Kavramlar Ansiklopedisi | Kategoriler | Konular

Rızık Darlığı İmtihanı Karşısında Müslümanın Tutumu.

Rızık Darlığı İmtihanı Karşısında Müslümanın Tutumu

Rızık Darlığı
İmtihanı Karşısında Müslümanın Tutumu

Rızkın darlığı halinde müslüman
için doğru olan tutum şu tarzda gerçekleşir:
a- Müslüman yakînen bilmeli ve
aklında tutmalı ki, rızkın genişlemesi ve daralması, Allah'ın kuluna ikramının
veya ona ?hâşâ- ihanet etmesinin, onu horlamasının bir işareti değil; sadece kul
için sınama ve denemedir. Rızıkta bir darlık sözkonusu olunca bu, Allah'ın,
kulunu imtihan etmeyi murad ettiğine delalet eder. Allah, kullarını dilediği
zaman dilediği şeyle imtihan eder. Açlıkla imtihan ise, mü'minler için şu veya
bu şekilde mutlaka olacaktır. ?Andolsun ki sizi biraz korku, açlık,
mallardan, canlardan ve ürünlerden biraz azalma (fakirlik) ile imtihan eder,
deneriz. (Ey Peygamber!) Sen sabırlı davrananları müjdele.? (2/Bakara, 155)
b- Bu durumda bilmeli ki,
sarılıp yerine getirmesi gereken ibadet, sabr-ı cemîldir. Bu ibadeti yerine
getirdi mi, ecirleri kendilerine hesapsız verilecek olan yakînen iman etmiş
sabırlılardan olur.
c- Üzülmemeli, eli daraldığı,
rızkı azaldığı ve geçimi zorlaştığı için tasalanmamalıdır. Daima Rasulullah ve
onun ashabını, onların yaşadığı fakirlikleri, karınlarına taş bağlamak zorunda
kalışlarını hatırlamalıdır.
d- Bilmeli ki, dünya metâı az
ve geçici, lezzetleri fânidir. Elden çıkınca da üzülmeye ve tasalanmaya değmez.
e- Mal azlığı yüzünden
kendinden daha aşağıdaki insanlara bakmalı; mal çokluğu açısından kendinden
üstte olanlara bakmamalıdır. ?Sizden biri, mal ve yaratılış itibariyle
kendinden üstün bir kimseyi gördüğünde, kendinden daha aşağı olanına baksın
(Kendisini onunla mukayese etsin). (S. Buhâri, Askalâni Şerhi, 11, s. 322)
Sahih-i Müslim'de şu ilave rivâyet edilmiştir: ?...İşte bu, Allah'ın size
olan nimetlerini hakir görmemek için uygun olan bir davranıştır.? Bu
hadiste, hasedin (çekememezlik) ilacı vardır. Çünkü kişi, kendinden üstün olana
bakıp kendini onunla kıyaslayınca haset etmekten emin olmaz.
f- Yine Buhari'nin rivâyet
ettiği şu hadisi aklında bulundurmalıdır: ?Dünyada bir garip veya (geçip
giden) yolcu gibi ol (öyle yaşa).? (a.g.e. 11, 233) Bu hadis, dünyada zühd'e,
dünyayı benimsememeye ve yetecek kadar yiyecekle kanaat etmeye teşvik hususunda
bir kuraldır. İmam Nevevi şöyle der: ?Bu hadisin anlamı, dünyaya meyletmeyin,
orayı vatan edinmeyin, orada kalmayı içinizden (bile) geçirmeyin ve vatanları
olmadığından gariplerin bir yerde bağlanıp kalmadıkları gibi siz de dünyaya
bağlanmayın.? Yolcu, vatanına ulaşmak arzusuyla yolda yürüyen, geçip
giden demektir. Kişi dünyada, efendisinin ihtiyacı sebebiyle başka bir beldeye
gönderdiği köle gibidir. O, gönderildiği işi yapmada acele etmek, sonra vatanına
dönmek ve başka şeylerle ilgilenmemek durumundadır. (a.g.e. 11/233-234) (4)