Kavramlar Ansiklopedisi | Kategoriler | Konular

Tefrikanın Boyutları

Tefrikanın Boyutları



Tefrikanın
Boyutları:




Tefrika, yani dini bozma, onda ayrılığa düşme,
fırka fırka olup dağılma hastalığı yalnızca müşriklere ait bir yanlış değildir.
Aynı hataya müslümanların da düşmesi mümkündür. Eğer onlar da Din'i dimdik
ayakta tutmazlarsa; Din'i, Allah'ın gönderdiği ve Peygamberin öğrettiği gibi
yaşamazlarsa, hatta Din'i kendi akıl ve pozisyonlarına uydurmaya kalkarlarsa
aynı sonuç meydana gelir. ?O: ?Din'i dosdoğru ayakta tutun ve onda ayrılığa
(tefrikaya) düşmeyin' diye dinden Nuh'a vasiyet ettiğini ve sana vahyettiğimizi,
İbrahim'e, Musa'ya ve İsa'ya da vasiyet ettiğimizi sizin için bir şeriat kıldı??
(42/Şûrâ, 13)

Günlük hayatta ve Din'i anlamada farklı
görüşlerin, farklı yorumların olması normaldir. Hatta farklı görüşlerin olması
bir faydadır, bir kolaylıktır. Burada dikkat edilmesi gereken, Din'i kendi
hevâsına göre anlama, sonra da kendi anladığını din haline getirme
yanlışlığıdır. Din'in özünü zedeleyecek yanlış yorumlar ve bunların inanç haline
getirilmesi bir anlamda ?bağy' dir ve tefrikaya yol açar. Müslümanlar arasındaki
vahdetin en büyük düşmanı, yanlış din anlayışı, ülke, bölge, etnik grup, siyasi
rejimler, mezhep ve tarikat taassubudur. Halbuki bütün bunlar tefrikaya sebep
olmaz, aksine müslüman toplumların entegre olmasına yardımcı olurlar.

Müslümanlar farklı mezheplere, meşreplere,
düşüncelere, ülkelere, ilkelere sahip olabilirler, farklı coğrafyalarda
yaşayabilirler, farklı gruplar içerisinde bulunabilirler. Bunlar normal
şeylerdir. Ancak herkes kendi anladığını, kendi meşrebini, kendi mezhebini,
kendi tarikat veya partisini din haline getirirse; işte bu Din'de tefrikadır.
Yukarıda geçtiği gibi müşriklerin yaptığı da buydu. Unutulmamalıdır ki, Din
Allah'ındır ve Kur'an'da anlatılmıştır, Hz. Muhammed (s.a.s.) de bize tebliğ
etmiş, hayatıyla ve ahlâkıyla dinden ne anlaşılması gerektiğini göstermiştir.
Âlimlerin, mezheplerin, grupların Din'den anladıkları, yalnızca bir yorum veya
Din'i daha iyi yaşama noktasında bir çaba gibi görülmelidir. Onların anladıkları
hiç bir zaman Din'in kendisi değildir. Bir gruba, bir mezhebe, bir meşrebe bağlı
olmak mümkündür ve bazen ihtiyaçtır. Ancak, sadece kendi meşrebini, kendi
grubunu hak, diğerlerini bâtıl görme anlayışı ?tefrika' mantığıdır. Mezhepli
olmak ihtiyaç, mezhepçi olmak yanlıştır. Bir meşrepten olmak doğal, ama meşrepçi
olmak doğru değildir. Bir gurupla faydalı çalışma yapmak üzere bir araya gelmek,
bu amaçla bir cemaate mensup olmak iyi, ama grupçu olmak sakattır. Bütün bu
yanlışlar tefrika sebebidir. (17)

Dinde tefrika çıkarmamanın yolunu Kur'an şöyle
gösteriyor: ?Ey iman edenler! Allah'a itaat edin; Peygambere itaat edin ve
sizden olan emir sahiplerine de. Eğer bir şeyde anlaşmazlığa düşerseniz, artık
onu Allah'a ve Rasûlüne döndürün. Şayet Allah'a ve Ahiret gününe iman
ediyorsanız?? (4/Nisâ, 59)

?Tefrika girmeden bir millete, düşman giremez.

Toplu vurdukça yürekler, onu top sindiremez!?

?İpi kopan tesbihim, / Dağılmış tane tane;


Acı ama, tesbihim / Hani nerde imâme??



Ahmed Kalkan, Vuslat, Sayı 24, Haziran
2003

Atasoy Müftüoğlu, Ümmet Bilinci, Denge Y.

Mehmed Alagaş, Vahdete 7 Adım, s. 83-101


Abdurrahman Dilipak, İslâm Cemaatine Doğru,
Risale Y. s. 106-117

Ahmed Kalkan, Vuslat, Sayı 23, Mayıs 2003

Ali Ünal, Kur'an'da Temel Kavramlar, s. 361-370

M. Sait Şimşek, Şamil İslâm Ansiklopedisi,
Cemaat md.

Hüseyin K. Ece, İslâm'ın Temel Kavramları, s.
101-104

A.g.e. s. 690

Ahmed Kalkan, Vuslat, Sayı 22; Nisan 2003

Mehmed Alagaş, Vahdete 7 Adım, s. 83-101

Abdurrahman Dilipak, İslâm Cemaatine Doğru, s.
106-117

Ahmet Baydar, Haksöz 56, Kasım 95

Elmalılı Hamdi Yazır, Hak Dini Kur'an Dili, Azim
Y. c. 4, s. 237-238

Fahreddin Râzi, Tefsir-i Kebir, Akçağ Y. 11/328

Seyyid Sâbık, Fıkhu's-Sünne, Pınar Y. c. 3, s.
345

Hüseyin K. Ece, A.g.e., s. 687-690