsanelerinde, Litvanya efsanelerinde ve hatta Çin
kaynaklı öykülerde birbirine çok benzer şekillerde anlatılır. Birbirinden ve
Tûfân bölgesinden hem coğrafi hem kültürel olarak bu kadar uzak kültürlerde,
Tûfân'la ilgili bu denli detaylı ve birbiriyle uyumlu bilgi nasıl yerleşmiş
olabilir?

Sorunun cevabı açıktır: Eski dönemlerde
birbirleriyle ilişki kurmuş olmaları imkânsız olan bu toplumların yazıtlarında
aynı olaydan bahsedilmesi, aslında bu insanların bir İlâhî kaynaktan bilgi
aldıklarını gösteren açık bir kanıt durumundAdır. Görünen odur ki, tarihin en
büyük helâk olaylarından biri olan Tûfân, farklı uygarlıklara gönderilen birçok
peygamberler tarafından ibret için anlatılmış ve bu şekilde Tûfân'la ilgili
bilgiler çeşitli kültürlere yerleşmiştir.

Bununla birlikte, Tûfân olayı ve Nûh Kıssası bir
çok kültür ve dini kaynaklarda anlatılmasına rağmen, kaynakların tahrif edilmesi
veya yanlış aktarma ve kasıtlar Sebebiyle birçok değişikliğe uğramış, aslından
uzaklaştırılmıştır. Yapılan araştırmalardan, temelde aynı olayı anlatan ancak
aralarında birtakım farklılıklar da bulunan Tûfân anlatımları içinde, eldeki
bilimsel bulgulara uygun yegane anlatımın Kuran'daki olduğunu görüyoruz.

HELÂK..
Helâk; Anlam ve Mâhiyeti
Tehlike (tehlüke)
Toplumsal Helâkler
Kur'an'da Sünnetullah ve Toplumlarla İlgili Sünnetullah Özellikleri
I.  Toplumların Yapılarıyla İlgili Sünnetullah Özellikleri
II.  Mü'min Toplumlarla İlgili Sünnetullah Özellikleri
III. Kâfir toplumlarla ilgili Sünnetullah Özellikleri
Helâk Konusunda Sünnetullah.
Helâklerin Sebepleri
Toplumların helâklerinin temel sebeplerini, âyetlerden yola çıkarak şöyle izah etmek mümkündür a- Uyarıcıları Yalanlama
b- Başlarına Gelen Belâ ve Musîbetlerden Ders Almama
c- İstikbâr (Büyüklük Taslama)
d- Zulüm
Zulmün Cezâsı
Zâlimin Dünyada Cezâlandırılması
Allah, Bazen Bir Zâlimi Diğer Bir Zâlimin Üzerine Musallat Ederek Cezâlandırır
Zâlimler Kurtulmazlar
Nice Kavim Kendi Zulümleriyle Helâk Olmuştur
Zâlim Toplumların Helâki İçin Belli Bir Ecel (Süre) Vardır
Bir Devlet, Küfür İle Ayakta Durabilir Ama Zulümle Duramaz
Zulmün Cezâsından Ümmeti Korumanın Yolları
Zulme Râzı Olmamak
Toplumsal ve Siyasal Zulme Karşı Yardımlaşmak
Zulmedenlere Az da Olsa Meyletmek
Zâlime Yardımcı Olmak
Zâlime Duâ Etmek
Müslüman Cemaatin Zâlimlere Meyletmeye Benzer Davranışlardan Sakınması
Helâk Çeşitleri a- Suda Boğulmak
b- Rüzgâr ve Sarsıntı
c- Taş Yağmuru
d- Maymunlaşma ve Domuzlaşma
Hangi Toplumlar Helâk Edildi?.
Helâkten So a
Kâfir Toplumların İmtihanı
Helâk Sırasında Kâfirlerin ?İman Ediyorum!? Demesi Fayda Vermez.
Kur'ân-ı Kerim'de Helâk Kavramı
Hadis-i Şeriflerde Helâk Kavramı
Gazâb; Helâk Kavramına Yakın Anlamı Olan Bir Cezâ. Allah'ın Sıfatı Olarak Gazap, Helâk ve Azâb
Allah'ın Gazâbına Uğrayanlar
Gazap Edilenleri Dost Edinmek
Azâb; Helâk Kavramına Yakın Anlamı Olan Diğer Bir Cezâ.
Kavimlerin Helâki
Önceki Nesiller
Nûh Tûfânı
Kuran'da Hz. Nûh ve Tûfân.
Hz. Nûh'un, Kavmini Dine Davet Edişi
Hz. Nûh'un, Kavmini Allah'ın Azâbına Karşı Uyarması
Kavmin Hz. Nûh'u Yalanlaması
Hz. Nûh'a Uyanların Küçük Görülmeleri
Allah'ın Hz. Nûh'a Üzülmemesini Hatırlatması
Hz. Nûh'un Duâları
Geminin Yapılışı
Hz. Nûh'un Kavminin Suda Boğularak Helâk Olması
Hz. Nûh'un 'Oğlunun' da Helâk Olması
Tûfân'dan Mü'minlerin Kurtulmaları
'Tûfân'ın Fiziksel Özellikleri
Geminin Yüksekçe Bir Yere Oturması
Tûfân Olayı'nın İbret Verici Olması
Allah'ın Hz. Nûh'u Övmesi
Tûfân Yerel Bir Âfet miydi?.
Gemiye Bütün Hayvanlar Alındı mı?.
Sular Ne Kadar Yükseldi?.
Nûh Tûfânı'nın Yeri
Tûfân'ın Arkeolojik Delilleri
Tûfân'dan Söz Eden Din ve Kültürler
Tevrat'ta Nûh Tûfânı
İncil'de Nûh Tûfânı
Tûfân'la İlgili Diğer Kültürlerdeki Bilgiler
Hz. İbrâhim ve Kavmi
Eski Ahit'te Hz. İbrâhim'in Doğum Yeri
Eski Ahit Neden Değiştirildi?.
Lût Kavmi ve Altı üstüne Getirilen Şehir
Lût Gölü'ndeki "Apaçık Âyetler".
Pompei de Aynı Sona Uğramıştı
Âd Kavmi ve Kumların Atlantis'i Ubar Kenti
İrem Şehri Hakkındaki Arkeolojik Bulgular
Âd Kavmi'nin İnsanları
Âd'ın Torunları Hadramîler
Âd Kavminin Pınarları ve Bahçeleri
Âd Kavmi Nasıl Helâk Edildi?.
Semûd Kavmi
Hz. Sâlih'in Tebliği
Semûd Kavmi Hakkındaki Arkeolojik Bulgular
Sulara Gömülen Firavun.
Firavunların Otoritesi
Dinî İnançlar
Tek Ta ıya İnanan Firavun; IV. Amenofis
Hz. Mûsâ'nın Gelişi
Firavun'un Sarayı
Firavun'a ve Yakın Çevresine Gelen Felâketler
Mısır'dan Çıkış
Firavun ve Adamlarının Suda Boğulmaları
Sebe' Halkı ve Arîm Seli
Sebe' Devleti'ne Gönderilen Arim Seli
Hz. Süleyman ve Sebe' Melîkesi
Hz. Süleyman'ın Sarayı
Ashâb-ı Kehf
Ashâb-ı Kehf Efes'te mi?
Ashâb-ı Kehf Tarsus'ta mı?.