Kavramlar Ansiklopedisi | Kategoriler | Konular

İctihad; Cihadın İlimle Yapılanı

İctihad



İctihad; Cihadın
İlimle Yapılanı

?İctihad' sözlükte, güç, tâkat
ve çaba, bir şeyi elde etmek için ya da bir şeyi yapmak için olanca çabayı
göstermek, çalışıp çabalamak anlamındadır. Fıkıh ilminde ?ictihad', İslâm'ın
hükümlerini anlayıp öğrenmek üzere gayret göstermektir. Başka bir deyişle;
belirli bir seviyeye gelmiş bir İslâm âliminin, Kur'ân-ı Kerim ve Sünnet'in
yorumlanması gereken kısımlarını yorumlaması, sağlam metodlar uygulayarak bu
kaynaklardan dini bilmek ve yaşamak için gerekli bilgi ve hükümleri çıkarması
demektir.
İctihad yapabilen İslâm
âlimlerine (fakîhlere) ?müctehid' adı verilmektedir. Kur'ân-ı Kerim, insan
hayatıyla ilgili bütün sorunlara açık hükümler koymamıştır. Bir kısmını
açıklamıştır, bir kısmını işaret etmiştir veya Sünnete bırakmıştır. Bazı
konularda ise birtakım ip uçları vererek, insanların bu konular üzerinde
düşünmelerini tavsiye etmiştir.
Peygamberimizin sünneti,
Kur'an'ın uygulamasıdır. Peygamberimiz hayatında, Allah'ın açık hükümlerini
uygulamış, işaret edilenleri vahiyden aldığı yetkiyle açıklamış ve bazen de
ashâbıyla istişâre edip görüşerek hükümler vermiş, uygulamalar yapmıştır. Yine
kendi zamanında birtakım konularda yapılan doğru ictihadları kabul etmiş,
?Kur'an'da ve Sünnette bulamadığım konularda kendi ictihadımla karar vereceğim'
diyen sahâbeyi doğru görmüştür: Rasûlüllah (s.a.s.) Muaz bin Cebel (r.a.)'i
Yemen'e göndermek istediği zaman ona şöyle sordu: ?Sana bir dâvâ geldiği
zaman nasıl hüküm vereceksin?? Muaz bin Cebel; ?Allah'ın Kitabıyla? şeklinde
cevap verdi. Peygamberimiz (s.a.s.) bu sefer; ?(Sana gelen dâvânın hükmünü)
orada bulamazsan? diye tekrar sordu. O da; ?Allah'ın Rasûlünün sünnetiyle
hükmederim? dedi. Peygamberimiz; ?Rasûlüllah'ın sünnetinde de Allah'ın
Kitabında da (o meseleyi) bulamazsan?" diye yine sordu. Muaz şöyle cevap
verdi: ?Kendi görüşümle ictihad edeceğim ve bundan da geri
kalmayacağım.? Bunun üzerine peygamberimiz eliyle onun göğsüne vurarak;
?Rasûlüllah'ın elçisini, O'nu memnun edecek şekilde başarılı kılan Allah'a
hamdolsun? buyurdu. (Ebû Dâvud, Akdiye, hadis no: 3592; Tirmizî, Ahkâm 3,
hadis no: 1327; Ahmed bin Hanbel, V/230)