Kavramlar Ansiklopedisi | Kategoriler | Konular

Orucun Kişisel Faydaları, Ruh Üzerindeki Tesirleri

Orucun Kişisel Faydaları



Orucun Kişisel
Faydaları, Ruh Üzerindeki Tesirleri:


Oruç, hayatın yalnız yeme-içme,
egoist duygu ve şehevî arzuları tatmin etme felsefesine dayanmadığını öğreten
bir ibâdettir.
Oruç, köklü bir irâde terbiyesi
verir, insanı her yönüyle olgunlaştırır, kendi içinden gelen bazı olumsuz
duygulara gem vurmasını öğretir. İnsanı "aşağılık duygusu"ndan kurtarır, kendine
güven duygusunu arttırır.
Oruç, insanlara her türlü
zorluklara tahammül etmeyi, yeme-içme ve cinsî zevk gibi insanın en doğal
ihtiyaçlarında bile aşırılığı önlemeyi öğretir. Ahlâkî güzelliklerin ve
başarıların kaynağı sabırdır. Oruçla sabır arasındaki bu ilgiyi Yüce
Peygamberimiz şöyle dile getirir:
"Oruç sabrın yarısıdır."[1]

Oruç, sadece yeme-içmeyi ve
cinsel ilişkiyi belirli bir zaman terketmek değildir. Oruçlu insan, ağzını ve
cinsel organını her türlü ahlâksızlıktan, günah ve kötülükten de koruyacak, oruç
sâyesinde en olgun ahlâk sahibi olmaya çalışacaktır. Kötülükleri ve günahların
çoğu bu iki organ (ağız ve tenâsül organı) vâsıtasıyla yapıldığından, bu
organları oruçlu kimse sıkı bir disipline tâbi tutacaktır. Çünkü oruçlunun yalan
ve çirkin sözler söylemesi, iftira ve dedikodu ile uğraşması, haramlara bakması,
şehvetini tahrik edici çeşitli işler yapması oruçsuz müslümana göre daha ısrarla
yasaklanmış, hakiki orucun ancak böyle gerçekleşeceği belirtilmiştir.
Oruçta temel esas, insanın mide
ve cinsiyet şehvetlerinden alıkonmasıdır. Kim oruçlu iken nefsini bu iki
şehvetten uzak tutabilirse, diğer şehvetlerden rahatlıkla uzak durabilir. Kim de
oruç ve Ramazan'dan sonra,bu şehvetleri (Ramazan'da alıştığı üzere) bir
disipline ve düzene sokar, helâl sınırların dışına çıkmazsa, o kimse cennet
yolundadır. Bu hususu Peygamber Efendimiz, bir hadis-i şerifde şöyle
belirtmiştir:
"Kim bana iki dudağının
arasıyla, iki bacağının arasındaki et parçalarını garanti ederse (bu organları
her türlü günah ve çirkinliklerden korursa), ben de ona cenneti garanti ederim."

Oruç, gösteriş ve çıkar duygusu
karışmaksızın, yalnız Allah için yapılabilen bir ibâdettir. Çünkü, kişinin
oruçlu olduğunu hakikaten yeme-içme gibi gizli de yapılabilecek şeylerden
kaçtığını ancak Allah bilir. Bu özelliğinden dolayı oruç, ruha kemal yollarını
açan, sadece Allah için, O'nun rızâsını kazanma niyetiyle yapılacak
fedâkârlıkları sembolleştiren bir ibâdettir. Dolayısıyla mü'minlere Allah için
iş yapma, menfaat beklemeksizin meşakkat ve mahrûmiyetlere katlanma gibi eğitim
ve alıştırmaları oruç yeterince yerine getirir.
İnsanlarda nefis ve akıl,
hayvanlarda ise sadece nefis vardır. İnsanlara menfaati, yeme-içme ve zevk
almayı herşeyin üstünde gösteren, kişisel çıkar için her çeşit kötülük,
ahlâksızlık ve haramları normal gösterip sahibine emreden duygunun adıdır nefis.
İnsanın melekten ayrılan en önemli yönü, insanda nefsin bulunmasıdır. Hayvandan
ayrılan en önemli yönü ise, aklını kullanarak nefsine hâkim olması, onu
sınırlamasıdır. İnsanlar, nefislerinin her isteklerine uyarlarsa, yeryüzü
menfaat kavgalarından geçilmeyen, sömürü, zulüm ve karagaşa içindeki bir arenaya
döner. Nefsi sınırlamak, hem kişi, hem de toplum menfaati açısından zarûrîdir.
Bu nefsin arzu ve isteklerini, şehvetlerini kırmak için en güzel yol, kişinin
dış baskılarla değil; insanda doğuştan mevcut din duygusuyla Rabbından korkarak,
O'nun emir ve yasaklarına boyun eğmektir. İnsan bu mücâdelede, nefsine gâlip
gelirse, egoist arzularına ve şehvetlerine sınır koyarsa, melekleşir ve hatta
derece itibarıyla onlardan daha yükselir. Çünkü yiyip içmek ve cinsî zevkler
meleklerin şânından değildir. Kişi, bunları sınırlayarak meleklerin Allah'a
yakınlığı gibi O'na yakın olup günahsızlaşabilir.

Kişi, nefsine ambargo koyamayıp
ona esir olursa, aklını, kendi benliğini nefsi yönetmeye kalkarsa, Rasûlullah
(s.a.s.)'ın ifadesiyle büyük savaştan mağlûp olarak çıkar, dünya imtihanını
kaybetmiş olur. Dünyada da hem kendi, hem başkaları zarar görür. Nefis ve
şehvetleri, insanın yapısına gâlip olursa, insan canavarlaşır, Kur'an tâbiriyle
hayvandan daha aşağı olur:
"Onlar için kalpler vardı,
fakat onunla (yeterince) düşünmezler. Onların kulakları vardır, onunla (hakkı)
duymazlar. Onların gözleri vardır, fakat bunlarla (hakkı) görmezler. Onlar
hayvanlar gibidir, hatta daha da aşağı derecededirler. İşte asıl gâfiller
onlardır." (A'râf: 7/179)
Bedeni, akıl ve ruha tâbi
kılmak, bedenin kuvvetini frenlemek ve ruhun gücünü arttırmak gerekir. Bu
hususta hiçbir şey açlık, susuzluk ve hayvanî arzulardan vazgeçmek kadar, yani
oruç kadar tesirli değildir. İnsan tabiatı, bazen ruha ve akla uyma, bazen de
isyan halindedir. Bu itibarla bir kimsenin hayvanî arzularına, nefse gem vurması
için, şartlarına riâyet ederek oruç gibi bir ibâdeti yerine getirmeye de
ihtiyacı vardır.Yememek-içmemek, meleklerin özelliğinden olduğu için, bu rejimi
(orucu) yerine getirmekle insan, gittikçe kendini meleklere benzetir. Bunu da
Allah'a itaat kasdıyla yaptığından O'na yaklaşır ve O'nun rızâsını elde eder ki
bu da bir müslümanın ilk ve en son ve de en önemli gâyesidir.
İşte nefse hâkimiyeti ve onu
sınırlamayı insana öğreten en güzel okul Ramazan ve oruçtur. Müslüman da bu
okulda her sene en az bir ay hem eğitim, hem de öğretim yapmak zorundadır.
Dinimizin, olgun aklın ve müsbet ilmin yasakladıklarından korunup sakındıran bir
ibâdettir oruç. Meselâ, çok yemenin, sigara veya içmenin zararlı olduğunu
bildiği ve bırakmak istediği halde irâdesine sahip olamayan insan, oruç
sâyesinde uzun müddet bunları yapamayacak, sonunda irâdesine ve nefsine hâkim
olup, bu güzel antrenmanla (Ramazan boyunca oruçla) bunları bırakmış olacaktır.
İnsanın kötülüklere ve
günahlara meyletme yönünü kırmada en önemli etken olan orucun bu yönünü Kur'an
şöyle anlatmaktadır:
"...Umulur ki oruç sâyesinde
fenâlıklardan korunursunuz." (Bakara: 2/183).
Kur'an'ın verdiği mâlûmattan da
anlıyoruz ki, Hz. Âdem'den beri, kendilerine peygamber gönderilen her topluluğa
oruç farz kılınmıştır. Hıristiyanlığı iyi bilenler de kabul ederler ki, oruç
hıristiyanlığın aslında da mevcuttur.
Karşı cinse meyilli olarak
yaratılan, hayvanlarla ortak yönlerinin en başında üreme şekli ve bunun için
karşı cinsi arzu etme özelliği gelen insanoğlu, bu duygusunu meşrû ölçülerle
sınırlamak zorundadır. Kendisini, ileride kuracağı mutlu bir yuvanın annesi
olarak hazırlaması, bunun yolunun kocasını aldatmayı aklından bile geçirmemek
olduğunu kabul etmesi gereken bir genç kız, nâmusunu korumak, bir hazine gibi
saklamak, diğer erkeklerin de nâmusunu düşünerek, onların şehevî yönden tahrik
edecek her şeyden kaçınmak zorunda olursa, neler kaybeder, neler kazanır? Yine
bir erkek, kendi karısı ve kızının nâmusunu düşünür, onların kötü yola
düşmelerini nasıl arzu etmezse, kendisi gibi başka bir erkeğin kadın ve
kızlarının nâmusuna da aynı anlayışla saygı göstermesi gerekmez mi? İslâm Dini,
kadın-erkek ilişkilerini her iki cinsin de değerini yükselterek, nâmus, ahlâk,
iffet, hayâ açısından değerlendirip âile hayatına çok büyük önem vermiş,
sarsılmasını istememiş ve zinâyı en büyük suçlardan saymıştır. Zinâya giden her
türlü yolu yasaklamış, oruçla da insanı, kadın-erkek ilişkilerinde aşırılığı
önleyecek, cinsel duygularını bastırabilecek seviyeye yükselmiştir.[2]








[1]
Tirmizî, Deavât: 86, 87, hadis no: 3519.



[2]
Ahmet Kalkan, Kur'an Kavram Tefsiri.

ORUÇ..
Orucun Şartları
Oruçun Edâsının Farz Olması İçin Gerekli Şartlar
Oruç'un Vakti
Sahur'a Kalkmak
Orucun Çeşitleri
Orucu Bozmayan Şeyler
Orucu Bozan ve Kefareti Gerektiren Haller
Orucu Bozan ve Kefareti Gerektiren Haller
Oruçluya Mekruh Olan Hususlar
Oruçluya Mekruh Olan Hususlar
Oruçluya Mekruh Olmayan Şeyler
Oruç Tutmamayı Mübah Kılan Özürler
Oruçla İlgili Diğer Meseleler
Iskât-ı Savm
Savm/Oruç; Anlam ve Mâhiyeti
İbâdetlerde Hikmet Aramak ve Orucun Hikmeti
Orucun Faydaları
Orucun Kişisel Faydaları, Ruh Üzerindeki Tesirleri
Orucun Sağlık Açısından Faydaları
Orucun Sağlık Yönüyle Faydaları
Fizyolojik ve Biyokimyasal Etkiler
Psikososyal Değişiklikler
Orucun Sosyal Faydaları
Az Yemenin Dindeki Önemi ve Faydaları
Kur'ân-ı Kerim'de Oruç.
Hadis-i Şeriflerde Oruç ve Fazîleti
Nâfile Oruçlar ve Fazîleti Hakkında Hadis-i Şerifler
Orucun Çeşitleri
1) Farz Oruç
2) Vâcip Oruç
3) Nâfile Oruç
Oruç Tutmanın Mendup Olduğu Günler 1) Şevval Orucu
2) Âşûrâ Orucu
3) Her Ay Üç Gün Oruç
4) Pazartesi ve Perşembe Orucu
5) Zilhicce Orucu
6) Haram Aylarda Oruç
7) Şâban Orucu
8) Dâvud Orucu
Oruç Tutmanın Yasak Olduğu Günler
Orucun Rükün ve Şartları
Yükümlülük Şartları
Yükümlülük Şartları
Oruç Tutmamayı Mubah Kılan Mâzeretler
Oruç Tutmamayı Mubah Kılan Mâzeretler
Oruç Tutmamayı Mubah Kılan Mâzeretler
1) Sefer
1) Sefer
1) Sefer
2) Hastalık
2) Hastalık
3) Hâmilelik ve Çocuk Emzirmek
3) Hâmilelik ve Çocuk Emzirmek
4) Yaşlılık
4) Yaşlılık
5) İleri Derecede Açlık ve Susuzluk
5) İleri Derecede Açlık ve Susuzluk
Orucun Geçerlilik Şartları
Orucun Geçerlilik Şartları
1) Niyet
1) Niyet
Niyetin Vakti
Niyetin Vakti
Niyet Şekli
Niyet Şekli
2) Orucu Bozan Şeylerden Kaçınmak
2) Orucu Bozan Şeylerden Kaçınmak
Orucu Bozmayan Haller
Orucu Bozmayan Haller
Orucun Yasakları
Orucun Yasakları
Orucun Mekruhları
Orucun Mekruhları
Orucu Bozan Şeyler
Orucu Bozan Şeyler
1) Kazâ ve Keffâreti Gerektiren Durumlar
1) Kazâ ve Keffâreti Gerektiren Durumlar
2) Sadece Kazâyı Gerektiren Durumlar
2) Sadece Kazâyı Gerektiren Durumlar
İlâç Kullanmanın ve İğne Yaptırmanın Hükmü.
İlâç Kullanmanın ve İğne Yaptırmanın Hükmü.
Oruçlu İçin Müstehap Olan Şeyler
Oruçlu İçin Müstehap Olan Şeyler
İtikâf
İtikâf
Orucun Kazâsı 1) Ramazan Orucunun Kazâsı
Orucun Kazâsı 1) Ramazan Orucunun Kazâsı
2) Keffâret Orucu
2) Keffâret Orucu
3) Fidye
3) Fidye
4) Iskat-ı Savm
4) Iskat-ı Savm
Oruç, Niçin Ramazan Ayında Tutulur?.
Ramazan Ayı ve Fazîleti
Ramazan Mektebi
Rü'yet-i Hilâl; Hilâlin Görülmesi
Hilâlin Görülme Vakti
Kadir Gecesi ve Fazîleti