Kavramlar Ansiklopedisi | Kategoriler | Konular
Kur'ân-ı Kerim'de Temizlik Kavramı
Kur 
 
Kur'ân-ı Kerim'de 
Temizlik Kavramı 
 
T-h-r kelimesi ve türevleri 
Kur'ân-ı Kerim'de 31 yerde geçer. Mânevî temizlik, arınma ve doğruluk mânâsında 
tezkiye kelimesi ve türevleri ise 27 yerde zikredilir (32 yerde geçen aynı 
kelimenin türevi olan zekât kelimesi de buna ilâve edilebilir; zekât da parayı 
yüceltip onu Allah için toplum menfaatine harcamaya engel olan mânevî 
pisliklerden insanı arındırdığı gibi, malı farkında olmadan işlenen haramlardan 
da temizler). Daha çok mânevî pislik/murdarlık anlamındaki ?rics? kelimesi 10 
yerde, maddî ve mânevî pislik anlamında müşrikler için kullanılan ?neces? 
kelimesi de 1 yerde kullanılır. 
Temizliği; beden temizliği, 
yiyecek giyecek temizliği ve çevre temizliği olarak ele almak gerekir. Kur'ân-ı 
Kerîm'de bu üç çeşit temizliğe işaret eden âyetler vardır. ?Tahâret?, maddî 
kirlerden arınmayı anlattığı gibi, Allah'ın yasakladığı günahlardan kaçınıp 
emirleri yerine getirmek yoluyla temizlenmeyi de ifade eder. Kur'an, bu kavramı 
her iki anlamda da kullanmaktadır. Ancak nefis temizliği anlamının daha çok 
kullanıldığını görmekteyiz. Bazen de aynı kelime ile iki anlam birden 
kastedilmektedir. Sözgelimi, gökten indirilen yağmur hem temizdir (tahûr), hem 
de yeryüzünü kirlerden arıtan bir temizleyicidir (25/Furkan, 78). Bütün 
mü'minler tahâreti/temizlenmeyi seven kimselerdir (9/Tevbe, 108). Allah da, bu 
şekilde arınan kullarını sever (2/Bakara, 222; 9/Tevbe, 108). 
Kur'an, ?tahâret' kelimesinin 
farklı türevlerini kullanmaktadır. Şimdi onlara birkaç örnek verelim: İsa 
(a.s.)'ın annesi Hz. Meryem, son derece iffetli ve temiz bir kadındı. Çünkü 
Allah (c.c.) onu özellikle seçmiş ve onu tathîr etmiş/temizlemişti. Onun temiz 
oluşu, her türlü düşük ahlâktan, iffetsizlikten, şirk ve günah pisliklerinden, 
isyan ve itaatsizlik hatalarından uzak olmasıdır (3/Âl-i İmrân, 42). İslâm'ın 
temellerinden biri olan zekât, malı temizlediği gibi, kalbi aşırı mal 
sevgisinden arıtır, hem de malın bereketlenmesi ummayı öğretir. ?Onların 
mallarından sadaka (zekât) al, bununla onları temizlemiş ve arındırmış olursun?? 
(9/Tevbe, 103). Bu âyette ?tahâret? ile yakın anlamı olan ?tezkiye? kelimesinin 
yan yana kullanılması oldukça dikkat çekicidir. 
Kalpleri inanmadığı halde, 
ağızlarıyla inandık diyenler, küfür içerisinde bocalarlar. Onlar yalana kulak 
verirler, kelimeleri konuldukları yerden yanlış yere taşırlar. İşte Allah böyle 
kimselerin kalbini tathir etmek/temizlemek istememektedir. Şüphesiz kalpteki 
küfür, nifak ve fesat bir ricstir/pisliktir. Kalplerdeki bu pislik ancak iman ve 
teslimiyetle temizlenir (5/Mâide, 41). Allah (c.c.) gökten su indirir ve bu su 
ile hem görünen maddî kirleri temizler, hem de mânevî kirleri giderir. Gökten 
indirilen bu su, aynı zamanda Allah'ın vahyi anlamına da gelmiş olabilir. Bu su 
ile Allah, mü'minleri tathir etmek/temizlemek, şeytanın kalplere bırakacağı kötü 
düşünceleri ve fesatları silmek, onların kalplerini birbirine bağlamak 
istemektedir (8/Enfâl, 11). 
Her türlü günah ve rics kalbi 
kirletir, onun saflığını bozar, onu karartır. Allah (c.c.) bazı kullarını bu 
ricsten temizlemek ve onları arındırmak istiyor. Tıpkı özel olarak Hz. Meryem'i 
ve onun oğlu Hz. İsa'yı tathir ettiği/temizlediği gibi. ?Ey Ehl-i Beyt 
(Peygamberin ev halkı); gerçekten Allah (c.c.) sizden kiri (ricsi/günahı) 
gidermek ve sizi tertemiz kılmak ister.? (33/Ahzâb, 33). Allah'ın evi 
sayılan Beytullah'ı tathir etmek/temizlemek için İbrâhim ve İsmâil (a.s.)'den 
söz alınmıştı. Onlar, tavaf yapmak isteyenler için o Beyt'i temizleyeceklerdi. 
Bu temizlik her türlü şirk unsurlarından temizlenmeyi anlattığı gibi, maddî 
olarak temizlemeyi de anlatır (2/Bakara, 125) 
Temeli takvâ üzerine kurulan 
mescidlere devam eden mü'minler, ibâdet, duâ ve yakarış ile, günah, hata ve 
benzeri kötülüklerden arınmak isterler. Allah da arınanları sever (9/Tevbe, 
108). Her türlü fuhuştan kaçınma da bir temizliktir. Nitekim hayatı boyunca 
fuhşa gitmeyen, zina etmeyen kimselere halk arasında ?temiz kaldı, temiz insan' 
gibi övücü sözler söylenmektedir. Lût (a.s.) kavmi, kendileri gibi çirkin bir 
fiili yapmayanlara ?bunlar çokça temizlenen, çokça temiz kalmaya çalışanlar? 
diyerek, günahta ve pislikte kendileri gibi olmayan bu temiz insanları sürgün 
etmek istedi (7/A'râf, 82; 27/Neml, 56). Cennetlikler hafif ipek ve işlenmiş 
atlastan elbiseler içerisinde, gümüşten bilezikler takarak tahûr/temiz bir 
içecekten içeceklerdir (76/İnsan, 21). Yine cennetliklere mutahhara/tertemiz 
eşler verilecektir (2/Bakara, 25; 4/Nisâ, 57; 3/Âl-i İmrân, 15). 
İnsanların her türlü şirk, 
küfür, fesat, günah, itaatsizlik ve hata gibi kirlerini temizleyip, onları 
?mutahhar' kılmak isteyen Kur'an, esasen; şerefli/üstün sayfalardadır. 
Yüceltilmiş, mutahhar/tertemiz kılınmış (sayfalarda) (80/Abese, 13-14). 
İnsanları tezkiye etmek/temizlemek için gönderilmiş (3/Âl-i İmrân, 164) Rasûl, 
onlara bu yüce Kur'an'ı tertemiz (mutahhar) sayfalardan okur ve onları, kalbi 
kirleten insanı rezil eden her türlü kötü ahlâktan temizler (98/Beyyine, 2). 
Kur'an ve onun mesajı, deyim yerinde ise, içinde kir ve leke bulunmayan bir ?su' 
gibidir ve mutahhar/temizdir. Onu temiz olan ve seçilmiş bulunan elçi insanlara 
tebliğ etti. Bu temiz su bütün kalpleri temizler, onları diriltir, onlara hayat 
bağışlar. Bu suyun başkalarına aktarılması için de temiz kaplara ihtiyaç vardır. 
Kalpleri vahy ile temizlenenler bu ?su'yu kirletmeden ve bulandırmadan 
başkalarına aktarmalıdır. Kalbinde rics/pislik olanlar o ?mutahhar-tertemiz' 
sahifelere dokunmamalıdır. O'na ancak mutahhar/tertemiz olanlar el sürebilir 
(56/Vâkıa, 79). 
Görüldüğü gibi Kur'an 
tahâreti/temizliği, çeşitli varyantlarıyla ve daha çok kalp temizliği, şirk, 
küfür ve günah gibi mânevî pisliklerden temizlenme, arınma ve şerefli kalma 
anlamında kullanmaktadır. Bu tahâreti iman edip, İslâm'ın emir ve yasaklarını 
yerine getiren, kendini isyan ve hatalardan uzak tutanlar ancak yapabilirler. 
Şüphesiz bu, mü'min bir insanın şerefi ve üstünlük makamıdır. 
?İman edip sâlih amel 
işleyenler için, içinden ırmaklar akan cennetler olduğunu müjdele! ... Onlar 
için cennette tertemiz eşler vardır. Ve onlar orada ebedî kalacaklardır.? 
(2/Bakara, 25) 
?Biz, Beyt'i (Kâbe'yi) 
insanlara (sevap için) toplantı ve güven yeri kıldık. Siz de İbrâhim'in 
makamından bir namaz yeri edinin (orada namaz kılın). İbrâhim ve İsmâil'e ?Tavaf 
edenler, ibâdete kapananlar, rukû ve secde edenler için Evim'i temizleyin' diye 
emretmiştik.? (2/Bakara, 125) 
?Ey Rabbimiz! Onlara kendi 
içlerinden Senin âyetlerini kendilerine okuyacak, onlara Kitap ve hikmeti 
öğretecek, onları temizleyecek bir rasûl/elçi gönder. Azîz; her zaman üstün 
gelen, Hakîm; her şeyi yerli yerince yapan yalnız Sensin.? (2/Bakara, 129) 
 
?Kendi içinizden, size 
âyetlerimizi okuyan, sizi temizleyen, size Kitab'ı ve hikmeti getirip size 
bilmediklerinizi öğreten bir Rasûl/elçi gönderdik.? (2/Bakara, 151) (Benzeri 
âyet için bkz. 3/Âl-i İmrân, 164) 
?Allah'ın indirdiği kitaptan 
bir şeyi gizleyip onu az bir paha ile değişenler (onu maddî karşılıkla satanlar) 
var ya, işte onların yiyip de karınlarına doldurdukları, ateşten başka bir şey 
değildir. Kıyâmet günü Allah ne onlarla konuşur ve ne de onları temize çıkarır. 
Orada onlar için acıtıcı bir azap vardır.? (2/Bakara, 174) (bkz. benzeri 
âyet için 3/Âl-i İmrân, 77) 
?Kadınları boşadığınız ve 
onlar da iddetlerini/ bekleme müddetlerini bitirdikleri vakit, aralarında 
iyilikle anlaştıkları takdirde, onların (eski) kocalarıyla evlenmelerine engel 
olmayın. İşte o, sizden Allah'a ve âhiret gününe iman edenlere verilen öğüttür. 
Sizin o öğüdü tutmanız kendiniz için daha parlak ve daha temizdir. Allah her 
şeyi bilir, siz bilmezsiniz.? (2/Bakara, 232) 
(Rasûlüm!) De ki: ?Size 
bunlardan daha iyisini bildireyim mi? Takvâ sahipleri için Rableri yanında, 
içinden ırmaklar akan ebediyyen kalacakları cennetler, tertemiz eşler ve 
(hepsinin üstünde) Allah'ın rızâsı vardır. Allah kullarını çok iyi görür.? 
(3/Âl-i İmrân, 15) 
?Hani melekler demişlerdi: 
?Ey Meryem! Allah seni seçti; seni tertemiz yarattı ve seni bütün dünya 
kadınlarına tercih etti (üstün kıldı).? (3/Âl-i İmrân, 42) 
?Allah buyurmuştu ki: ?Ey 
İsa, seni vefat ettireceğim, seni nezdime yükselteceğim, seni inkâr edenlerden 
temizleyeceğim/arındıracağım ve sana uyanları kıyâmete kadar kâfirlerden üstün 
kılacağım. Sonra dönüşünüz Bana olacak. İşte o zaman ayrılığa düştüğünüz şeyler 
hakkında aranızda Ben hükmedeceğim.? (3/Âl-i İmrân, 55) 
?Kendilerini temize 
çıkaranları gördün mü? Hayır! Allah dilediğini tezkiye eder/temize çıkarır ve 
hiç kimse kıl kadar haksızlık görmez.?4/Nisâ, 49) 
?İman edip sâlih işler 
yapanları da, içinde ebediyyen kalmak üzere girecekleri, zemininden ırmaklar 
akan cennetlere sokacağız. Orada onlar için tertemiz eşler vardır ve onları koyu 
(tatlı) bir gölgeye koyarız.? (4/Nisâ, 57) 
?Ey iman edenler! Namaz 
kılmaya kalktığınız zaman yüzlerinizi, dirseklerinize kadar ellerinizi ve 
başlarınıza meshedip topuklara kadar ayaklarınızı yıkayın. Eğer cünüp oldunuz 
ise, boy abdesti alın. Hasta, yahut yolculuk halinde bulunursanız, yahut biriniz 
tuvaletten gelirse, veya kadınlara dokunmuşsanız (cinsî birleşme yapmışsanız) ve 
bu hallerde su bulamamışsanız temiz toprakla teyemmüm edin de yüzünüzü ve 
(dirseklere kadar) ellerinizi onunla meshedin. Allah size herhangi bir güçlük 
çıkarmak istemiyor; fakat sizi tertemiz kılmak ve size (ihsan ettiği) nimetini 
tamamlamak istiyor; umulur ki şükredersiniz.? (5/Mâide, 6) 
?Ey Rasûl! Kalpleri iman 
etmediği halde ağızlarıyla ?inandık' diyen kimselerden ve yahûdilerden küfür 
içinde koşanlar(ın hali) seni üzmesin. Onlar durmadan yalana kulak verirler, 
sana gelmeyen (bazı) kimselere kulak verirler; kelimeleri, yerlerinden sonrasına 
kaydırıp değiştirirler. ?Eğer size şu verilirse hemen alın, o verilmezse 
sakının!' derler. Allah bir kimseyi şaşkınlığa (fitneye) düşürmek isterse 
Allah'a karşı sen, onun lehine hiçbir şey yapamazsın. Onlar, Allah'ın kalplerini 
temizlemek istemediği kimselerdir. Onlar için dünyada rezillik vardır ve 
âhirette onlara mahsus büyük bir azap vardır.? (5/Mâide, 41) 
?Ey iman edenler! Şarap 
(içki), kumar, dikili taşlar (putlar), fal ve şans okları birer şeytan işi 
pisliktir; bunlardan uzak durun ki kurtuluşa eresiniz.? (5/Mâide, 90) 
?Allah kimi doğru yola 
iletmek isterse onun göğsünü (kalbini) İslâm'a açar; kimi de saptırmak isterse 
onun göğsünü daraltır ve göğe çıkıyormuş gibi meşakkatlendirir. Allah iman 
etmeyenlerin üstünü işte böyle rics/pislik/murdarlık indirir.? (6/En'âm, 
125) 
?De ki: ?Bana vahy olunanda 
(Kur'an'da) onu yiyecek kimse için, leş veya akıtılmış kan, yahut domuz eti -ki, 
ricstir/pisliğin kendisidir-, ya da Allah'tan başkası adına kesilmiş bir 
hayvandan başka haram edilmiş bir şey bulamıyorum...? (6/En'âm, 145) 
?(Hûd) Dedi ki: ?Artık size 
Rabbinizden bir rics/azap ve bir gazap/hışım inmiştir...? (7/A'râf, 71) 
?(Lût) Kavminin cevabı: 
?Onları (Lût'u ve taraftarlarını) memleketinizden çıkarın, çünkü onlar fazla 
temizlenen insanlarmış!' demelerinden başka bir şey olmadı.? (7/A'râf, 82) 
?O zaman (Bedir Savaşında) 
katından bir güven olmak üzere sizi hafif bir uykuya daldırıyordu, sizi 
temizlemek, şeytanın pisliğini (verdiği vesveseyi) sizden gidermek; kalplerinizi 
birbirine bağlamak ve savaşta sebat ettirmek için üzerinize gökten bir su 
(yağmur) indiriyordu.? (8/Enfâl, 11) 
?Ey iman edenler! Müşrikler 
ancak bir necestir/pisliktir...? (9/Tevbe, 28) 
?Onların (münâfıkların) 
yanına döndüğünüz zaman size, kendilerinden (onları cezalandırmaktan) 
vazgeçmeniz için Allah adına yemin edecekler. İşte o zaman onlardan yüz çevirin. 
Çünkü onlar ricstir/murdardır. Kazanmakta olduklarına (kötü işlerine) karşılık 
ceza olarak varacakları yer cehennemdir.? 
?Onların mallarından sadaka 
(ve zekât) al ki, bununla onları (günahlardan) temizleyesin, onların 
(sevaplarını) arttırıp yüceltesin. Ve onlara duâ et. Çünkü senin duan onlar için 
sükûnettir (onların ıstıraplarını yatıştırır). Allah çok iyi işiten ve her şeyi 
bilendir.? (9/Tevbe, 103) 
?Onun (Mescid-i Dırar'ın) 
içinde asla namaz kılma! İlk günden takvâ üzerine kurulan mescid (Kuba Mescidi) 
içinde namaz kılman elbette daha doğrudur. Onda temizlenmeyi seven erkekler 
vardır. Allah da temizlenenleri sever.? (9/Tevbe, 108) 
?Kalplerinde hastalık 
(kâfirlik ve münâfıklık) olanlara gelince; (bu sûre) onların 
ricsine/murdarlığına rics/murdarlık katar. Onlar artık kâfirler olarak ölürler.? 
(9/Tevbe, 125) 
?Allah'ın izni olmadan hiç 
kimse iman edemez. O, rics/murdarlık (azâbını), akıllarını kullanmayanlara 
verir.? (10/Yûnus, 100) 
?(Delikanlı şeklindeki 
melekleri gören Lût'un) Kavmi, koşarak onun yanına geldiler. Daha önce de o kötü 
işleri yapmaktaydılar. (Lût,) ?Ey kavmim! İşte şunlar kızlarımdır, sizin için 
bunlar (evlenmek yönüyle) daha temizdir, Allah'tan korkun ve misafirlerimin 
önünde beni rezil etmeyin! İçinizde (sizi bu kötülükten alıkoyacak) aklı başında 
bir adam yok mu?' dedi.? (11/Hûd, 78) 
?Yine (Mûsâ (a.s.) ile 
kendisine ilim ve hikmet verilen kul) yürüdüler. Nihâyet bir erkek çocuğa 
rastladıklarında, o (Mûsâ'nın arkadaşı) hemen o çocuğu öldürdü. Mûsâ dedi ki: 
?Tertemiz bir canı, bir can karşılığı olmaksızın (kimseyi öldürmediği halde) 
katlettin ha! Gerçekten sen fenâ bir şey yaptın!? (18/Kehf, 74) 
?Ruh (Cebrâil); ?Ben, 
yalnızca, sana tertemiz bir erkek çocuk bağışlamam için Rabbimin bir elçisiyim' 
dedi.? (19/Meryem, 19) 
?İçinde ebedî kalacakları, 
zemîninden ırmaklar akan Adn cennetleri! İşte tezkiye olanların/tertemiz 
arınanların mükâfatı budur.? (20/Tâhâ, 76) 
?Bir zamanlar İbrâhim'e 
Beytullah'ın yerini hazırlamış ve (ona şöyle demiştik): ?Bana hiçbir şeyi 
şirk/eş koşma; tavaf edenler, ayakta ibâdet edenler, rukû ve secdeye varanlar 
için evimi temiz tut.? (22/Hacc, 26) 
?Durum böyle. Her kim, 
Allah'ın emir ve yasaklarına saygı gösterirse, bu, Rabbinin yanında kendisi için 
daha hayırlıdır. (Dinde, haram olduğu) size okunanların dışında kalan hayvanlar 
size helâl kılındı. O halde, pislikten, putlardan sakının; yalan sözden 
sakının.? (22/Hacc, 30) 
?Ey iman edenler! Şeytanın 
adımlarını tâkip etmeyin. Kim şeytanın adımlarını tâkip ederse, şunu iyi bilsin 
ki o, fahşâyı/edepsizlikleri ve münkeri/kötülüğü emreder. Eğer üstünüzde 
Allah'ın lütuf ve merhameti olmasaydı, içinizden hiçbir kimse temize çıkamazdı. 
Fakat Allah dilediğini tezkiye eder/arındırır. Allah işitir ve bilir.? 
(24/Nûr, 21) 
?Mü'min erkeklere, gözlerini 
(harama) dikmemelerini, ırzlarını da korumalarını söyle. Çünkü bu, kendileri 
için daha temiz bir davranıştır. Şüphesiz Allah, onların yapmakta olduklarından 
haberdardır.? (24/Nûr, 30) 
?Rüzgârları rahmetinin 
önünde müjdeci olarak gönderen O'dur. Biz, ölü toprağa can vermek, yarattığımız 
nice hayvanlara ve insanlara su sağlamak için gökten tertemiz su indirdik.? 
(25/Furkan, 48) 
?Kavminin cevabı sadece ?Lût 
ailesini memleketinden çıkarın; baksanıza onlar (bizim yaptıklarımızdan) temiz 
kalmak isteyen insanlarmış!' demelerinden ibâret oldu.? (27/Neml, 56) 
?(Ey Peygamber hanımları!) 
Evlerinizde vakarınızla oturun. İlk câhiliyye (devri kadınları)nın açılıp 
saçılarak, ziynetlerini göstererek yürüyüşü gibi yürümeyin. Namazı kılın, zekâtı 
verin, Allah'a ve Rasûlüne itaat edin. Ey ehl-i beyt! Allah sizden, sadece şek 
ve şüpheyi (kötü huyları) gidermek ve sizi tertemiz yapmak istiyor.? 
(33/Ahzâb, 33) 
?Ey iman edenler! Bir yemek 
için size izin verilmiş olması hâli müstesnâ, Peygamber'in evlerine girmeyin. 
(Yemeğe çağrılıp da girdiğiniz vakit de) yemek kabını gözetlemeyin. Dâvet 
edildiğiniz vakit girin. Yemeği yediğinizde hemen dağılın. (Yemekten sonra) 
Sohbete dalmayın. Çünkü bu hareketiniz Peygamber'i üzüyor, fakat o (size bunu 
söylemekten) utanıyordu. Ama Allah, hakkı söylemekten çekinmez. Peygamber'in 
hanımlarından bir şey istediğiniz zaman perde arkasından isteyin. Bu, hem sizin 
kalpleriniz, hem de onların kalpleri için daha temiz bir davranıştır. Sizin 
Allah'ın Rasûlünü üzmeniz ve kendisinden sonra onun hanımlarını nikâhlamanız 
asla câiz olamaz. Çünkü bu, Allah katında büyük (bir günah)tır.? (33/Ahzâb, 
53) 
?Hiçbir günahkâr başkasının 
günahını çekemez. Eğer yükü (günahı) ağır gelen kimse onu taşımak için 
(başkasını) çağırsa, bu çağırdığı akrabâsı da olsa, bir şey (alıp) taşımaz. Sen 
ancak görmeden Rablerinden korkanları ve namazı kılanları uyarırsın. Kim 
(günahlardan) temizlenirse o, kendi menfaatine temizlenmiş olur. Dönüş 
Allah'adır.? (35/Fâtır, 18) 
?Ufak tefek kusurları 
dışında, günahın büyüklerinden ve çirkin işlerden kaçınanlara gelince, şüphesiz 
Rabbin, affı bol olandır. O, sizi daha topraktan yarattığı zaman ve siz 
annelerinizin karınlarında bulunduğumuz sırada, sizi en iyi bilendir. Bunun için 
kendinizi temize çıkarmayın. Çünkü O, kötülükten sakınanı daha iyi bilir.? 
(53/Necm, 32) 
?Şüphesiz bu, korunmuş bir 
kitapta bulunan değerli bir Kur'an'dır. Ona ancak temizlenenler dokunabilir.? 
(56/Vâkıa, 77-79) 
?Ey iman edenler! Peygamber 
ile gizli bir şey konuşacağınız zaman bu konuşmanızdan önce bir sadaka veriniz. 
Bu sizin için daha hayırlı ve daha temizdir. Şayet bir şey bulamazsanız, bilin 
ki Allah bağışlayandır, rahîmdir.? (58/Mücâdele, 12) 
?Çünkü ümmîler arasından 
kendilerine âyetlerini okuyan, onları temizleyen, onlara Kitabı ve hikmeti 
öğreten bir peygamber gönderen O'dur. Halbuki onlar önceden apaçık bir sapıklık 
içindeydiler.? (62/Cum'a, 2) 
"Ey bürünüp sarınan 
(Rasûlüm)! Kalk ve (insanları) uyar. Sadece Rabbini tekbîr et/büyük tanı. 
Elbiseni tertemiz tut. Kötü şeyleri terk et." (74/Müddessir, 1-5) 
"Üzerlerinde yeşil ipekten 
ince ve kalın elbiseler vardır; gümüş bilezikler takınmışlardır. Rableri onlara 
tertemiz bir içki (şerâben tahûr) içirir." (76/İnsan, 21) 
?(Ey Mûsâ, Firavun'a) De ki: 
Tezkiyeye/Arınmaya gönlün var mı? Sana Rabbinin yolunu göstereyim de, O'ndan 
kork.? (79/Nâziât, 18) 
"Hayır! Şüphesiz bunlar 
(âyetler), değerli ve güvenilir kâtiplerin elleriyle (yazılıp) tertemiz 
kılınmış, yüce makamlara kaldırılmış mukaddes sahifelerde (yazılı) bir öğüttür, 
dileyen ondan (Kur'an'dan) öğüt alır." (80/Abese, 14) 
?Temizlenen, Rabbinin adını 
zikredip anan, O'na kulluk edip namaz kılan kimse kuşkusuz kurtuluşa ermiştir.? 
(87/A'lâ, 14-15) 
?Nefsini kötülüklerden 
arındıran kurtuluşa ermiş, onu kötülüklere daldıran da ziyan etmiştir.? 
(91/Şems, 9-10) 
?Temizlenerek malını hayra 
veren takvâ sahipleri/iyiler ondan (cehennem ateşinden) uzak dururlar.? 
(92/Leyl, 17-18) 
"Apaçık delil kendilerine 
gelinceye kadar ehl-i kitaptan ve müşriklerden inkârcılar (küfürden) ayrılacak 
değillerdi. (İşte o apaçık delil,) Allah tarafından gönderilen ve en doğru 
hükümleri içeren tertemiz sahifeleri okuyan bir rasûldür/elçidir." 
(98/Beyyine, 1-2) 
 




 e-posta adresimize mail atabilirsiniz.
 e-posta adresimize mail atabilirsiniz.