Kavramlar Ansiklopedisi | Kategoriler | Konular

Ümmî İhtilâfın (Tefrika) Çözümü 1. Kitapla Çözüm

Ümmî İhtilâfın

Ümmî İhtilâfın (Tefrika) Çözümü:


1.
Kitapla Çözüm:


Çevre, gelenek, hurâfe ve uydurma
rivâyet bataklığını Kitapla geçmek, ihtilâfları çözmede atılması gereken ilk ve
en önemli adımdır. Kitabî hükümlerin bulunduğu son vahiy, Kur'an'dır. Kur'an'ın
adlarından birisi de "imam"dır (11/Hûd, 17). İçinde ihtilâfı bulunmayan (4/Nisâ,
82) imamdır. Namazda, cemaate Kitapla imam olunur. Peygamberlerin, toplumlarına
imameti de soyla değil; Kitapladır (2/Bakara, 123-124). Halk da âhirette
muhâsebe için imamları ile çağrılacaklardır (17/İsrâ, 71). "Topluca Allah'ın
ipine yapışın, ayrılmayın." (3/Âl-i İmrân, 103) "Ayrılmayın (tefrika),
Allah'ın ipine (Kitaba) yapışın (i'tisâm edin)." Bu âyet-i kerime, mâsum olanın
Kur'an olduğuna işaret ediyor. Kur'ân-ı Kerim, iman edenlerin kopma, kırılma,
çatlaması (infisâm) olmayan Kitab'a, kayıtsız şartsız bağlanmayı (i'tisâm)
(2/Bakara, 256), onunla doymayı, onunla dolmayı öneriyor. Çünkü insanın
oluşturduğunda kopma, kırılma ve çatlama olabilir. Ama Kitap Allah'tandır. Ondan
olanda ihtilâf yoktur. İman edenler, onu mâsum bilmeli, "ismet" sıfatını da ona
tahsis etmelidir. (İsmet, "mâsum" ve "yapışın" anlamındaki "i'tisâm" aynı
köktendir.

İnsanlığın huzurunu bozan; kendini
yeterli görme, büyüklenme, azma, şımarma, alay ve kıskançlık gibi rûhî
hastalıkların kaynağı ırkçılıktır. Tefrikanın ve düşmanlığın rûhu ırkçılıktır.
Bu hastalık, ancak mâsum kitapla temizlenir. Irkçı Evs ve Hazrec'in düşmanlığını
da vahy nimeti temizlemiş, onları ateşten bir çukurun kenarından kurtarıp
kardeşler yapmıştır. ?Hep birlikte Allah'ın ipine (İslâm'a, Kur'an'a) sımsıkı
yapışın; parçalanmayın. Allah'ın size olan nimetlerini hatırlayın: Hani siz
birbirinize düşman kişiler idiniz de O, gönüllerinizi birleştirmiş ve O'nun
nimeti sâyesinde kardeş kimseler olmuştunuz. Yine siz, bir ateş çukurunun tam
kenarında iken oradan da sizi O kurtarmıştı. İşte Allah size âyetlerini böyle
açıklar ki, doğru yolu bulasınız.? (3/Âl-i İmrân, 103)