Kavramlar Ansiklopedisi | Kategoriler | Konular

Hurâfeci Tahrif Akımlarından Hurûfîlik, Ebcedcilik, Cifircilik

Hurâfeci Tahrif Akımlarından Hurûfîlik


Hurâfeci Tahrif Akımlarından Hurûfîlik,
Ebcedcilik, Cifircilik:

İnsanlık tarihinde tevhid
akîdesini bulandıran bir yığın hurâfe çeşidi olagelmiştir. Bunlar bazen ağaç,
ırmak, inek, yıldız, güneş, ateş, yer, gök gibi müşahhas/somut varlıklar
olabildiği gibi, bazen de peri, gulyabânî, dev, hortlak vs. gibi mücerret/soyut
tasavvurlar da olabilmektedir. İnsanın, olmayan bir şeyi vehmetmesiyle, eşyada
olmayan bir gücü onda varmış gibi hissetmesi arasında temelde bir fark yoktur.
Bunların tümü birer ?tahrif?tir, imanın tahrifi...
Somut birer varlık olan eşyada
güç vehmetmekten daha beter bir hurâfe olan soyut birer sembol olan harf ve
rakamlarda birtakım sırlar ve manalar vehmetmek, insanoğlunun en eski
hurâfelerinden biridir. Bu hurâfeler, kendisine inanan insanlarda gösterdiği
etki sayesinde yaygınlaşmakta, bâtıl da olsa, insanın duyuları üzerindeki
baskısı sonucunda gerçekleşen birtakım fizikî tezâhürler, ?evhamlı? insanların
hurâfelere inanmasına delil olmaktadır.
Din, her şeye gücü yeten bir
varlığa (Allah); sihir ise, tabiattaki somut ya da soyut bir güce yönelmektir.
Dinin bir cemaati, sihrin ise sadece müşterisi vardır. Dinde günah ve haram
anlayışı varken, sihirde yoktur. Dinde açıklık ve anlaşılırlık, sihirde ise
kapalılık ve gizem esastır. Dinde erdem, itaat ve bağlanma; sihirde ise menfaat
vardır. Sihir, ilâhî otorite ve ahlâkî kuralların dışındadır. İddiası, tanrı(lar)ı
zorlayarak bir şey yaptırmaktır. Sihirbaz, menfaati için her kutsalı kullanmakta
bir beis görmez.
Hurûfîlik, tarihin en eski
hurâfe yöntemlerinden biridir. Harfler ve rakamlarla insanların duyguları
üzerinde baskı kurma, onları, tabiat üstü varlıkları harekete geçiren birer
parola olarak kullanma işinin bir parçası olan rakam değerli harf sistemini (ebced,
cifir), yahûdileşen İsrâiloğulları sistematik bir biçimde kullanmışlardır.
Sihirbazlık ve yıldız falcılığı
Tevrat'ta yasaklanmasına rağmen[1]
yahûdiler bu işi yapagelmişlerdir. Hatta Kabala adı verilen ve ebced hesabına
çok benzeyen bir rakamsal sihir sistemi yahûdilere atfedilir. Kur'ân-ı Kerim, Hz.
Süleyman'ın ?peygamber? değil de; büyücü olduğunu iddia eden yahûdileri
reddederek sihrin ilk defa nasıl ortaya çıktığını Bakara sûresi, 102. âyette
bildirir.
Yahûdiler, eski alışkanlıkları
gereği hep gizemli şeylerin ardına düşüyorlar, tabiatta insanla uyum içerisinde
yaşayan şeffaf güçleri, hasımlarının aleyhine kullanmanın yollarını arıyorlardı.
Ayrıca ?Ebû Câd hesabı? diye bilinip Türkçeye ?ebced hesabı? olarak geçen rakam
değerli harf sistemiyle, gelecekte vuku bulacak birtakım olayları bileceklerini
iddia ediyorlardı.
İslâm âlimleri, ebced sistemine
hurâfe olarak bakarlar. İbn Hacer bu sistemle varılan sonuçların bâtıl olduğunu,
ona itimat etmenin câiz olmadığını söyler. İbn Abbas (r.a.)'ın da ebced
hesabından insanları sakındırdığı ve onu sihrin bir çeşidi sayarak ?bu hesabın
şeriatta yeri yoktur? dediği aktarılır.[2]

Cifr, ebced, cümmel vs. gibi
adlar verilen rakam değerli harf sistemiyle olayların zamanını, yerini,
durumunu, sırrını keşfetmek için yapılan bu hurâfecilik işlemine ?hurûfîlik?
adını verebiliriz. Tarihte bu adla ünlenmiş bir ekol de bulunmaktadır. İran'lı
Fazlullah Hurûfî (ö. 1394) adlı bir şeyhin kurduğu bu tarikatta, görülmeyen
güçleri harekete geçirmek ve tabiat üstü kuvvetleri kullanmak için birtakım
harf, rakam ve şekillere özel anlamlar yüklenir.

[3]







[1]
bkz. Levililer, 19/26, 31; 20/27; Çıkış, 22/18; İşaya, 47/ 8-14.



[2]
Süyûti, el-İtkan, 3/26.



[3]
Ahmet Kalkan, Kur'an Kavram Tefsiri.