Kavramlar Ansiklopedisi | Kategoriler | Konular

İkincisi İslami Hareket Ciddi Ve Pratiktir.

İkincisi



İkincisi: İslami
Hareket Ciddi Ve Pratiktir.




Genel olarak ciddiyet bu dini temel
özelliğindendir. Ve bu hareket metodunun kendisine has bir özelliğidir. İslam,
hareket metodunu çizerken Allah'ın izniyle mutlaka onu hedefe vardıracak bir
metod çizer.

İslamın hedefi; cahiliyyenin varlığını ortadan
kaldırıp, İslamın varlığını pratik hayata yerleştirmektir. Bu hedef yüce bir
hedeftir. Onun için hareket metodunun bu hedefe ulaştırabilecek güçte olması
gereklidir. Eğer metod bu hedefi gerçekleştirmekten aciz ise, o zaman hareket
kısır bir döngü içinde kalır ve ömürleri tüketen boş bir meşgale olmaktan öteye
gitmez.

"Bu dinin metodundaki ciddiyet ve pratiklik,
beşeriyetin pratik hayatını göz önüne alan bir özelliktir. İslam, insanın pratik
yaşayışındaki bütün ihtiyaçlarını karşılayacak kudrete sahiptir.

O, maddi kuvvetlere sahip sultaların dayanağı,
pratik ve ameli nizamların desteği olan cahiliyyet düşünce ve itikadına karşı
koyar. Bu yüzden pratik hayatın bütün ihtiyaçlarını tamamen karşılar. İslam;
düşünce ve inançları düzeltmek için davet ve beyan prensiplerini kullanır.
Cahiliyyet sistemi üzerine otıran düzen ve sultaları yıkmak için de cihad ve
kuvvet prensibini kullanır. İslam, öyle bir hareket sistemidir ki, maddi
sultaların karşısına tatlı dil ve beyanla, boyun eğerek çıkmadığı gibi fertlerin
vicdanına karşı da maddi güçlerini seferber etmez, kuvvet kullanmaz. Kuvvet de
beyan gibi bu dinin takip ettiği metoddur. İslam insanlığı kula kulluk etmekten
kurtarıp Allah'a kulluk ettirmeye çalışır."

(Fizilal-il Kur'an cüz:9 s:167 Yoldaki
İşaretler s:57)

İslami hareket metodundaki ciddiyet iki konuda
kendisini gösterir:

I-İslama
düşman olan bütün nefsi ve fikri etkenlerin, İslami hareketin karşısına dikilen
bütün engellerin ve ona cephe alan bütün maddi kuvvetlerin dakik bir hesabını
yapmak.

II-Bütün
bunlara karşı en az onların seviyesinde hazırlık yapmak.

Ciddiyetin anlamını bu şekilde zihinlerimize
yerleştirdikten sonra hazırlık yapmadan, zafere ulaşacaklarını zannedenlerin ne
kadar yanlış düşündüklerini daha iyi anlarız...

"İşte İslam dininin mahiyeti ve ilerleyiş şekli
böyledir. O, yürürken bu prensibi takib eder ve bu vasıtalarla ilerler. Allah-u
Teala müslüman cemaatlere şöyle sesleniyor:

"Bir kavim kendisini değiştirmedikçe Allah
onları değiştirmez." (Ra'd: 11)
"Eğer Allah insanların bir kısmını diğer bir kısmı ile
önleyip savmasaydı yeryüzü muhakkak fesada uğrardı." (Bakara: 251)

"Yolumuzda cihad edenlere gelince, biz onlara
elbette yollarımızı gösteririz. Allah iyilerle beraberdir." (Ankebut:
69)

ayeti kerimeleri de bu hakikati öğretmektedir.
Müslümanlar Uhud harbinin bazı safhalarında, dinin bu
hakikatini nefislerinde tam manasıyla tatbik edemedikleri, lazım gelen tedbirde
kusur ettikleri, dinin yukarıda geçen ilk hakikatinden gafil oldukları veya
ihmal ettikleri ve müslüman olduklarından mutlaka galip gelme zannına
kapıldıkları için Allah, onlara bu hakikati bilfiil göstermişti.

Harbi müteakip Cenab-ı Hak şöyle hitap etmişti:
"(Bedir'de) onlara iki katını başlarına getirdiğiniz bir
bela (Uhud'da) kendinize çatmış olduğu için mi? "Bu nereden (geldi) dediniz. De
ki: "O, kendi katınızdandır." Şüphesiz ki Allah herşeye hakkıyla
kadirdir." (Al-i İmran:165)
"Gerçekten Allah'ın size olan va'di doğru çıktı, Onun
izni ile kafirleri öldürüyordunuz, içinizde dünyayı isteyenler ve ahireti
isteyenler bulunduğundan sevdiğiniz zaferi size gösterdikten sonra,
başkaldırdığınız, verilen emir hakkında çekiştiğiniz ve yıldığınız zaman sizi
imtihan etmek için Allah mağlubiyete uğrattı. Bununla beraber sizi bağışladı.
Allah mü'minlere yardımı bol olandır." (Al-i İmran: 152)
Müslümanlar, Uhud harbinde bu hakikatı sözle ve
azarlamayla değil, canlarıyla, kanlarıyla, elem ve acılarıyla öğrenmişlerdi.

Zaferden sonra mağlubiyet, kazançdan sonra
ziyan, onlara çok acı gelmişti. Harp meydanı şehidlerle dolmuştu ve aralarında
şehidlerin efendisi hz. Hamza (r.a) da vardı. Hele bu acıların en başta geleni
ve müslümanları, herşeyden fazla sarsanı, Rasulullah'ın mübarek yüzünden ve
muhtelif yerlerinden yaralanması, ön dişlerinin kırılması ve Kureyş dostlarından
Ebu Amr'ın kazdığı çukura düşmesi oldu. Ebu Ducane hazretleri, sırtıyla bir
kalkan gibi Rasulullah'ı müşriklerin attıkları taşlardan korurken, sırtına düşen
taşlar onu yerinden bile oynatamamıştı.

Müslümanlar mağlubiyet acılarını tattıktan sonra
nihayet kendilerine gelebildiler ve Rasulün etrafında toplandılar, fakat
unutulmaz, acı bir ders aldılar."

(Din Dediğin Budur s:8-9)

İslama düşman olan bütün nefsi ve fikri
etkenlerin, İslami hareketin karşısına dikilen bütün güçlerin ve ona cephe alan
bütün maddi kuvvetlerin dakik bir hesabını yapıp bütün bunlara karşı
hazırlanırken; İslam ve cahiliyyetin aynı yerde uzun süre birarada
yaşayamayacağını kafamıza iyice yerleştirmemiz gerekir. Cahiliyyete karşı kuvvet
hazırlarken bu meseleyi daima gözönünde bulundurmamız lazımdır. Bunu
yapmadığımız takdirde meseleyi gerektiği gibi ciddiye almamış oluruz.

"Organik bir yapıya sahip olan cahiliyyet
topluluğu, itikadi yönden kendi varlığını tehdit eden ve ona hücum eden ayrı bir
birlik olmuş tevhidi inanç sistemi bağlılarını görünce, işte o zaman tevhid
ehline karşı gerçek tavrını ortaya koyar ve çatışma başlar.

Aslında bu çatışma barış ve anlaşma yapmaları
mümkün olmayan iki varlık arasındaki çatışmadır... Bu savaş her biri diğerine
tamamen zıt iki inanç sistemi arasındaki sürekli bir savaştır.

Cahiliyyet birliği bir çok ilahların varlığı
veya ilah yerine konmuş bir çok varlıkların mevcudiyeti esasına dayanır. Bunun
için de o sistemlerde kulların kullara kulluğu esastır. İslam birliği ise tek
ilah ve tek Rabbe kul olma esasını dayanır ve bu yüzden onda kulların kullara
kulluğu diye bir şeyden söz etmek mümkün değildir."

(Fizilal-il Kur'an c:13 s:142)

İSLAMIN HAREKET METODU.. Önsöz.
Seyyid Kutub'un Kısaca Hayatı
1) İslam'a Yönelişten Önceki Aşama.
2) İslam'a Genel Olarak Yöneliş Aşaması
3) Sınırları Belli İslam'i Yöneliş Aşaması
Giriş.
İslami Hareket Metodu.
İslami Hakim Kilmak İçin Allah'in Bildirdiği Metodla Hareket Etmek Mutlaka Gereklidir
Allah'tan Gelen Hareket Metodunun Özellikleri
Birincisi İslami Hareket Metodu Pratik Bir Metoddur.
İkincisi İslami Hareket Ciddi Ve Pratiktir.
Üçüncüsü İslami Hareket Metodu Yapıcı Ve Hareketlidir.
Dördüncüsü İslami Hareket Metodu Merhalelidir.
Beşincisi Allah'tan Gelen Hareket Metodu, Davayı Dava Adamından Daha Üstün Tutar.
Altıncısı Allah'tan Gelen Hareket Metodunun Yeryüzünde Belli Bir Hedefi Vardır
Yedincisi Allah'tan Gelen Hareket Metodu Kolaylaştırılmış Bir Metoddur.
Sekizincisi Allah'tan Gelen Hareket Metodu Kadere Ve Tevekküle Inanan Bir Hareket Metodudur.
Allah'tan Gelen Hareket Metodunun Bölümleri
1- İslami Cemaatin Doğuşunun Gerekliliği
2- Doğuşun  Kaçınılmazlığı
3- Yeni Doğan Cemaatin Özellikleri
4) Sağlam Bir Karakter Ve Güzel Bir Ahlaka Sahip Olmak
5) Teşkilatın Sağlam Yapılı Olması
6) Teşkilatın Başında Liderin İlim Ve Basiret Sahibi Güvenilir Bir Müslüman Olması.
7) Bu Cemaatin Fertlerini Sadece Allah Rasulünün Ve Müslüman Liderin Velayetinde Olmaları, Cahili Toplum Ve Bu Toplumun Liderleriyle Herhangi Bir Dostluk Ve Ilişki Içine Girmemeleri...
4- Yol Azığı
5- Yıkma Ve İnşa Etme İçin Gerekli Aletler
A- İslam'ı Açıklamak
B- Hareket
6- Birinci Adım İslami Akideye Davet.
Akide Üzerinde Bu Kadar uzun Süre Durulmasının Ve Bu Süre İçinde Başka Meselelerin ele Alınmasının Sebebleri
7- Bu Yolda İlerlerken Karşılaşılacak Şeyler
a) Sebat
b) Allah'a Ve Rasulüne Itaat Etmek. Zikir Ve Dua Vasıtısıyla Allah'a Yaklaşmak.
c) Münakaşa ve İhtilaftan Uzak Kalmak.
d) Sabretmek
e) Maddi Hazırlık.
f) Sağlam Bir Temel Oluşturmadan, Davayı Geniş Bir Şekilde Yaymaktan Sakınmak Gerekir.
g) Davanın Menfaati Daima Dava Adamının Menfaatinden Önce Gelir.
Müslümanlar'i Tekfir Meselesi
1- Seyyid Kutub Kimleri Tekfir Ediyor?.
2- Seyyid Kutub'un Tekfir Ettiği Ve Lailahe Illallah'a Gereği Gibi Şehadet Etmeyen Kimselerin Özellikleri Nelerdir? 
3- Seyyid Kutub'un Delilleri
Cahil Taplum Ve Dar'ul Harb.