Kavramlar Ansiklopedisi | Kategoriler | Konular
Yeme İçme, Müslüman İçin İbâdettir
Yeme İçme 
 
Yeme İçme, Müslüman İçin İbâdettir 
 
 
İslâm, din işi dünya işi diye 
amelleri laiklikte olduğu gibi ikiye ayırmadığı için, belirli çerçeve içinde 
yapılma şartıyla her yapılan müspet işi ibâdet olarak kabul eder. İbâdetler iki 
çeşittir. Biri, namaz oruç gibi dinin rükûnları olan ve sadece Allah'a kulluk 
için yapılan, yani klasik anlamdaki ibadetler, diğeri de bazı şartlarla ibadet 
sevabı getirecek olan meşrû işler. Helâl rızık kazanmak ve kazanılan rızkı helâl 
ve meşrû şekilde nafakası üzerinde olan insanlarla beraber yemek, çeşitli 
yönlerden ibâdettir. 
Namaz gibi bir ibâdete yardımcı 
olan şeyler ibadetlerden sayıldığı gibi; Allah'ın râzı olduğu bütün ameller de 
ibadet kapsamına girer. Bir diğer deyişle sâlih (doğru ve güzel) kabul edilen 
bütün ameller (fiiller)in yapılması ibadettir. Çünkü Allah, insanlardan güzel 
davranışlar ve kendi hükümlerine uyma istemektedir. Yani Allah'a itaat manası 
taşıyan her hareket ibadettir. Helâl yollardan rızık temini için çalışmak da bir 
ibâdettir. Bir hadis-i şerifte buyrulduğu gibi; ?Gerçekten Allah, çalışıp 
kazanan mü'min kulunu sever.? (İbn Kesir, c. 4, s. 397) 
Bedenî ve ruhî sıhhati büyük 
bir nimet olarak bildiren İslâm, korunmasını da ibadet görevi kılmıştır. Yenecek 
şeyler ibadete yardımcıdır. Din için lâzım olanlar da dinden sayılır. Din için 
yemeğe de ihtiyaç vardır. Çünkü, ilim, amel ve her çeşit ibadet için vücudun 
sağlam olması gerekir. Vücudun sıhhati ise yiyip içmeden gerçekleşemez. Yiyip 
içmek, din için zaruridir; birçok yönden ibadet sayılır. Bunun için Allah Teâlâ 
şöyle buyurur: ?...Temiz ve helâl olan şeylerden yiyin; sâlih amellerde 
(güzel davranış ve hareketlerde) bulunun...? (23/Mü'minûn, 51) Bu âyette 
Allah ?yemek? le ?sâlih amel? arasını birleştirmiştir. Demek ki ilim öğrenip 
amel etmek ve âhiret yolunda ilerlemek için yemek yiyenin, yemesi ibadet olur. 
Bunun için Peygamber Efendimiz (s.a.s.) şöyle buyurur: ?Mü'minin her iyi 
işine sevap vardır. Hatta kendi ve ailesinin ağzına koyduğu lokmaya bile.? (Buhâri, 
2. Kitap, hadis no: 2) Allah rasulüne, hangi kazancın daha helâl olduğu 
sorulduğunda şöyle cevap verdi: "Kişinin elinin emeği ve hayırlı olan (mebrûr) 
alışveriştir." (Ahmed bin Hanbel, 2/466, 4/141). Yemenin sevap ve ibadet 
olması için gereken şartlar şunlardır: Helâl olan yiyeceklerden ve helâl 
kazançla edinilen yiyecekten yemek, oburca ve israfa kaçmadan, ihtiyacı kadar 
yemek ve yemenin edeblerine dikkat etmek. (1) 
Her kültürün, 
her medeniyetin kendine has bir kıyafeti, kendine has mutfağı vardır. İslâm'ın 
da özel bir mutfağı, yemek kültür ve âdâbı vardır. Müslüman kalmanın şartları 
arasında, İslâm kıyafetinin muhâfazası gibi, mutfağının da korunması icap eder. 
Kâmil manada müslüman olmak için İslâm mutfağından yemek şarttır. Başka bir 
ifade ile, gayr-ı müslim mutfaktan beslenerek müslüman kalmak zordur, kendi 
kendisini aldatmaktır. İslâm mutfağında haram yiyecekler ve haramla elde edilmiş 
gıdalara yer yoktur. İslâm mutfağında sözgelimi, şarap, domuz, leş, yırtıcı 
hayvan eti, besmelesiz kesilmiş hayvan eti, böcek, haşerat yoktur. İslâm, 
kendine has bir medeniyettir. Kur'an ve hadis, bu kültürel müesseseye geniş yer 
verir. Sadece haram helâl konulara değil, en küçük âdâbına kadar her şeyini ele 
alır. Kendi hükmünü eksiksiz verir, bir başka kültürden taklit ve iktibasa yer 
bırakmaz. Müslümana, yeme içme ile hükümleri, sünnet ve edepleri öğrenip tatbik 
etmek düşer. 




 e-posta adresimize mail atabilirsiniz.
 e-posta adresimize mail atabilirsiniz.