Kavramlar Ansiklopedisi | Kategoriler | Konular

İstek ve Tutkularını İlâh Edinenler

İstek ve Tutkularını İlâh Edinenler

İstek ve
Tutkularını İlâh Edinenler:

Nefsin
iki taraflı olduğunu, Allah'ın nefse fücûru ve ondan sakınmayı ilham ettiğini
vurgulamıştık. Kuran'da, nefsin fücûrunu ifâde etmek için çoğu kez "hevâ" terimi
de kullanılır. Hevâ sözlükte; "istek, tutku, nefsin arzu ve hevesi, şehvet,
şehvete karşı şiddetli eğilim, insanın bozulmasına yol açan bütün olumsuz içsel
etkenler" şeklinde tanımlanır.
İnkârcılar,
nefsin bu negatif yönünü, yani hevâyı tek yol gösterici ve amaç edinirler. Tüm
hayatlarını, hevâlarını tatmin etmek üzerine kurmuşlardır. Bu nedenle tüm
zihinlerini hevânın tatminine yöneltirler ve dolayısıyla dinin insana öğrettiği
gerçekleri kavrayamayacak hale gelirler. Allah, hevâlarının denetimine giren
insanların, Kuran'ı ve peygamberin tebliğini kavrayamadıklarını şöyle bildirir:
"Onlardan kimi gelip seni dinler. Nitekim yanından çıkıp gittikleri zaman,
ilim verilenlere derler ki: 'O biraz önce ne söyledi?' İşte onlar; Allah,
onların kalplerini mühürlemiştir ve onlar kendi hevâ (istek ve tutku)larına
uymuşlardır." (47/Muhammed, 16)
Nefsini
örten, nefsinin fücûruna teslim olan bir insan, her olayda ve yargıda hevâsının
hakemliğine başvurur. Hevânın istek ve arzuları doğru ve yanlışta kıstas olur.
Kişi artık kendi nefsine tapmaktadır. Kuran'da insanın bu duruma gelmesine, "kendi
hevâsını ilâh edinme" adı verilir. (bk. 45/Câsiye, 23).
Hevâ ve
hevesi doğrultusunda hareket ettiği için akledemez hale gelen kişi, aynı zamanda
Kuran'da görmez ve işitmez olarak tanımlanmaktadır. Akleden mü'minler ise iyiyle
kötüyü ayırt eden bir anlayışa (ferâsete) ve olaylara hâkim olan bir bakış
açısına, kavrayışa (basîrete) sahip olurlar. Kuran'da, hevâlarına uydukları için
akletme yeteneklerini yitiren ve sapan insanlar ve toplumlarla ilgili pek çok
âyet vardır. (Meselâ bk. 5/Mâide, 77; 6/En'âm, 119; 4/Nisâ, 135; 30/Rûm, 29; 23/Mü'minûn,
71; 5/Mâide, 48-49).
Hevâ insanı birtakım tutkulara
kaptırır, onun gözlerini kör eder. Bu durumdaki insan da ebedî felâketine doğru
hızla ilerler. Hevâ kelimesinin kökeni de anlamlıdır. Ruh, kökeni dolayısıyla
aydınlık ve letâfet iken; hevâ, zulumât ve ateş niteliklidir.

NEFS.
Nefs; Anlam ve Mâhiyeti
Nefsin İşlevi
Nefsin Farklı Özellikleri
Nefs-i Emmâre
Nefs-i Levvâme
Nefs-i Mutmainne
Nefs-i Râdıye
Kur'ân-ı Kerim'de Nefs Kavramı
"Nefs"in Allah Hakkında Kullanılması
Nefsin Diğer İlâhlar Hakkında Kullanılması
Nefsin Ruh Anlamında Kullanılması
Nefsin "Kalp, Gönül, İçdünya" vb. Anlamlarında Kullanılması
Nefsin "İnsan Bedeni" Anlamında Kullanılması
?Nefs?in ?Bedenle Birlikte Ruh? Anlamında Kullanılması
Nefsin ?Kötülüğü Emredici? Anlamında Kullanılması
Nefsin ?İnsan, Cin, Melek, Hayvan veya Bitki İçin Zât (Kişi, Kimse, Kendi, Şahıs vb.)? Anlamında Kullanılması
Nefsin, ?Cins, Tür? Anlamında Kullanılması
Nefsin Diğer Kullanılış Biçimleri
Kur'ân-ı Kerim'de Nefsin Olumsuz Yönü Anlamındaki Hevâ Kavramı
Hadis-i Şeriflerde Nefs Kavramı
Nefsle İlgili Uydurma Hadisler
Müslüman Nefse Hakaret Edilebilir mi?.
Nefs Kavramı Çerçevesinde Kur'an'da Kişiliğin Tekâmül Aşamaları
Nefis ve Ruh
Kur'an'da Nefsin (Kişiliğin) Tekâmül Aşamaları
1- Nefs-i Emmâre
2- Nefs-i Levvâme
3- Nefs-i Mutmainne
4- Nefs-i Râdıye ve Mardıyye
Tasavvufta Nefis
Nefis Tezkiyesi
Nefs Kavramının Yozlaştırılması ve ?Nefsin Merhaleleri? Tâbiri
Nefsin mertebeleri veya nefsi ta ılaştırma süreci
Nefsin İki Yönü (Nefse Fücûr ve Takvânın İlhâmı)
İstek ve Tutkularını İlâh Edinenler
Vicdan ve Ruh
İntihar
İzzet-i Nefs.
Ben Kavramı
Egonun Özellikleri
Hayat
Güdü
Vicdan.
Nefs ve Ruh Aynı Şey midir?.
Ruhla Nefsî Arzular Arasındaki Dengesizlik.
Nefsin Olumsuz Yönü; Hevâ.
Hevâsına Uyanların Özellikleri
Hevânın Putlaştırılıp İlâh Haline Getirilmesi
Aklın, Hevânın/Kötü Arzuların Güdümüne Girmesi
Hevânın Kişisel ve Toplumsal (Ahlâkî) Boyutu; Hevâî İnsanlar Topluluğu.
Nefis Konusuyla İlgili Âyet-i Kerimeler
Nefis Konusuyla İlgili Geniş Bilgi Alınabilecek Kaynaklar