Kavramlar Ansiklopedisi | Kategoriler | Konular

İslâm Hukukunda

İslâm Hukukunda



İslâm Hukukunda:


İslâm hukukunda her şeyde orta
yol ve adâlet tercih edilmiştir. İnsan hayatını garanti edebilmek için İslâm,
kısası kabul etmiştir. Ancak Tavrat'taki gibi ifrâta da, birçoğunun anladığı
mânâda İncil'deki tefrîte de düşmemiştir. Yukarıda geçtiği gibi Tevrat'ta
öldürmenin cezâsı sadece öldürmedir. Suçluyu affetmek câiz değildir. İncil'de
ise, birçoğunun anlayışına göre, ?Bir yanağına vurana, diğer yanağını
çevireceksin? (Kitab-ı Mukaddes, Matta'ya Göre İncil, 5/39) ifâdesinden kısasın
olmadığı bazılarınca anlaşılıyor. Kur'an ise, orta yolu tercih etmiştir; kısası
prensip olarak kabul etmiş (2/Bakara, 178; 17/İsrâ, 33), ancak, öldürülenin
velîlerine affetme hakkını da vermiştir (aynı âyetler). Hatta bunu teşvik etmiş,
sevdirmiştir (42/Şûrâ, 40; 2/Bakara, 237). Eski Roma hukukunda olduğu gibi,
insanları çarmıha germeyi, ya da yırtıcı hayvanlara yem etmeyi reddetmiştir.
Özet olarak İslâm cezâ
hukukunda, diğer ağır cezâlarda olduğu gibi kısasta da cezânın mümkün olduğu
kadar kaldırılması hedeflenmiştir. İnsan hayatına tecâvüzleri önlemek için kısas
benimsenmiştir. Fakat hangi sebeple olursa olsun öldürülen kadar öldürenin de
yaşamına değer verilmiştir. Bu amaçla kısası gerektiren suçlarda gerek kanunî
unsurların tam olarak gerçekleşmesinde, gerek isbatta âzamî hassâsiyet
gösterilmiştir.
Diğer ağır cezâlarda af ve sulh
geçerli olmadığı halde, yaşam ve organlar üzerinde sonuçlar doğuran kısasta, bir
de mağdûrun isteğine bağlı olarak af ve sulh müesseseleri kabul edilmek
sûretiyle kısasın uygulanması ileri derecede sınırlandırılmış ve kısas cezâsı,
affa teşvikle neredeyse düşürülmüştür.