Kavramlar Ansiklopedisi | Kategoriler | Konular

Sözleşme

Sözleşme

Sözleşme:

?Müslümanın sözü senettir?
diye halkımıza mal olmuş bir söz vardır. Ticarî piyasada eskilerde çok sık
söylenen bu söz, şimdilerde yerini ?bu devirde babana bile güvenmeyeceksin?
türünden, zikredilmesi bile insana rahatsızlık veren benzeri başka anlayışlara
bırakılmış durumda. Aslında farklı devirlere ait bu sözler, bir yönüyle içinde
yaşadığımız toplumun sosyal, ahlâkî ve ekonomik yapısındaki olumsuz değişmeleri
çok güzel ve net bir biçimde anlatmaktadır.
Gerek ticarî alış verişlerde ve
gerekse karz-ı hasende İslâmî usûl nedir? Kur'ân-ı Kerim, Bakara sûresi 282.
âyetinde bu tür muâmeleler için temel kriterler vermektedir. Borç alış
verişlerinin mutlaka yazılması veya âdil olan bir şahsın (ya da noterin)
yazması, şâhit tutulması, şâhitlikte nisap, o nisabın hikmeti ve bütün bunların
insanlara kazandıracağı şeyler, bu âyet-i kerimede hiç şüpheye mahal
bırakmayacak şekilde anlatılmaktadır. Meselâ âyette; ?Belli bir vâde ile
karşılıklı borç alış verişinde bulunduğunuz vakit, onu yazın? buyrulmaktadır
ki, Allah burada aksine ihtimal verilmeyecek netlikte, borcun yazıya
geçirilmesini emretmektedir. Artık bu safhadan sonra bazılarının dediği gibi;
?borcu yazma menduptur, karşılıklı güven varsa, yazılmasa da olur? kabilinden
tefsirler, bir ölçüde âyetin içerdiği mânâya ters düşmektedir.
Yine âynı âyetin devamında
?İster büyük olsun, ister küçük olsun, o borcu veya onun ödeme gününü son
süresine varıncaya kadar yazmaktan usanmayın? buyrulmaktadır ki, Elmalılı
merhum, bu âyeti tefsir sadedinde şunları söylemektedir: ?Az olsun, çok olsun
yazınız ve vâdesinin son taksitine kadar bütün yönleri ve bütün ayrıntılarıyla
yazınız; her bakımdan açık ve anlaşılır olsun, ?zaten azdır, önemi yoktur, canım
işin bu yönü zaten bellidir, yazmaya ne lüzum vardır...' demeyiniz, yazmaya ve
ayrıntılarıyla yazmaya üşenip de işi baştan savmayınız.? Borcu yazmanın, yani
yazılı sözleşme ilkesinin insanlığa kazandırdığı şeyleri de, tefsirin devamında
şöyle belirtir: ?Çünkü ey mü'minler, böyle ayrıntılarla yazılması üç türlü fayda
getirir. Evvelâ; Allah katında en doğru olanı, adâlete ve hakkaniyete uygun
olanı budur. İkinci olarak, şâhitliğin yerine getirilmesini en iyi şekilde
sağlayandır. Üçüncüsü; kuşkuyya, şüpheye düşmemenize yardım eden en büyük
sebeptir. Borcu ve gerçeği bu şekilde iyice yazarak, tesbit ettiniz mi;
cinsinde, miktarında, müddetinde, şâhidinde, şehâdetinde birbirinize karşı
ahlâkî ve hukukî yükümlülüklerde ve sosyal hayatınızda güven hâsıl olur.
Şüpheden kurtulur, yakîn üzere bulunabilirsiniz. O halde bunları yapınız.?
(Elmalılı Hamdi Yazır, Hak Dini Kur'an Dili, c. 2, s. 263)