Kavramlar Ansiklopedisi | Kategoriler | Konular
3. İhsan ve Islahla Çözüm
3 
 
 
3. İhsan ve 
Islahla Çözüm: 
 
 
 
Bireysel ilişkilerdeki tıkanmaları, ihsan ve 
ıslahla geçmek, tefrikayı önlemek için gösterilen Rabbânî yollardan birisidir. 
Elbette, tefrikaya düşmemek için, tefrikanın mantığından uzak olmak, en gerekli 
bir yoldur. Herkese iyi davranmak ve güzellikler sergilemek anlamına gelen ihsân 
(4/Nisâ, 36) bireyi tefrikanın semtinden uzak tutar. İhsan, ikram etmekten daha 
geniş ve adâletli davranmaktan da daha Yüce bir harekettir. Kişiye bulunduğu hal 
üzere, onu olduğu gibi kabul ederek yardım etmek, fedâkârlıkta bulunmak, 
karşılık beklemeden fazla vermek, yapılan işi güzel yapmak, hayvanı da keserken 
güzel kesmek, bunların hepsi ihsân cümlesindendir. Tefrika, bu güzellikler 
arasında bulunamaz. Cuma hutbelerinde hâlâ okunmakta olan ihsân âyetini, büyük 
fitne ve tefrika dönemlerinde hutbelerde okutmayı başlatan kişinin Ömer bin 
Abdülaziz olduğu söylenir. Âyetin meali şudur: "Allah; adâleti, ihsânı, 
akrabaya vermeyi emreder; fahşâdan, münkerden ve bağyden men eder. Tutasınız 
diye böyle öğüt verir." (16/Nahl, 90) Abdullah İbn Mes'ud; "eğer bundan 
başka âyet olmasaydı bile, bu âyet Kur'an'ın her şeyi beyan edici ve âlemlere 
hidâyet ve rahmet olmasına yeterdi" der. Allah, şehvete/hevâya uyarak saldırmayı 
yasaklıyor, adâleti emrediyor, kötü ve çirkin muâmeleyi yasaklıyor, yakınlara 
vermeyi emrediyor. Başka bir âyette de ihsân, Allah'a ibâdetten sonra ve herkese 
emrediliyor (17/İsrâ, 23). 
 
Herkese yapılacak olan bu ihsânı, salâh takip 
etmelidir. Salâh, emr-i bi'l-ma'rûf, nehy-i ani'l-münker yapmaktır. Her ihsân, 
içinde salâh bulundurmalı, yahut arkasından salâh yapılmalıdır. Yani ihsânla 
takviye edilen her kişi, salâh ile takibe alınmalıdır. İhsân ile kendisine 
yardım edilen kimse, sâlâh ile uyarılmazsa, bilgilendirilmezse, başkalarınca 
tefrikaya âlet olabilir. Yapılan salâh da ihsân içeriğinden yoksun olursa zulme 
dönüşebilir.



