Kavramlar Ansiklopedisi | Kategoriler | Konular

İHSAN..

İHSAN


İHSAN



İyilik, güzellik, uygun ve güzel olanı en güzel
ve kusursuz bir şekilde yapmak. İhsan; Allah'ın huzurunda olduğunu onu gönül
nuruyla görüyormuş gibi tasavvur ederek kulluk vazifelerini yerine getirmek. Bu
anlamda ayet-i kerimede şöyle buyruluyor: "Öyle değil! Kim muhsin olduğu
halde kendini Allah'a teslim ederse, onun mükafatı Rabbinin katındadır."
(el-Bakara: 2/112). İnanç ve gönül planında ihsan ve teslimiyet Allah'ın
kullarından istediği kurtuluş beraatıdır. Anne-baba hakkındaki tavsiyelerde de
onlara "ihsan" ile davranılması istenmiştir.[1]

Münafıklar Hz. Peygamber (s.a.s)'e gelmişler ve
yaptıkları kötülükleri gizlemek ve güzel göstermek için "...Biz ihsan ve
uzlaştırmadan başka bir pey yapmak istemezdik." (en-Nisa: 4/61) diyerek
Allah adına yemin etmişlerdir. Bu ifade tarzından ihsan kavramının Araplar
arasında bilinen ve kullanılan bir kavram olduğu anlaşılıyor. Ancak İslâm bu
kavrama farklı bir anlam yükleyerek mutlak iyilik, güzellik ve iyi davranış
olgusunu ilâhî iradenin kabulüne ve rızasına uygun olarak yapılan iyilik
tarzında değiştirmiştir. Nitekim bu manayı Kur'an'ın ifadelerinde ve Hz.
Peygamberin hadislerinde müşahede etmek mümkündür. Cibril (a.s) sahabilerden
Dıhye (r.a)'in şeklinde Hz. Peygamber (s.a.s) in huzuruna gelmiş ve ona "ihsan
nedir?' sorusunu sormuştur. Peygamber (s.a.s) ihsanı şöyle tanımlamıştır:
"Allah'a onu görüyormuşsun, sen onu (gözle) görmesen de o seni görüyormuşçasına
kulluk etmendir."[2]
Seyyid Şerif ihsan teriminin tarifini yaparken bu hadisi zikrederek şöyle
demektedir: "Basiret nuruyla Rabbü'l-Âlemîn'in huzurunda olduğunu tasavvur
ederek kulluğu yerine getirmektir. Hadisteki "sanki onu görüyormuşsun" ifadesi
Allah'ın bizatihi görülmesinin maksat olmadığını, Allah'ın sıfatlarını idrak
ederek kulluk etmenin istenildiğini anlatmaktadır"[3]

İhsan yalnız ibadetle ilgili meselelerde mü'minin yükümlü
olduğu bir sorumluluk değil, bütün söz ve işlerindeki değişmez tavrıdır. Hz.
Peygamber "Allah her şeyde ihsan ile davranılmasını kullarının üzerine
gerekli kılmıştır. Bundan dolayı "öldürdüğünüzde güzel davranın, hayvanların
kesiminde güzel davranın."[4]
buyurmuştur. Yapılan iyiliklerin hasbî ve Allah rızası için olmasının
gerekliliğine de işaret eden Hz. Peygamber (s.a.s) şöyle buyurmuştur:
"İnsanlar bize iyi davranırsa onlara iyilik yaparız şayet kötü davranırlarsa
onlara kötülük yaparız diyen şahsiyetsizlerden olmayın. Kendinizi, insanlar iyi
davranırsa onlara iyilikle mukabele etmeye, şayet kötülük yaparlarsa onlara
aynıyla karşılık vermeye alıştırın."[5]


Yapılan iyiliğin ve ihsanın inkar edilmesi hoş
görülmemiş, birtakım insanların yapılan iyilikleri inkâr etmelerinin
kendilerinin cehenneme girmesine sebep olan bir haslet olduğu bildirilmiştir.
Kocalarını ve kocalarının iyiliklerini inkar eden kadınların cehenneme gireceği
bildirilmiş.[6]
İhsanın insanlar arasındaki münasebetlerdeki etkisi ve önemi anlatılmıştır.

İnsanlara güzellikle davranan, Allah'a kulluk
yaparken kulluğun gereği olan; kulluk yapılan zatı iyi tanımanın gereklerini
yerine getiren muhsinlerin Allah'ın rahmetine çok yakın olduğunu Hz. Peygamber
(s.a.s) bildirmiştir.[7]











[1]
el-Bakara: 2/73; en-Nisa: 4/36; el-En'âm: 6/151; el-İsrâ: 17/32.





[2] Buhârî,
Tefsiru sûre (31); İman: 37; Müslim, İman: 57; Ebu Davud, Sünne: 16; Tirmizi,
İman: 4; İbn Mace, Mukaddime: 9.





[3]
Seyyid Şerif el-Cürcani, et-Ta'rifât:l2.





[4]
Müslim, Sayd : 57; Ebû Dâvud, Edâhî: 11; Tirmizî, Diyat: 14; Nesai, Dahaya:
22, 26; İbn Mace, Zebâih : 3.





[5]
Tirmizî, Birr: 63.





[6]
Buhari, İman: 21; Kusuf: 9; Müslim, Kusuf: 17.





[7]
Dârimî, Mukaddime: 56; Zübeyr Tekkeşin, Şamil İslam Ansiklopedisi: 3/107.