Kavramlar Ansiklopedisi | Kategoriler | Konular
1) Ğamûs Yemin
1 
 
 
1) Ğamûs Yemin: 
 
 
 
Ğamûs yemin; geçmişteki veya bu zamandaki bir 
olayla ilgili olarak, bile bile yalan yere yemin etmektir. Meselâ bir kimsenin, 
borcunu ödemediğini bildiği halde "ödedim? diye veya hâli hazırda cebinde parası 
olduğu halde parasının olmadığını söyleyerek yemin etmesi birer ğamûs yeminidir. 
Böyle bir yemin büyük bir günahtır. Allah (c.c.) şöyle buyurmaktadır: 
 
"Allah'a karşı verdikleri sözü ve yeminlerini az 
bir paraya satanlara gelince; işte bunların âhirette bir nasibi yoktur. Allah 
kıyâmet günü onlarla konuşmayacak, onlara bakmayacak ve onları temize 
çıkarmayacaktır. Onlar için elem verici bir azap vardır" 
(3/Âl-i İmrân, 77). 
 
Eş'as bin Kays'ın bildirdiğine göre, bu âyet, 
kendisine ait bir kuyuda amcasının oğlunun hak iddia etmesi ve onun beyyine 
getirmediği takdirde amcası oğlunun yalan yere yemin edebileceğini söylemesi 
üzerine nâzil olmuştur (Ebû Dâvud, Sünen, Eymân, 1; İbn Kudâme, a.g.e., XII, 
122). Hz. Peygamber (s.a.s.) birçok hadisinde yalan yere başkasının malını almak 
için yemin etmenin Allah'a ortak koşmak, adam öldürmek, anaya babaya isyan etmek 
gibi büyük günahlardan olduğunu, böyle yemin edenlerin Cennetten mahrum olup, 
Cehennemi hak ettiklerini, dolayısıyla oradaki yerlerine hazırlanmaları 
gerektiğini haber vermektedir (bkz. Buhârî, Eymân 16, 18, el-Mürteddîn 1; 
Müslim, İman 220, 221; Ebu Dâvud, Eymân 1; Tirmizî, Büyû' 42; İbn Mâce, Ahkâm 7; 
Ahmed bin Hanbel, I/379, 442, V/211, 212; Zeylâî, Nasbu'r-Râye, III/292, 293). 
 
Hanefî, Hanbelî ve Mâlikîlere göre ğamûs 
yemininden dolayı keffâret yoktur. Yemin eden kişi Allah'tan af dilemeli, tevbe 
istiğfar etmelidir. Çünkü bu yemin Allah'a karşı büyük bir cür'ettir, onu hafife 
almaktır; böyle büyük bir günahın keffâretle giderilmesi mümkün değildir. Hz. 
Peygamber (s.a.s.) bir hadisinde beş şeyden dolayı keffâret olmadığını söylemiş 
ve kişinin uymak zorunda olduğu yemini bunlardan saymıştır (Şevkânî, Neylü'l-Evtar, 
VIII, 264). Buradaki keffâretin olmayışından maksat, bu yeminin günahını 
keffâretin silemeyeceğidir. Kâsanî (v. 587/1191) tevbe ve istiğfarın, ğamûs 
yemininin keffâreti olduğunu söylemektedir (Kâsânî, a.g.e., III,15). Şâfiîlere 
göre bu yeminden dolayı keffâret gerekir (Merğınânî, a.g.e., II, 72; İbn Kudâme, 
XI, 178; Şirbinî, a.g.e., IV; 325). 
 
 




 e-posta adresimize mail atabilirsiniz.
 e-posta adresimize mail atabilirsiniz.