Kavramlar Ansiklopedisi | Kategoriler | Konular

İSLAMIN HAREKET METODU.. Önsöz.

İSLAMIN HAREKET METODU



İSLAMIN HAREKET
METODU




Önsöz


Alemlerin Rabbi olan Allah'a hamd olsun, salat ve selam
efendimiz Muhammed'e, onun aile efradına, ashabına ve onun izinden gidenlere
olsun.

Allah'ın rahmetine nail olmasını dilediğim
Seyyid Kutup hakkında beni yazmaya iten sebep, aslında düşünce yönteminin
ağırlığını ve hareket yönteminin doğruluğunu onda bulmuş olmamdan, kendisinin bu
konularla ilgili kalbimde bulunan gerçekleri dile getirdiğine inanmamdan
kaynaklanır. Aklımla, kalbimle, Seyyid Kutup gibi eserlerini okuduğum hiç bir
müslüman yazardan böylesine etkilenmiş değilim. Onun hakkındaki araştırmalarım
beni bir ortamdan başka bir ortama götürdü, ruhumda belirsiz şeyleri
belirginleştirip bir takım şeyleri değiştirdi. Seyyid Kutup dışındaki hiçbir
müslüman düşünür beni böyle etkilememiştir.

İşkence altında bulunduğum dönemlerde Yüce
Allah'tan şu dünya hayatında onunla bir arada bulunma imkanını vermesini
dilemekteydim. Ancak Yüce Rabbimiz bunu nasip etmedi. Şu anki dileğim ise aziz
ve celil olan Allah'ın, bizleri takva sahibi olanların dışında, dost ve
arkadaşların birbirine düşman olacakları o günde (kıyamet gününde) rahmet ve
esirgemesinin altında bir araya getirmesidir.

İşte benim bu konuda yazmamdaki ilk etken Seyyid
Kutub'un üzerimdeki bu etkisine güzel bir şekilde karşılık verme düşüncesidir.

Diğer taraftan Seyyid Kutub'un çağdaş İslam'i
hareket düşüncesine geniş boyutta etkisi olmasına rağmen hakkı gereği gibi
verilmemiştir. Onun hakkında hiçbir şey yazılmadı diyebiliriz.

Yayıncılar onu kazançları için bir araç olarak
kullanmış, onun yazdığı pek çok şeyi yayınlamışlardır. Hatta yayınladıkları bu
şeyler arasında Seyyid Kutup hayatta iken; İslam'dan uzak olduğu gerekçesiyle
vazgeçtiği, reddettiği bir takım şeyler de vardır. Bunları bile yayınladılar.

İşte bu yayıncılar oldukça eskiden kaleme aldığı
bir takım makalelerini topladılar ve kendisinin yazacağını açıkladığı fakat
henüz yayınlanmayan isimler altında yeni eserlermiş gibi basıp sundular.

Ayrıca daha önce basılmış eserlerinden bir takım
bölümler alıp, onlara özel isimler ve uydurma adlar vererek yayınladılar. Bu
işin iç yüzünü bilmeyenler de bunların el yazısı ile yazılıp bırakılmış yeni bir
takım kitaplar olduğunu sandılar.

Bu bakımdan Allah'ın yardımı ile yazdıklarından
hareket ederek onu tanıtmak istedik. Bu çabamızın bu büyük yazar hakkında
yazılacak şeylerin daha da artmasına ve çoğalmasına neden olacağını ümit
ediyoruz.

Daha önce araştırmalarımın, onun kişiliğinin
çeşitli yönlerini kapsamasını düşünmüş ve tasarlamıştım. Fakat şehidin hayatı
ile ilgili bir takım eserlerin bulunduğunu veya yazılmakta olduğunu öğrendik. Bu
eseri yazan kişi onun çağdaşı, onunla beraber yaşamış ve şehidi bizden daha çok
tanımış bir kimsedir. Bu sebeple çeşitli yönleriyle onun kişiliği hakkında
detaylı bilgi vermekten vazgeçtik, sadece bir özet sunmakla yetindik. Şayet
yazarın hayatı ile ilgili yeterli bir eser yayınlanırsa mesele kalmaz. Eğer
böyle bir eser yayınlanmazsa istedigimiz; çeşitli aşama ve yönleri ile ilgili
hayatına dair, yeterli genişlikte özel bir bölüm hazırlamayı Yüce Allah'ın bize
kolaylaştırmasıdır.

Seyyid Kutub'un düşünce ve metodu ile ilgili bu
kitabı yazmaya neden olan önemli etkenlerden birisi de; Seyyid Kutub'un
talebeleri ve bağlıları olduklarını (İhvani Müslim'in) ve kendilerinin bir
evladı olduğunu sanan kişiler tarafından bilinmeyen bir kişi olmasıdır.


Seyyid Kutub'un kitapları bu kimselerin
kitaplıklarını dolduruyor ve bunlar bu kitapların maddi bereketinden
yararlanıyorlar fakat okumuyorlar. Aralarından okuyan çoksa bile, yalnızca onun
kullandığı yeni kelimelere, güzel terkiplere ve çekici ifadelere dikkat ediyor.

Bu bakımdan onun hakkında yazmak kaçınılmaz bir
zorunluluk oldu. Ta ki bu kimselere kazanç sağlamak için ellerini sürdükleri,
kendilerini ona onu da kendilerine nisbet ettikleri fakat düşünce ve pratikte
çelişip muhalefet ettikleri bu hayırlı evlatlarını tanıtabilelim. Böylece
herşeyi açık seçik görebilsinler ve bundan sonra seçimlerini yapabilsinler.
Çünkü en sağlıklı seçim bütün incelikleri kavrayabilen bir anlayışla yapılan
seçimdir.

Bu şekilde onun fikirleri açıklandıktan sonra
onun fikrinde olanlar ve ona karşı olanlar belli olur.

Böyle bir durum ise İslam davasının çerçevesi
içinde yer alan ve onun yörüngesi etrafında dönen kimselerin yararına olacaktır,
başkalarının değil.

İslam'a davet eden pekçok kimse Seyyid Kutub'un
hareket metoduna çağırmış ve "Seyyid Kutub'un Metodu" adı verilen eserleri
okumuştur. Ancak bu kimselerin hareket düşüncelerinde ve bizzat hareketlerinin
özünde hiçbirşey değişmemiştir. Bu kitabı ele almamdaki sebeplerden birisi de
budur.

Çünkü Seyyid Kutub, sadece incelensin,
öğrenilsin, kültürel bir inceleme konusu olarak ortaya çıksın diye İslami
Hareket Metoduna dair şeyler yazmış değildir. O ne yazmışsa, eğitim
programlarının ve çalışma şekillerinin bu hareket metoduna göre planlanması için
yazmıştır. Ta ki bu hareket metodunu gereği gibi kavrayanlar, salih mü'minler ve
bu metodun inceliklerini tam anlamıyla kavramalarından doğan güçlü bir iman ile
bu metoda inananlar, bu uygulama ve bu programlamayı yapsınlar diye yazmıştır.

Allah'a hamd ederek söylüyorum ki, biz bu
metodun sırlarını belirlemeye ve mümkün olduğunca inceliklerini sunmaya gayret
ettik. İşte bizim bu çabamız bu incelememizde ortaya koyduğumuz en önemli
çabadır.

Bu metodun gereği gibi anlaşılması ve ona göre
bir oluşuma geçilmesi halinde, bütün olarak İslami hareketin durumunda gerçek
bir devrim yapacak ve bu durum toplumdaki etkin güçleri Allah'ın izniyle
İslam'ın yararına değiştirecektir. Biz buna inanıyoruz.

Bizi bu araştırmayı yapmaya iten başka bir neden
daha vardır. İslam'a dair birşeyler yazan bazı kimseler Seyyid Kutub'un üzerinde
durduğu bir takım problemleri gereği gibi anlayamamış, bu bakımdan çeşitli
hedefler gözeterek ve çeşitli yollar izleyerek ona karşı değişik eleştiriler
yapmışlardır. Yapılan bu eleştirilerin bazısının amacı kötüleme olmamakla
birlikte; bir kısmı bizzat kötülemek içindir. Bu eleştirileri yönelten kimselere
karşı durup da bu konuda Seyyid Kutub'un görüşlerini gerçek şekliyle açıklayan,
bunların ne derece doğru yada yanlış olduğunu belirten hiç kimse çıkmadı. Bu
bakımdan bizlerin bu problemler üzerinde tek tek durmamız, daha sonra da
bunların dağrusunu açığa çokartmamız, bu konuda herhangi bir bağnazlık yada
haksızlığa düşmeden, kimseden korkmadan ve çekinmeden bunu yapmamız kaçınılmaz
oldu.

Biz elbette Seyyid Kutub'un masum olmadığını
biliyoruz. O da yanılabilir, isabet de edebilir. Sadece biz gücümüz oranında
hakkı araştırmaya çalıştık. Yardım talebimiz Allah'tandır.

Bizim Seyyid Kutub üzerindeki bu araştırmamız üç
bölüm halinde ortaya çıktı:

Birinci Bölüm:
Seyyid Kutub'un hayatı, hayatının çeşitli aşamaları ve yazma üslubu ile ilgili
faydalı bir özet.

İkinci Bölüm:
İslami Hareket Metodu.

Üçüncü Bölüm:
Ona yöneltilen eleştiriler ve yanıldığı iddia edilen konuların gerçek durumu.


Bu araştırmamızda bizzat onun yazdığı
metinlerden hareket ettik. Mümkün olduğu kadar onun görüşlerini kendi kalemiyle
ortaya koymaya çalıştık. İşte bu, yapmış olduğumuz alıntıların çokluğunun ana
nedenidir. Bazen birbirine benzer metinleri de almak zorunda kaldık. Fakat bu
benzer metinlerin birisinde bulunup da diğerinde bulunmayan bir fazlalık söz
konusudur.

Onun metodunda çeşitli temel problemlerle ilgili
metinler gerçekten çoktur. Bu çokluk, bu büyük ilim adamının bu metodu ne kadar
açık seçik bir şekilde anladığının ve bu konunun onda gidip gelen sadece bir
takım ilham kırıntılarından ibaret olmadığının kesin delilidir. Beni en çok
şaşırtan ve dehşete düşüren bu durum oldu.

Önsözümü bitirmeden önce şuna dikkat çekmek
istiyorum: Benim bu araştırmam hiçbir zaman Seyyid Kutub'un kitaplarının yerini
tutamaz, tutmasına imkan yoktur. Onu gerçekten tanımak hazinelerinin farkına
varmak isteyen bir kimse mutlaka onun kitaplırına başvurmalıdır. Ta ki düşüncesi
netleşsin düşünüşündeki pürüzler gitsin, gayrete gelsin ve ileriye doğru
atılsın... Ve bütün bunları bizzat Seyyid Kutub'un kendi üslubu içinde fark
etsin.

Yüce Rabbimizden dileğimiz odur ki, şehidimizi
merhametiyle kuşatsın ve bizim bu çalışmamızı sırf kendi rızası için yapılmış
bir çalışma olarak kabul buyursun.

İSLAMIN HAREKET METODU.. Önsöz.
Seyyid Kutub'un Kısaca Hayatı
1) İslam'a Yönelişten Önceki Aşama.
2) İslam'a Genel Olarak Yöneliş Aşaması
3) Sınırları Belli İslam'i Yöneliş Aşaması
Giriş.
İslami Hareket Metodu.
İslami Hakim Kilmak İçin Allah'in Bildirdiği Metodla Hareket Etmek Mutlaka Gereklidir
Allah'tan Gelen Hareket Metodunun Özellikleri
Birincisi İslami Hareket Metodu Pratik Bir Metoddur.
İkincisi İslami Hareket Ciddi Ve Pratiktir.
Üçüncüsü İslami Hareket Metodu Yapıcı Ve Hareketlidir.
Dördüncüsü İslami Hareket Metodu Merhalelidir.
Beşincisi Allah'tan Gelen Hareket Metodu, Davayı Dava Adamından Daha Üstün Tutar.
Altıncısı Allah'tan Gelen Hareket Metodunun Yeryüzünde Belli Bir Hedefi Vardır
Yedincisi Allah'tan Gelen Hareket Metodu Kolaylaştırılmış Bir Metoddur.
Sekizincisi Allah'tan Gelen Hareket Metodu Kadere Ve Tevekküle Inanan Bir Hareket Metodudur.
Allah'tan Gelen Hareket Metodunun Bölümleri
1- İslami Cemaatin Doğuşunun Gerekliliği
2- Doğuşun  Kaçınılmazlığı
3- Yeni Doğan Cemaatin Özellikleri
4) Sağlam Bir Karakter Ve Güzel Bir Ahlaka Sahip Olmak
5) Teşkilatın Sağlam Yapılı Olması
6) Teşkilatın Başında Liderin İlim Ve Basiret Sahibi Güvenilir Bir Müslüman Olması.
7) Bu Cemaatin Fertlerini Sadece Allah Rasulünün Ve Müslüman Liderin Velayetinde Olmaları, Cahili Toplum Ve Bu Toplumun Liderleriyle Herhangi Bir Dostluk Ve Ilişki Içine Girmemeleri...
4- Yol Azığı
5- Yıkma Ve İnşa Etme İçin Gerekli Aletler
A- İslam'ı Açıklamak
B- Hareket
6- Birinci Adım İslami Akideye Davet.
Akide Üzerinde Bu Kadar uzun Süre Durulmasının Ve Bu Süre İçinde Başka Meselelerin ele Alınmasının Sebebleri
7- Bu Yolda İlerlerken Karşılaşılacak Şeyler
a) Sebat
b) Allah'a Ve Rasulüne Itaat Etmek. Zikir Ve Dua Vasıtısıyla Allah'a Yaklaşmak.
c) Münakaşa ve İhtilaftan Uzak Kalmak.
d) Sabretmek
e) Maddi Hazırlık.
f) Sağlam Bir Temel Oluşturmadan, Davayı Geniş Bir Şekilde Yaymaktan Sakınmak Gerekir.
g) Davanın Menfaati Daima Dava Adamının Menfaatinden Önce Gelir.
Müslümanlar'i Tekfir Meselesi
1- Seyyid Kutub Kimleri Tekfir Ediyor?.
2- Seyyid Kutub'un Tekfir Ettiği Ve Lailahe Illallah'a Gereği Gibi Şehadet Etmeyen Kimselerin Özellikleri Nelerdir? 
3- Seyyid Kutub'un Delilleri
Cahil Taplum Ve Dar'ul Harb.