Kavramlar Ansiklopedisi | Kategoriler | Konular
Besmele, Allah'tan İzin ve Onay İstemektir
Besmele 
 
 
Besmele, Allah'tan 
İzin ve Onay İstemektir: 
 
Bismillâh, ?Evvel Allah (önce 
Allah)? deyip, O'na danışmak, yapacağımız herhangi bir işte Allah'ın onayını 
istemektir. Allah'ın adını herşeyin önüne geçirip yüceltmektir. Müşriklerin 
putlar adına yaşamaları ve onlar adına iş yapmalarına karşılık, biz Allah adına 
yaşayacağımıza, O'nun adıyla iş yapacağımıza söz vermiş oluyoruz. Bu yüzden, 
dilimiz "Allah'ın adıyla" derken, diğer organlarımız da aynı şeyi 
söyleyebilmelidir. Bu ise, her şeyimizle O'nun ölçülerine uygun olarak yaşamakla 
mümkündür. Aksi takdirde dilimiz "Allah'ın adıyla" derken; elimiz, ayağımız 
şeytan veya Allah'ın dışında başkaları adına iş yaparsa bu, tevhidle 
bağdaşmaz. 
?Bismillâh? diyor ve sonra 
ekliyoruz "Rahmân, Rahîm" sıfatlarını. Aslında ?Allah? ismi, Cenâb-ı Hakkın tüm 
isim ve sıfatlarıyla birlikte Rahmân ve Rahîm sıfatlarını da içermektedir. Ama 
bunlar özellikle hem besmelede, hem Fâtiha sûresinin ilk âyetlerinde özel yer 
alır. Kur'an, Allah'ın rahmetle ilgili sıfatlarını öncelikle ve ısrarla 
vurgular. O'nun başka isim ve sıfatları değil de, özellikle Rahmân ve Rahîm 
sıfatları! Çünkü varlığımızı O'nun Rahmân ve Rahîm oluşuna borçluyuz. O'nun 
üzerimizdeki merhametiyle varız ve varlığımızı bu sayede sürdürüyoruz. O'nun 
merhameti olmadan, nefes alıp vermemiz bile imkânsız. Bedenimiz, aklımız, 
ruhumuz hep O'nun rahmetinin birer eseri. Rasulullah'ın ve vahyin bize gelişi de 
O'nun rahmetiyledir. İşte bunları hatırlamak için "Rahmân" diyoruz, "Rahîm" 
diyoruz. 
Rahmet, her çeşit âfetlerden 
kurtulup her türlü hayra ermektir. Rahmân, mü'min-kâfir ayırt etmeden tüm 
herkese hayat hakkı tanıyan, yaşaması için gereken şartları hazırlayıp nimetleri 
veren demektir. Rahîm ise, hak edenlere ve lâyık olanlara nimetini bol bol, 
sürekli olarak veren demektir. Bu yüzden Rahmân sıfatı, O'nun dünyadaki 
tecellîsi; Rahîm ise âhiretteki tecellîsidir. Rahmân ve Rahîm derken, hem 
dünyayı, hem âhireti hatırlıyoruz. Dünyanın âhiretten ayrı değil; âhiretin 
tarlası, hazırlık safhası olduğunun bilincinde dünyada da O'nunla, O'nun 
ölçüleriyle olmaya gayret ediyoruz.[1] 
 
 
 
 
 
 
 
 
 [1] Ali 
 Akpınar-Namaz Duaları ve Sûreleri: 23-24; Ahmet Kalkan, İslam Akaidi: 331. 
 Ahmet Kalkan, Kur'an Kavramları.



