Kavramlar Ansiklopedisi | Kategoriler | Konular

Kur'ân-ı Kerim'de Ehlî Kitabın Kitaplarını Tahrifi

Kur


Kur'ân-ı Kerim'de Ehlî Kitabın Kitaplarını
Tahrifi



Kur'ân-ı Kerim, yahudi ve hıristiyanların
birçok yanlış ve sapık davranışlarından söz eder. Üzeyir ve Mesih'i ilâh olarak
kabul etmeleri gibi. Bu affedilmez yanlışlarının başında tahrif gelir. Onlar,
kutsal kitaplarını değiştirmekten, hükümlerini gizlemekten, atmalar ve
katmalarla tahrif etmekten uzak durmamışlardır.
"Elinizdekinin (Tevrat'ın)
aslını tasdik edici olarak indirdiğime (Kur'an'a) iman edin! Sakın onu inkâr
edenlerin ilki olmayın! Âyetlerimi az bir karşılık ile satmayın, yalnız Benden
korkun. Hakkı bâtıl ile karıştırmayın, bilip dururken hakkı ketm
etmeyin/gizlemeyin. Namazı dosdoğru kılın, zekâtı hakkıyla verin, rükû edenlerle
beraber rükû edin. (Ey bilginler!) Siz Kitab'ı okuyup gerçekleri bildiğiniz
halde, insanlara iyiliği emrediyor, kendinizi unutuyor musunuz? Aklınızı
kullanmayacak mısınız?" (Bakara: 2/41-44)

"Ey iman edenler, onların (yahudilerin)
size inanacaklarını mı umuyorsunuz? Oysa ki onlardan bir zümre, Allah'ın
kelâmını işitirler de iyice anladıktan sonra, bile bile onu tahrif
ederlerdi/değiştirirlerdi."
(Bakara: 2/75)

"Elleriyle Kitap yazıp sonra onu az bir
bedel karşılığında satmak için 'Bu Allah katındandır' diyenlere yazıklar olsun!
Elleriyle yazdıklarından ötürü vay haline onların! Ve kazandıklarından ötürü
yazıklar olsun onlara!" (Bakara:
2/79)

"Allah'ın indirdiği Kitaptan bir şeyi
gizleyip onu az bir paha ile değişenler yok mu, işte onların yiyip de
karınlarına doldurdukları, ateşten başka bir şey değildir. Kıyamet günü Allah ne
kendileriyle konuşur ve ne de onları temize çıkarır. Orada onlar için can yakıcı
bir azap vardır." (Bakara:
2/174)

"Ey ehl-i kitap! Neden hakka bâtılı
karıştırıyor ve bile bile hakkı/gerçeği gizliyorsunuz?"
(Âl-i İmran: 3/71)


?Ehl-i kitaptan bir grup,
okuduklarını Kitaptan sanasınız diye Kitabı okurken dillerini eğip bükerler.
Halbuki okudukları Kitaptan değildir. Söyledikleri Allah katından olmadığı
halde; ?bu Allah katındandır' derler. Onlar bile bile Allah'a iftira ediyorlar.?
(Âl-i İmrân: 3/78)

"Allah, kendilerine Kitap verilenlerden,
'Onu mutlaka insanlara açıklayacaksınız, onu gizlemeyeceksiniz' diyerek söz
almıştı. Onlar ise bunu kulak ardı ettiler, onu az bir dünyalığa değiştiler.
Yaptıkları alışveriş ne kadar kötü!"
(Âl-i İmran: 3/187)

?Yahûdilerden bir kısmı
kelimeleri tahrif ederler/yerlerinden değiştirirler, dillerini eğerek, bükerek
ve dine saldırarak (Peygambere karşı) ?işittik ve isyan ettik', ?dinle, dinlemez
olası', ?râinâ' derler...?
(Nisâ: 4/46)
?Sözlerini bozmaları
sebebiyle onları (İsrâiloğullarını) lânetledik ve kalplerini katılaştırdık.
Onlar kelimelerin yerlerini değiştirirler (Kitaplarını tahrif ederler).
Kendilerine öğretilen ahkâmın (Tevrat'ın) önemli bir bölümünü de unuttular.
İçlerinden pek azı hariç, onlardan daima bir hâinlik görürsün. Yine de sen
onları affet ve aldırış etme. Şüphesiz Allah iyilik edenleri sever.? (Mâide:
5/13)
?Biz hıristiyanlarız'
diyenlerden de kesin söz almıştık ama onlar da kendilerine zikredilenin (verilen
öğütlerin veya Kitabın) önemli bir bölümünü unuttular. Bu sebeple kıyâmete kadar
aralarına düşmanlık ve kin saldık. Yakında Allah onlara yaptıklarını haber
verecektir.? (Mâide: 5/14)
?Ey ehl-i kitap! Rasûlümüz
size Kitaptan gizlemekte olduğunuz birçok şeyi açıklamak üzere geldi; birçok
(kusurunuzu) da affediyor. Gerçekten size Allah'tan bir nur, apaçık bir Kitap
geldi.? (Mâide: 5/15)
?Ey Rasûl! Kalpleri iman
etmediği halde ağızlarıyla ?inandık' diyen kimselerden ve yahûdilerden küfür
içinde koşuşanlar(ın hali) seni üzmesin. Onlar durmadan yalana kulak verirler ve
sana gelmeyen (bazı) kimselere kulak verirler; kelimeleri yerlerinden kaydırıp
tahrif ederler/değiştirirler...? (Mâide: 5/41)
"...İnsanlardan korkmayın,
Benden korkun. Âyetlerimi az bir bedel karşılığında satmayın. Kim Allah'ın
indirdiği ile hükmetmezse, işte onlar kâfirlerin ta kendileridir." (Mâide:
5/44)
"Onların ardından (âyetleri
tahrif karşılığında) şu değersiz dünya malını alıp, 'nasıl olsa bağışlanacağız'
diyerek Kitab'a vâris olan birtakım kötü kimseler geldi. Onlara ona benzer bir
menfaat daha gelse onu da alırlar. Acaba Allah'a karşı haktan/gerçekten başka
bir şey söylemeyeceklerine dair kendilerinden, o Kitabın hükmü üzere mîsak/kuvvetli
söz alınmamış mıydı ve onlar Kitab'ın içindekini ders edinip okumadılar mı?
Halbuki âhiret yurdu, takvâ sahipleri/Allah'tan korkanlar için daha hayırlıdır.
Hâlâ akıllanmayacak mısınız?" (A'râf: 7/169)
"Ey iman edenler, (biliniz
ki) hahamlardan (yahudi bilginlerinden) ve (hıristiyan) râhiplerden birçoğu
insanların mallarını bâtıl/haksız yollarla yerler ve onları Allah'ın yolundan
men ederler. Altın ve gümüşü yığıp biriktirip de onları Allah yolunda
harcamayanlara hemen acıklı bir azabı müjdele!" (Tevbe: 9/34)
Kur'anî ifadeler, görüldüğü
gibi, hıristiyan ve yahudilerin kitaplarını tahrif ettiklerini, yer yer kendi
elleriyle yazdıklarını açık ifadelerle belirtiyor. Bir tahrif çeşidi olarak ehl-i
kitap, Allah'ın indirdiği Kitaptan Hz. Muhammed'in (s.a.s.) vasfını dünyevî
menfaatlerinden dolayı gizlemişlerdir:
"Allah'ın indirdiği Kitaptan
bir şeyi (âhir zaman peygamberinin vasıflarını) gizleyip onu az bir paha ile
değişenler yok mu, işte onların yiyip de karınlarına doldurdukları, ateşten
başka bir şey değildir. Kıyamet günü Allah kendileriyle ne konuşur ve ne de
onları temize çıkarır. Orada onlar için can yakıcı bir azap vardır. Onlar, doğru
yol karşılığında sapıklığı, mağfirete bedel olarak da azabı satın almış
kimselerdir. Onlar ateşe karşı ne kadar dayanıklıdırlar! Bu azabın sebebi,
Allah'ın, hak olarak indirmiş olduğu Kitab'ı(n hükmünü gizlemeleri)dır. (Hak
olarak inen Kitab'ı farklı yorumlar yapıp) Kitapta ayrılığa düşenler, elbette
derin bir anlaşmazlığın içine düşmüşlerdir." (Bakara: 2/174-176).[1]






[1]
Ahmet Kalkan, Kur'an Kavram Tefsiri.