Kavramlar Ansiklopedisi | Kategoriler | Konular

Rasulullah Muhammed (S.A.S.) Bütün İnsanların Peygamberi

Rasulullah Muhammed

Rasulullah
Muhammed (S.A.S.): Bütün İnsanların Peygamberi

Yegâne Rabbimiz Allah, en son
Nebî ve en son Rasul olarak vazifelendirdiği[1]
Rasulullah Muhammed (s.a.s.)'e hitaben şöyle buyurur:
?Biz seni, ancak bütün
insanlara bir müjde verici ve uyarıcı olarak gönderdik. Ancak insanların çoğu
bilmiyorlar.? (Sebe', 34/28)

?Biz seni, insanlara bir
Rasul olarak gönderdik. Şahid olarak Allah yeter.? (Nisa, 4/79)
?De ki: ?Ey insanlar, ben,
Allah'ın sizin hepinize gön­derdiği bir elçisi (Peygamberi)yim. Ki, göklerin ve
yerin mülkü yalnız O'nundur. O'ndan başka ilâh yoktur. O, di­riltir ve öldürür.
Öyleyse Allah'a ve ümmî peygamber olan Rasulüne iman edin. O da, Allah'a ve
O'nun sözlerine iman etmiştir. O'na iman edin ki, hidayete ermiş olursunuz.?
(A'raf, 7/158)
Muhammed İbn Ka'b (r.a.):
?Biz seni, ancak bütün
insanlara müjdeci ve uyarıcı olarak gönderdik.? (Sebe; 34/28) ayetine
şu anlamı vermiştir:
- Bilumûm insanlığı uyaran ve
müjdeleyen olarak.
Katâde (r.a.) ise, bu ayetin
tefsirinde der ki:
- Allah Teâlâ, Muhammed
(s.a.s.)'i Arab'a ve Arab olmayana elçi olarak göndermiştir. Allah katında en
şereflileri, Allah (Azze ve Celle'ye) en çok itaat edenlerdir.
İbn Abbas (r.anhuma) şöyle
demiştir:
- Muhakkak ki Allah Teâlâ, Hz.
Muhammed'i, gök eh­linden ve peygamberlerden üstün kılmıştır.
Orada bulunanlar dediler ki:

- Ya İbn Abbas, Allah Teâlâ, Hz.
Muhammed'i Pey­gamberlere neden üstün kılmıştır?
İbn Abbas dedi ki:
- Allah Teâlâ:
?Biz, her peygamberi kendi
milletinin diliyle gönderdik ki, onlara apaçık anlatsın.? (İbrahim,
14/4) buyuruyor.
Ancak Hz. Peygamber için:
?Biz seni, ancak bütün
insanlara müjdeci ve uyarıcı olarak gönderdik.? buyurmaktadır.
Allah Teâlâ, Hz. Muhammed'i
cinlere ve insanlara Pey­gamber olarak göndermiştir.[2]

Cabir (r.a.)'ın rivayetiyle
şöyle buyuruyor Rasulullah (s.a.s.):
?Benden önce hiçbir kimseye
(peygamberlere) verilme­yen beş şey bana verildi.
(Eskiden) her Peygamber,
hasseten kendi kavmine gön­deriliyordu. Ben ise, kızıl ve siyah bütün insanlara
gönderildim.
Bana ganimetler helâl kılındı.
Halbuki benden önce hiçbir kimseye helâl edilmemişlerdi.
Benim için yer, tertemiz ve
mescid kılındı. Binaenaleyh her kime namaz vakti gelirse, bulunduğu yerde
namazını kılar.
Bir aylık yol kadar yerden
(düşmanımın kalbine) korku salmakla mansur oldum.
Bir de bana şefaat verildi.?[3]
Rabbimiz Allah, kendisinden
sonra Rasul ve Nebî olma­yan, Nebîlerin ve Rasullerin sonuncusu Rasulü Muhammed
(s.a.s.)'i bütün insan kullarına bir müjde verici ve onları uyarıcı olarak
göndermiştir... Rasulullah (s.a.s.), hangi renkten, ırktan, dilden ve bölgeden
olursa olsun bütün in­sanların hidayet rehberi ve önderidir... O'na ve Allah'dan
getirdiklerine iman eden, böylece muvahhid mü'minlerden olan bütün insanlar,
ırk, renk, dil ve bölge farkı gözetmek­sizin hepsi iman ve İslâm
kardeşidirler... Birbirlerine takva­dan başka bir üstünlükleri yoktur... Hepsi
İslâm Milleti'nin birer muhterem ferdleri, Ümmet-i Muhammed'in izzet ve şeref
sahibi olan birer şahsiyetleridir...
Rabbimiz Allah şöyle buyurur.
?De ki: ?Ey insanlar,
gerçekten ben, sizin için yalnızca bir uyarıcıyım.? (Hacc, 22/49)

?Âlemlere uyarıcı olsun diye
kuluna Furkan'ı indiren (Allah) ne yücedir.? (Furkan, 25/1)
?O (Allah), ümmiler içinde,
kendilerinden olan ve olanlara ayetlerini okuyan, onları arıtıp temizleyen ve
onlara, Kitab ve hikmeti öğreten bir elçi gönderendir. Oysa onlar, bundan önce
gerçekten açıkça bir sapıklık içinde idiler.
Ve henüz kendilerine ulaşıp
katılmamış olan diğerlerine de (Peygamber gönderilmiştir).
O (Allah), üstün ve
güçlüdür, hüküm ve hikmet sahi­bidir.
Bu, Allah'ın dilediğine
verdiği fazl (lütuf ve ihsan)dır. Allah, büyük fazl sahibidir.?
(Cuma, 62/2-4)
İmam İbn Kesir (r.a.), bu
ayetin tefsirinde şunları kay­deder:
?Arablar, İbrahim (a.s.)'ın
dinine bağlıydılar. O'nun di­nini değiştirip O'na karşı çıkmışlardı. Tevhid
yerine şirki, yakîn yerine şekki koymuşlar ve Allah'ın izin vermediği şeyler
uydurmuşlardı.
Kezâ Ehl-i Kitab da, Allah'ın
Kitabını değiştirmiş, tahrif ve te'vil etmişti. Bu esnada Allah Teâlâ, Hz.
Muhammed (s.a.s.)'i yüce bir şeriat, mükemmel bir nizam, kapsamlı bir sistem ile
bütün mahlukata Peygamber olarak göndermişti. İnsanların dünya ve ahiretiyle
ilgili muhtaç oldukları her şeyin kılavuzu ve açıklaması, O'nun şeriatındaydı.
İnsan­ları, cennete yaklaştıran ve Allah'ın rızasına layık kılan davet, O'nun
çağrısıydı. Cehenneme yaklaştıran ve Allah'ın gazabına götüren yolları
yasaklayan, hüküm veren ve ana konularda, teferruatta her türlü şekk, şüphe ve
reybi izâle eden şeriat, O'nun şeriatıydı.
Allah Teâlâ (hamd ve minnet,
O'na mahsustur), önce­kilerin bütün güzelliklerini O'nda toplamış, eskilerden
hiçbir kimseye verilmemiş olan nimetleri ve daha sonrakiler­den de hiçbir
kimseye verilmeyecek olanları O'na vermişti. Allah'ın salât ve selâmı, kıyamet
gününe kadar O'nun üzerine olsun.?[4]

Rabbimiz Allah, kulu ve Rasulü
Muhammed (s.a.s)'i, bütün insanlara Peygamber ve âlemlere rahmet olarak
göndermiştir...
?Biz seni, âlemler için
yalnızca bir rahmet olarak gön­derdik.
De ki: ?Gerçekten bana,
sizin ilâhınız yalnızca bir tek ilâhtır, diye vahyolunuyor. Artık siz, (buna
göre) müslüman olacak mısınız?? (Enbiya, 21/107-108)
Said b. Cübeyr (r.a.) nakleder.
İbn Abbas (r.anhuma) şöyle
demiştir:
- Muhammed (s.a.s.), bütün
insanlara rahmet idi. O'na iman edip O'nu tasdik eden mutlu oldu. O'na iman
etmeyen ise, geçmiş ümmetleri bulan yerin dibine geçmek ve suda boğulmak gibi
azablardan kurtuldu.[5]



[1]
Bkz. Ahzab, 33/40 ve tefsirlerine.

[2]
İbn Kesir, A.g.e., C.12, sh.6657.

[3]
Sahih-i Müslim, Kitabu'l-Mesacid, Hds.3. Sahih-i Buhârî, Kitabu's-Salat,
B.56, Hds.84. Sünen-i Neseî, Kitabu'l-Gusl, B.26, Hds.431. Sünen-i Tirmizî,
Kitabu's-Siyer, B.5, Hds.1594. Sünen-i Dârimî, Kitabu's-Siyer, B.29, Hds.2470.

[4]
İbn Kesir, A.g.e., C.14, Sh.7879.


[5]
İmam Kurtubî, A.g.e., C.11, Sh.583; Kul Sadi Yüksel, İstanbul, İslam Milleti
Olmak, Misyon Yayınları: 121-125.