Kavramlar Ansiklopedisi | Kategoriler | Konular

Müteşâbih Âyetleri Kim Bilir?.

Müteşâbih Âyetleri Kim Bilir

Müteşâbih Âyetleri Kim Bilir?


Âlimlerin çoğunluğuna göre, müteşâbih âyetlerin
te'vilini, Allah'tan başka kimse bilemez. Bunlara göre 3/Âl-i İmran, 7'deki vakf/durak,
bu anlamı verecek biçimde gerçekleştirilir. Müteşâbih âyetler olduğu gibi kabul
edilir, üzerinde durulmaz. Rasûlullah'ın ve sahâbînin anlayışı ve uygulaması bu
yönde olmuş, müteşabihlerin kurcalanmaması istenmiştir
(Mebâhis, 322-325; El-İtkan, 2/6). Ebu'l-Hasan el-Eş'arî ise âyetteki
vakfın ?Ve'r-rasihune fi'l-ilmi?de olması lâzım geldiğini ve râsihlerin
de müteşâbih âyetlerin te'vilini bilebileceklerini söyler (Mebâhis, 282). Bu
görüşü Ebû İshak eş-Şirâzî daha vâzıh bir şekilde açıklamıştır (Cerrahoğlu,
Tefsir Usulü, s. 129). Selef Mezhebi görüşü olarak da tanımlanan anlayışın yanı
sıra Halef Mezhebi diye bilinen ve çoğunlukla kelâmcıların savunduğu görüşe göre
müteşabihler tevil edilebilir. Gerek Allah'ın müteşâbih sıfatları, gerekse
hurûfu'l-mukattaa te'vil edilebilir. Üstelik yapılacak te'villerin çeşitli
yönlerden faydaları mevcuttur. Bu faydaları şöyle sıralamak mümkündür:

1) Bu âyetler sâyesinde insan fikri
dondurulmamış, geniş bir fikir hürriyetine izin verilmiş olmaktadır. Böylece
insanın şerefi yükseltilmektedir.

2) Müslümanlar daha çok öğrenmeye ve başka
bilgiler edinmeye sevkedilmiştir.

3) Dinin tebliğ ve tesisine engel olmak için
sorulan suallere susturucu cevaplar verilmek sûretiyle, meydana gelecek
fesatların önüne ilk günden set çekilmiştir.

4) Müteşâbihler insan oğlu için bir deneme
olmuş, onların iman veya inkâr etmelerinin bir ölçüsü kabul edilmiştir.

5) Müteşâbihler insan oğlunun güç ve yeteneği,
ilim ve irfanı ne olursa olsun âciz bir yaratık olduğunun canlı delilidir.

6) Müteşâbih lafızlar, Kur'an'ın ciltler dolusu
kalın kitaplardan oluşmasını önlemiş, mevcut haliyle ezberlenmesi ve korunması
kolay bir kitap olmasını sağlamıştır. Üstelik bu durum çeşitli dil bilimlerinin
öğrenilmesine de âmil olmuştur (Menâhil, 2/282-286; Cerrahoğlu, Tefsir Usûlü, s.
132-133; Ali Turgut, Tefsir Usûlü ve Kaynakları, s. 149-150).