Kavramlar Ansiklopedisi | Kategoriler | Konular

Kötü Çevreyi ve Dostları Değiştirme.

Kötü Çevreyi ve Dostları Değiştirme

Kötü Çevreyi ve
Dostları Değiştirme

Allah rasülü şöyle buyuruyor:
"Kişi, sevdiğinin/arkadaşının dini üzeredir. Kişi, sevdiğine baksın (dikkat
etsin)." (Câmiu's-Sağîr) Her insan, mutlaka kendisiyle beraber
olduklarından ve dostlarından etkilenir. Bu etki, olumsuz veya olumlu bir
etkidir. Eğer günah arkadaşlarını sâlih arkadaşlarla değiştirmezse, birlikte
olduğu günahkâr insanlardan kendini koruması çok zor olacaktır. Bazıları, onun
dinin emirlerine uymasıyla alay edecek, kimi de bayan arkadaşıyla yanında sohbet
edeceklerdir. Onlardan Allah'ı hatırlatan belki hiçbir söz ve davranış
olmayacaktır. Günahlara tevbe edip İslâmî bir yaşayışa hicret etmek isteyen
kimse, cin ve insan şeytanlarının tüm silâhları gece gündüz onun dinî hayatına
saldırırken ve etrafında Allah'ı hatırlatacak kimseyi bulamaz, isyankârlarla
beraberliği koparmadan, tevbe etmek istediği haramlara ne kadar direnebilir?
Çevre kurbanı, arkadaş kurbanı nice insan var etrafımızda. Allah, bazılarını
hidayete erdirdikten sonra, dostlarını değiştirmek kendilerine zor geldiğinden
hidayetten dalâlete düşen, irtidat edenlerin sayısı az değildir. Çoğunlukla bu
düşüşleri, önceki günahkârlıklarından daha büyük sapıklığa götüren bir
yuvarlanmadır.
Hz. Ömer der ki: "Tevbe
edenlerle oturup kalkın, çünkü onlar çok yumuşak kalplidirler." (İmam Gazali,
İhyâ, IV/15). Hz. Ali de şöyle der: "Kötüyle arkadaş olma; Sana yaptığı şeyin
güzel olduğunu göstermeye çalışır ve senin onun gibi olmanı arzular." "Kötülerle
beraber olmaktan sakın. Senin haberin olmadan tabiatın onlardan bir şeyler
çalar. Arkadaşın arkadaşa zararı sadece sözle değildir; o, bakmakla da olur.
Yüzlere bakmak, nefislerde bakılana uygun bir ahlâk bırakır." (Feyzü'l-Kadir,
5/507)
İnsan, nasûh bir tevbeye bağlı
kalma çabasına girerken büyük bir güçlük hisseder. Her bağlı kalma çabasında
mazisini özler ve ona döner. İçinde bulunduğu sağlık ve ümit onu aldatır.
Vicdanını günden güne geleceğe yönelik temennilerle ikna eder. Bu, ne
zaman başa geleceğini hiç kimsenin bilmediği ölümü unutmasındandır. Ölüm,
gâfil iken ona âniden gelir ve kötü bir sonla ömrünü noktalar. (9) Sonra, hiçbir
işe yaramayan "keşke..." ler, fayda etmeyen pişmanlıklar... "Onlardan birine
ölüm gelip çattığında, 'Rabbim! der, lütfen beni geri gönder; tâ ki boşa
geçirdiğim dünyada iyi iş (ve hareketler) yapayım.' Hayır! Onun söylediği bu söz
(boş) lâftan ibarettir." (23/Mü'minûn, 99-100)