Kavramlar Ansiklopedisi | Kategoriler | Konular

f) Duanın Fıtri Oluşu

f

f) Duanın Fıtri Oluşu:

Dua, insanda fıtrî bir olgudur.
Bu sebepledir ki, bütün dinlerde mevcuttur. Üstün bir varlığa
inanan her insan şu veya bu şekilde dua eder. İnsanlar hayatları boyunca,
üstesinden gelemeyecekleri birçok şeylerle karşılaşmakta, keder, sıkıntı, acz ve
ümitsizliklere maruz kalmaktadırlar. Yüce Allah şöyle buyurur:
"İnsana bir
darlık dokunduğu zaman yanı üzere yatarken, otururken yahut ayakta bize yalvarır,
ama biz onun sıkıntısını giderince sanki kendisine dokunan bir darlıktan ötürü
bize hiç yalvarmamış gibi hareket eder. İşte aşırı gidenlere yaptıkları iş
böylesine süslü gösterilmiştir." (Yunus: 10/12)
"(Denizde)
onları gölgeler gibi dalgalar sardığı zaman dîni yalnız kendisine has kılarak
Allah'a yalvarırlar. Fakat o, onları kurtarıp karaya çıkarınca içlerinden bir
kısmı orta yolu tutar, (birçoğu da inkâr eder). Zaten bizim ayetlerimizi (öyle)
nankör gaddarlardan başkası inkâr etmez." (Lokman:
31/32)
Bu âyetlerden
de anlaşıldığı gibi dua, insanda fıtrîdir ve özellikle sıkıntılı anlarda Allah'a
dua etmek, sadece samimî olarak Allah'a inananlara has bir durum değildir.
Allah'a ortak koşanlar da bu gibi durumlarda Allah'a yönelir ve O'na dua ederler.
Dua ettikten
sonra insan gönlünde bir ferahlık ve serinlik hisseder. İsteğinin yerine
getirileceği konusunda ümidi artar. Bu yönüyle dua, insana bir şifa ve rûhî
bunalımlara karşı koruyucu bir sağlık tedbiridir. Bu nedenledir ki, dua etmeyen
toplumlar rûhen çökmüş toplumlardır.
Âyet ve
hadîslerde dua teşvik edilmiştir: "Rabbiniz, şöyle buyurdu: Bana dua edin,
size cevap vereyim (duanızı kabul edeyim)" (Mü'minûn: 23/60).
Hz. Peygamber
(s.a.s.) de şöyle buyurur: "Allah katında duadan daha şerefli bir şey
yoktur."[1]
Dua aynı zamanda bir ibadettir. "Dua ibadetin ta kendisidir."[2]




[1]
Tirmizî, Daavat: 1; İbn
Mace, Dua: 1.


[2]
Tirmizî, el-Bakara Sûresi Tefsiri: 16;
Ahmet Kalkan, Kur'an Kavramları.