Kavramlar Ansiklopedisi | Kategoriler | Konular

Kalbin Gücü

Kalbin Gücü

Kalbin
Gücü:

İnsanın bu manevi merkezi olan kalb
ile olursa bütün beden de iyi olur. O bozuk olursa beden ve onun yaptığı işler
de bozuk olur.
İslâm öncelikli olarak insanın
kalbini hedef alır. Önce yüreklerin Kur'an'ın davetini idrak etmesini, imanı
kabullenmesini ister. İnsan bedenini bir ülke kabul edersek, bu ülkenin başkenti
kalb'tir. Her ülke gibi beden ülkesi de başşehirden yönetilir. Beden ülkesinin
iyi yönetimi de kalb'ten başlar. Yürekte iman iktidar olursa, bedenin diğer
organları iyi yönetilir ve imanın gereğini yaparlar. Yürekte Allah sevgisi
kökleşirse, başka sevgilere yer kalmaz ve diğer sevgiler bir anlam kazanır.
Kalb'e şeytan ve onu sevindiren şeyler iktidar olursa, yüreğin öteki şehirleri
sayılan beden fesada gider. Seytanın hakimiyeti bütün organlara kendi amacına
hizmet ettirir.

Peygamberimiz
(sav) uzun bir hadisin son kısmında şöyle buyuruyor:

??Haberiniz
olsun bedende bir et parçası vardır ki, eğer o sağlıklı olursa bedenin tamamı
sağlıklı olur; eğer o bozulursa bedenin tamamı bozulur. Haberiniz olsun o et
parçası kalb'tir.? (Müslim, Müsakât/107, Hadis no: 1599, 3/1219. Ebu Davud,
Büyu'/3, Hadis no: 3329-3330, 3/243.)

Günah işlemek
kulun kalbinin kirlenmesine ve giderek pas tutmasına sebep olur. Günahın kiri
bütün kalbi sardığı zaman kişi hatasını savunmaya başlar ve giderek inkârcı
olur. İnkârcılığı devam edenlerin kalpleri hidayete karşı mühürlenebilir.

Ebu
Hureyre'nin rivayetine göre Peygamberimiz (sav) şöyle buyuruyor:

?Kul bir günah
işlediğinde kalbinde bir leke oluşur. Eğer o hatasından döner, Allah'tan
bağışlanma diler ve tevbe ederse kalbi temizlenir. Ama aynı kabahati tekrar
işlerse kalbindeki lekenin miktarı artırılır. Hatta zamanla bütün kalbini sarar.
İşte bu, Allah'ın şu âyetinde sözü edilen pastır:

?Hayır.
Doğrusu onların kazandıkları şeyler kalpblerinin üzerinde pas tutmuştur.? (83
Mutaffifín/14) (Tirmizí, Tefsir/75, Hadis no: 3334, 5/4345.)

Dünyaya çok
dalma, hırs, oyun ve eğlenceler, çok gülme, tefekkürden uzak kalma ve ölümü
unutma kalbi katılaştırır. Allah'ın âyetleri karşısında inatçılık yapanların
kalbleri taş gibi katılaşır. Hatta taştan da daha katı olurç Öyleki bazı taşlar
yarılır ve göğsünden sular fışkırır, inatçı kâfirlerin kalbleri ise Hakka karşı
çok katı olarak kalır. (2 Bekara/74)

Zikir, ibadet,
ölümü ve sonrasını düşünme, ağlama ve merhamet duyguları kalbi diriltir. Akleden
bir kalbe sahip olmak aynı zamanda kalb gözünü açar. Haktan gelen daveti
anlamasını sağlar. Gerçekte kafadaki gözler değil, göğüslerdeki kalbler kör
olur. (22 Hacc/46)

Kimi yürekler
Hakikate karşı aykırı konumdadırlar. Bu da hakikat karşı ya iç, ya da dış
kaynaklı bir engelle kapanmasıdır. Kur'an, kalbin hakikate karşı bir daha
açılmamacasına kapanmasına ?mühürlenme', hakikati göremeyecek denli ışıksız
kalmasına ?körlük', hakikati yansıtamayacak kadar cilasını dökülmesine
?kararma', hakikatí yanlış ve yanlı anlamsına ?hastalık', hassasiyetini
yitirmesine ?taşlaşma', (Yürek Fethi, s:34) günaha pervsızca dalmasına
?paslanma' diyor.

Allah, insanlardan tıpkı İbrahim (as)
gibi selim bir kalb ile kendisine kulluk istiyor. (37 Saffât/34)

Müslümanlar Peygamberimizin şu duasını
sürekli tekrar etmeliler ki kalıptan kalıba girebilecek, değişebilecek ve
yalancı sevgilere kapılarını açabilecek kalbi hidayetten ayrılmasın:

?Ey Allahım, kalbimi Dinin üzerine
sabit kıl (sağlamlaştır). (Tirmizí, Kader/7, Hadis no: 2341, 4/448. İbni Mace,
Dua/3, Hadis no: 3834, 2/1260)