Kavramlar Ansiklopedisi | Kategoriler | Konular

Unutma ve Zikir, Tezekkür İlişkisi Zikir ve Unutma

Unutma ve Zikir


Unutma ve Zikir, Tezekkür İlişkisi

Zikir ve Unutma:

Kişi, sevdiğini unutmaz.
Gerçekten seven kimse, sevdiğini gönlüne yerleştirir, onun ismi ağzından düşmez,
nereye gitse, o sevgi ve hatırlama, kendisini terk etmez. Mü'min için Allah'ı
zikir, Allah sevgisinin olmazsa olmaz göstergelerinden biridir. İster tekbir,
ister tevhid, ister tesbih, ister hamd, isterse Allah'ın isimlerini, başta
"Allah" lafzı olmak üzere zikretmek, hatırlamak, tekrar etmek insan için çok
önemlidir ki, din ısrarla bunu tavsiye eder: "Ey iman edenler, Allah'ı çokça
zikredin." (33/Ahzâb, 41) Allah'ı çokça hatırlayıp O'nun ismini tekrar
tekrar dillendirmek, gönül ve zihne devamlı yerleştirmek, insan için hayatî önem
taşır. Zikir, huzur için, stres ve bunalımlardan kurtulmak için de önemlidir:
"Dikkat edin, kalpler ancak Allah'ın zikriyle tatmin olur." (13/Ra'd, 28)
buyurulmuştur. Zikrin unutmaya karşı da ilaç olduğunu hatırlatmak yerinde olur:
"Unuttuğun zaman Allah'ı zikret!" (18/Kehf, 24)
İnsan, unutkan bir varlıktır.
"Hâfıza-i beşer, nisyân ile ma'lûldür." Yani, beşerin belleği, unutma zaafı ile
hastadır, ârızalıdır. Arapların atasözü halinde söylediği bir söz de bunu
pekiştirir: "Evvelü'n-nâsî evvelü'n-nâsi" anlamı: "İnsanların ilk unutanı, ilk
insandır." Kur'an, bu gerçeği şöyle ifade eder: "Andolsun Biz, daha önce
Âdem'e ahit (emir ve vahiy) vermiştik. Ne var ki, o, (ahdi) unuttu. Onda azim de
bulamadık." (20/Tâhâ, 115). Unutkanlık, ilk insanda ortaya çıkmış,
son insana kadar da bu özellik kendini gösterecektir.
"Unutma" zaafıyla
yaratılan insana "hatırlatma" yapılmalıdır. Allah, vahiy ve peygamberler
aracılığıyla insana hakikatleri hatırlatmaktadır. Kur'an'ın bir ismi de o yüzden
'hatırlatan' anlamında "Zikr"dir (15/Hıcr, 9). Kur'an'ın bir hatırlatma ve öğüt
olduğu "tezkira" ve "zikrâ" kelimeleriyle de belirtilir. Kur'an'da namaz da
"zikir" olarak ifade edilir ve Allah, "Beni zikir için namaz kıl" (20/Tâhâ,
14) buyurur. İnsanlara Kur'an'la gerçekleri hatırlatıp, O'nunla öğüt vermek
gerekir: "... Sen onların üzerinde bir zorlayıcı değilsin. Tehdidimden
korkanlara Kur'an'la hatırlat/öğüt ver." (50/Kaf, 45) Hatırlatma ve öğüt,
mü'minlere fayda verecektir: "Sen yine de hatırlat/öğüt ver. Çünkü
hatırlatma/öğüt, mü'minlere faydalıdır." (51/Zâriyât, 55) Peygamber de,
ancak hatırlatıcıdır: "(Rasûlüm,) hatırlat/öğüt ver. Çünkü sen ancak
hatırlatıcısın/öğüt vericisin." (88/Ğâşiye, 21). Mü'minler de birbirlerine
ve diğer insanlara, hatırlatmalarda bulunmalı, Allah'ı, âhireti unutanlara
hatırlatmalı, hatırlatmalı, hatırlatmalıdır.